Yine Hainler. Yine Yürek Dağlayan Acı. Teröre karşı dimdik ayakta durmayı başaran Milletimizin sabrını sınarcasına, bıkmadan usanmadan aynı hainliği tekrarlamakta ısrarlı, İnsanlıktan nasibini almamış
vicdan yoksunu, sözde canlı Müsfettelerine yaşam hakkı tanımak dahi gereksiz lakin, Büyük Devlet böyle bir şey işte.
Koynumuzda beslediğimiz yılanlar yine zehir yüklü dişlerini kullandı.
Kalleşçe, Kahpece bomba yüklü araçla, üzerlerine bağladıkları patlayıcı düzenekle harekete geçtiler yine. Yer yüzündeki destekçilerinden aldıkları güce güvendiklerinden olsa gerek, Devletimize başkaldırı da, Milletimizi hedef almakta bir an olsun duraklamadılar yine.
Mega kentte patlayan bombalar tam 40 bin kişiyi hedef aldı aslında. Beşiktaş-Bursaspor karşılaşmasının oynandığı stat’ı hedef alan vicdansız hainler, onlarca Masumu aramızdan çektiler. Şehit ettiler.
Görünen o ki, Güvenliğimizi sağlayan, Alınlarından öpülesi güvenlikçilerimizin güvenliği yok tu yine.
Canları pahasına görev başında iken, kendi güvenliklerini hiçe sayıp, vatandaşın huzur ve güvenini sağlamaya adamışlar için ne desek az elbet. Son hain saldırıda Şehit düşenlerimiz, hepimizin arzu ettiği mertebeye ulaşmış olsa da, insan olan bu acıya neden kahpeliği ve vicdansızlığı kabullenemiyor.
Gün geçmiyor ki bir hain saldırı planının önüne geçilmesin. Ve yine gün geçmiyor ki, çocuğundan, eşinden, anasından, babasından helallik almadan evden ayrılmayan Polisimiz, Askerimiz kalmamış. Top yekün terörle mücadelede elde edilen başarı şüphesiz önemli.
Fakat; Güvenliğimizi sağlamak adına, gözünü kırpmadan ölüme yürüyen güvenlikçilerimizin güvenliği ne olacak?
Coğrafyamızı kanser hücresi gibi sarmaya çalışan, sözde canlı Müsfetteleri. Size söylenecek tek söz; ‘Kökünüz kurusun…’
Altın Çağı’ nın bir nedeni olsa gerek…
Bir yanda alışa geldiğimiz terörün neden olduğu acı, bir yanda ise hayatın devam ettiği gerçeği.
Dedim ya Altın çağının bir nedeni olsa gerek. O neden de ‘Ok’ lu ayrıntıdan çıktı.
Geçtiğimiz günlerde Milletvekili Av. Turan’ ın Kepez’e aday olacağı yönünde bir düşünceyle hareket edip, belki de okuyanlarında azıcık merak uyandıran şeylerden söz etmiştim.
Sanırım, bu ilgi ve ısrarın başka nedeni de varmış. Önemli olan istemek. Tabii, makul ve mantıklı olanı.
Bu istem, vatandaş ve yaşam için ise akan sular duruyormuş meğer. Öyle de olmuş. Kepez ne istenirse alınan bir Merkeze dönüştü.
Bu da haliyle dikkat çekiyor. Gerçi her fırsatta İktidar vekilleri Sayın Turan ve Gider, Parti ayrımı gözetmeksizin Çanakkale’ ye hizmet noktasında ant içtiklerine değine dursunlar, bu Kepez’in ayrı bir yeri olduğunda şüphe uyandıracak gelişmeler de, ayrıntılar da yok değil.
Muhalefetin yönetimindeki bir beldeye bu kadar ilginin perde arkasında bir şeyler elbet olmalı.
Şahsen böyle düşünüyordum, bir noktada da o perdenin ayrıntısını son paylaşıda sanırım yakaladım.
İşte şüphe üzerine dikkat kesildiğim bir ayrıntı. Hem de, AK Partili sayın vekil Av. Bülent Turan’ ın, facebook’unda.
“KEPEZ PAZAR YERİ VE SOSYAL TESİS İÇİN İLLER BANKASI’NDAN KREDİ TAHSİS EDİLDİ” başlığı ile sayfada yer bulan anlatımda, perde arkasındaki detayı görmemek elde değil.
Facebook’ tan, “Çanakkalemizdeki il, bütün ilçe ve belde belediyelerimizin kamu hakkı olan taleplerini ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşüyor, neticeye kavuşturmak için çalışıyoruz” diyordu sayın vekil Turan. Tıp kı her fırsatta aynı türden açıklamalara imzasını koyan, partilisi sayın Milletvekili Ayhan Gider gibi.
Vekil Turan’ ın; “Daha önce Kepez Beldemizde pazar yeri ve sosyal tesis alanı inşaatı için hazineye ait arazinin Belde Belediyemize tahsisini gerçekleştirmiştik.
Tahsisi gerçekleşen arazide pazar yeri ve sosyal tesis inşaatına bir an önce başlanması için İller Bankası’yla yaptığımız görüşme neticesinde 3 milyon144 bin TL kredi Kepez Belde Belediyesi’ne tahsis edilmiştir” şeklindeki açıklayıcı paylaşımında yatan detaylardan biri de para olunca, birkaç kez dile gelen yeni hastane kompleksine ulaşımı sağlayacak yol üzerine edilen ‘Paramız yok’ sözleri de aklıma gelmedi değil.
Neyse, bu dile getirilen ayrıntılardaki miktarın nereye gideceği belli. Yola gelince, o da neticede çözüldü. İyi de nasıl?
Sayın vekilin, “Kepez Beldemize, hemşehrilerimize hayırlı olsun. AK Parti Belde Başkanımız Alper Altınok’un siyasi destekleri ve Kepez Belde Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan’ın katkılarıyla başlayan proje umarım bir an önce tamamlanır ve vatandaşlarımızın hizmetine açılır” şeklinde kaleme aldığı anlatımda geçen, ‘destekleri’ ile kısmında söz edilen isim. Altınok.
‘Yani…’ mi dediniz. Yani si şu; Altıoklu belediyenin soruna çare için Altınok’ un de desteği küçümsenemeyecek boyuttaymış.
Sonuçta Bir ‘Ok’ harekatı ortada. Ha Altıok, ha Altınok…
İhtiyaç vatandaşa ise, isim de, parti ayrımı da ne imiş…
Önemli olan sorunu çözme noktasında birlikte atılan adımlarmış.
Birlikte yürünen yol, siyaseten aynı rotada olmasa dahi, vatandaş odaklı ise çıkılan yol, varış mükemmel. Daha ne olsun ki?
Darısı, İktidarla bağlantılı olmasa bile, iktidar ile birlikte adım atılıp çözüm bekleyen sorunların giderilmesinin başına.
Netice itibariyle aynı geminin içindeyiz.
İstesek de istemesek de, AYNI HAVAYI KOKLUYOR, AYNI SUYU İÇİYORUZ…
“Siyasi parti ayrımı gözetmeden tüm Çanakkale’ye hizmet anlayışıyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diyerek, Kepez’ in sorunlarına getirilen çareyi anlatması bir yana, nedenleri de açıklayıp, aslında başka ihtiyaçların giderilmesinde izlenmesi gereken bir yolu da göstermemiş mi sayın vekil Turan?
Yani, özetlersek; ‘Söz konusu Çanakkale ise, gerisi teferruattır’ demeye getirmiş sayın vekil.
Bu arada, Kepez’e kim aday sorusu havada kaldı şimdilik. Nereden döndüm ben bu suale. Hay Allah başımıza iş çıkardık yine.
Hafta içinde bazı detaylar belki atlanmıştır düşüncesi ile; ben yine bazı haberleri paylaşayım.
Haberlerin kaynağı sayın vekil Turan olduğundan, yine onunla devam edeceğimden, biliyorum ki birileri ‘bu ne Turan hayranlığı’ da diyebilir, ya da daha argo da gelebilir tepki. Bir yağlı anlatımla.
Oysa ki, ne yağlı yemek severim, ne de yağlı muhabbet. Pek sevdiğim kuşkusuz ‘su’ ile renklenen harika içecek.
Bilenler bilir, severim Ata içeceğini.
Şimdi Çanakkale’ nin yaşam sürülen merkezlerine ilişkin vereceğim detaylardan dolayı, var ise duyulan bir rahatsızlık, bundan sonrasını okumazsınız olur biter.
Hizmete ilişkin çok detay ve insana ilişkin yatırımlar olunca gelinen nokta, insan hakikaten siyaseten düşünmüyor. Şahsen şu an bu durumdayım.
Merkez ilçe köylerimizin altyapı yatırımlarına ilişkin paylaşılan bilgilerin, o adreslerin yaşayanları için önemi büyük olduğundan, Bodurlar Köyü Oba Mahallesi, Mareşal Fevzi Çakmak Köyü, Çınarlı Köyü su sorunlarının çözüldüğünü öğrendiğim kadarı ile köylülerimizle paylaşayım istedim.
Detaylar bu köylerimizle de sınırlı değilmiş elbet. Ayrıca Bodurlar Köyü Osmanlar Mahallesi, Dümrek Köyü, Haliloğlu Köyü, Sarıbeyli Köyü Sığırlı Mahallesi içme suyu depoları ve içme suyu isale hattı yapımı inşaatı için de yer teslimi aşamasına gelindiğini de öğrendim.
Davamı da var öğrendiklerimin. Elmacık Köyü içme suyu isale hattı ve su deposu inşaatı, Merkez Ortaca, Akçapınar ve Sarıcaeli köyleri içme suyu sondajları, Merkez Salihler Köyü Kayışlar Mahallesinin isale hattının yenilenmesinin devam edel çalışmalarında gün sayılmaya başlanmış.
Yani, 2017’ ye bu merkezlerimiz ayrı bir keyifle gireceklermiş.
Arazide sondaj çalışması yapan araçları görüp de, Petrol mü arıyorlar diye düşünenlerin de merakını giderelim istedim.
Şimdilik petrol araması yok. Gelecek tarihlerde bilmem. Elbet o da olabilecek.
Nedenine gelince. Şehitler diyarı Yarımadada varlığından haberdar olunan, fakat aranıp bulunduktan sonra gün yüzüne çıkması meselesinde bazı nedenlerden dolayı çaresiz kalınan durum ortadan kalktığında, petrol sondajlarından da bahsedeceğimiz günler yakında imiş diyeyim.
Yeni yıla günler kala, yeni ayrıntılarla görüşmek üzere.
Bu günden, yeni hafta için herkese sağlık ve başarılar…