Çeşitli topluluklar, herkesin önemsediği konulara dair paylaşım yapan guruplar ve dahası var sosyal medyada..

Bunlardan biri, üstelik hayli takipçisi bulunan bir adres.
Herkesin ortak korkusu üzerine tahminler dile getiren o adresin ismi: 'Deprem Var...' 
Dün, öyle bir öngörüye imza attı ki bu adres, kaleme alınan ifadeler hakikaten ürküten türdendi.
DİKKAT ÇEKİLEN İLLER...
Deprem üzerine tahminler çok, bu konuda araştırmalar yapıp, güncel verileri anlık takip edip, yorumlamalarda bulunan adreslerden sadece biri: 'Deprem Var...'
Ürküten türden dediğum öngörüden bahsedeyim şimdi.
Diyordu ki 'Deprem Var...';
"Doğu bölgelerimizde; Malatya-Elazığ-Van hattı ve çevre iller için,
M5.5-6.0 civarları bir işaret var..."
Ardından da; "Umarım veri hatasıdır. Hareketlenme olmadan Ana şok olmazdı.
Ama bekleyip görelim. Tekrardan söylüyorum Umarım Ve Ümit ederim veri hatasıdır... gerçekleşmez..."
Şimdi buraya dikkat; "96 saat riskli..."
Kandilli Rasathanesi'nin anlık sismik bilgileri paylaştığı günümüzde, bu veriler üzerinden, başka uzman isimler ve Deprem bilimine meraklı pek çok isim çeşitli tahminlerini dile getirip, kısacası öngörüde bulunuyorlar.
Deprem, deprem kuşağındaki Türkiye gibi, ayın kuşağın bir ucunda yer bulaan Çanakkalemiz için de bir gerçek. O gün mü olur, bu gün mü bilinmez, fakat deprem her an olası bir gerçek.
Yıllardır gündemimizde. Güvenli yapılar olduktan sonra, bu doğal olay korkutmamalı aslında insanı.
Güvenli yapılardan oluşuyor ise barındığımız alan, niye korkulur ki depremden?
Japonya örneği var önümüzde. Adamlar, öyle sarsıntılar yaşıyor ki, bir an duruyor hayat, sonra devam ediyor, kaldığı bir anlık yerinden.
Deprem, hepimizi korkutan bir doğa olayı. Çaresizliğin yaşandığı o anlarda, geçmek bilmeyen saniyeler, ömürden ömür alıyor adeta.
Öngörüler ürkütücü olsa da, dikkate almak şart, NOKTA!...
Kentsel dönüşüm bekleyen bir adres ile karşılıklıyım her gün..
Ara ara, mutfak penceresi önünde, cigara tüttürüyorum.. Ara ara dediğim, aslında dizi araları., yemek sonrası.. Gece oluyor tabi, mutfak penceresi önünden,, bendeki  caddeye bakışlar...
O, Kentsel Dönüşüm bekleyen binalar her an gözümün önünde.
Ve her seferinde, ki akşamları yarım saatte bir bu halim;  "ALLAH Korusun..." çekiyorum hep içimden.. Hep ettiğim Duam; büyük bir sarsıntı yaşamayalım, kimse zarar görmesin şeklinde.
Deprem coğrafyasında yaşayıp, her an olası mümkün büyük bir sarsıntı yaşanma gerçeği gün gibi aşikar.
Kimse, kalkıp da şom ağızlılık yapma demesin.. ALLAH Korusun da, olası bir büyük sarsıntı çoğumuzu hayattan koparabilir..
Bu gerçeği bile bile yaşamak, ecel ile iç içe samimi tavırlar sergilemek,  bizlerde gelişen şaşırtıcı bir duygu değil mi!..
Lafı uzatmayayım daha da, umarım ne tahminler tutar, ne de öngörü sahipleri haklı çıkar..
Herkese , depremsiz ve de sağlıklı günler...