Şenliğe karartma, hepsinden önemlisi Annelere hiç değilse yarım gün tam tatil yaptırmak için mi seçtiniz bu tarihi?

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ nin Bahar şenliği programlarının bir çoğu için jeneratör takviyesi şart olacak. Ne den mi? Planlı kesinti yüzünden.
UEDAŞ’ ın hafta sonu yani 15 Mayıs Pazar gününe denk getirdiği bakım ve benzer çalışmalar nedeniyle, sadece şenlik havasını değil, Annelerimiz için önemli bir gün olan bu Pazara, ‘kara’ sürpriz yaşatacak anlaşılan.
O kadar gün içinde başka bir gün bulamadık mı acaba?
Yoksa niyet, canımız ciğerimiz annelerimiz Pazar günü hiçbir iş yapmasın, nasılsa elektrikler yok, günün yarısı tatil keyfi yaşasın, elektrikler geldikten sonra da ev işlerini yapmak için uğraş versin diye mi düşünüldü bu kesinti günü.
Hiç mi akla gelmedi, 14 Mayıs’ ın Anneler günü olduğu da, muhtemel çok gereken, çok elzem bakım onarım benzer işler için o önemli tarih, Anneler günü  seçildi.
Annelerimiz için oldukça önemli bahse konu tarihte, muhtemel sabahın 08.00’inden itibaren, öğle saat 15.00’ e kadar enerji kesintisi var.
Çanakkale il merkezi ve Lapseki ilçe merkezinin tamamında. Çardak ve Umurbey’ de olduğu gibi, lapseki ilçesinin tüm köylerinde kesini yaşanacak.
Çanakkale’ ye gelince, İntepe yani Erenköy ve Dümrek hariç, merkez ve köylerinin tamamında elektrikler yok.
Nasıl bir önlem alınır bilemedim ama, bahse konu bölgelerde yaşam süren Çanakkaleli annelerimiz gün içinde oldukça sinir harbi yaşayacak.
Malumunuz üzere enerji kesintisi olduğu andan itibaren ev işleri duracak.
Sanki annelere zorunlu tatil yaptıracak UEDAŞ. İyi de sorasın da?
Günler torbaya girmiş olsa gerek, elektrik dağıtım hatlarında çok elzem olduğunu düşündüğüm bakım ve diğer çalışmalar yüzünden, Anneler günü seçilmiş. Tövbe tövbe..
Bu arada bir ayrıntı daha yakaladım hafta sonuna dair.
Allahtan, Pazar’a kadar kalmayacaklar da,  yoksa biraz karanlık bir turizm turu yaşanacaktı.
Ne mi saçmalıyorum? Mega kent İstanbul’ dan şehitler coğrafyası Çanakkale’ ye gelecek işadamlarının hafta sonu ziyaretinden elbet.
Neyse ki ziyaret bu gün ve yarın yani 12 Cuma ve 13 Mayıs Cumartesiyi kapsıyor da, müze ziyaretleri zifir karanlıkta olmayacak.
 
Hazır İstanbul’ dan gelecek ziyaretçilerden bahsederken, biraz da detay vereyim. Belki merak edenler vardır…
Türkiye’nin en büyük sanayi odası olan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis ve yönetim kurulu üyelerinden oluşan ve ‘önemli bir heyet’ diye dikkat çekilen isimler, kentimizi ziyaret edeceklermiş.
İSO Meclis Başkanı, Yani Çanakkaleli iş kadını Kale Gurubu Yönetim Kurulu Başkanı  Zeynep Bodur Okyay ve Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın eşliğinde gelecek heyetin programı Cuma yani bu gün saat 10.00’da Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenecek toplantı ile başlayacakmış.
Önemli diye anlatılan toplantıda neler olacak, yaşanınca göreceğiz.
Muhtemel, Çanakkale’ yi yakından ilgilendirecek bir dizi pqroje ile geliyor İş dünyası.
O halde diyelim; ‘Haydi hayırlısı…’
X                          X                            X
Tatlı Yiyelim, Tatlı Konuşalım…
Bir süre önce Milis Kuvvet diye bahsettiğim bir oluşum vardı.
Türk siyasi tarihinde bir zamanlar var olan Siyasi partiler ANAP ve DYP’ nin  eski kurmaylarından isimlerden oluşan bir oluşumu var eden isimler.
Yeniden yeniden adlarını yazacağım da, reklamları olacak diye bahsetmeyeceğim. Lakin, tatlı konuşmaya dikkat çekmelerinin altını da çizmeden geçemeyeceğim.
En çok özlediğimiz bir durum, tartışmada dahi kırıcı olmadan muhabere etmek.
Milis kuvvet dediklerimden, namı değer ‘Kasap’ ile Barbaros eşrafından,  ‘Deli Naim’ Muhtemel yiğit lakabı ile anılır kavramından dolayı,  bu hitabımdan ötürü bana kızmayacak siyasetin bu eski kurtları.
Gerçi kızsalar da, ‘delilikte’ benim de üzerime düşeni yapacağımdan, herhangi bir deliyi de aratmayacağımdan,  sıkıntı yok vesselam.
İşin şakası tabi bu dediklerim. Azıcık da gülmek gerek. Madem tatlı yiyor tatlı konuşuyoruz, biraz da tebessüm şart.
Beraat kandilini idrak ederken, kilo kilo tatlılar la, Çınaraltı kahvehanede toplanmış siyasetin eski kurtları.
Çoluk çocuk, mahalle sakinlerinin kandilini kutlarlarken de, ‘azıcık da ağzımız tatlansın arkadaş’ demiş Milis Kuvvetin neferleri.
Siyasete renk katan, referandum sürecinde sahayı hareketlendiren,  yer yer birilerinin de, kızdıran bir takım benzetmesine hedef olan siyasetin eski kurtları, kandillerde sadece lokma dökme ile,  günün anlam ve öneminin klişe hale getirilmemesi gerektiğini de göstermişler bence.
Asıl mesaj; ‘Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım’ kısacası.
Klişeleşmiş, Lokma dağıtıp, boy göstermeden, hatta yapılan çalışmayı;
“Reklam olur. Bu günün reklamı olmaz…” diyerek, pirime de geçit vermez tavırları ile, gördüm ki bir yerlere göndermeleri de olmadı Milis Kuvvetin.
Bu gün Kandil, birlikte idrak edelim diyerek, dağıttıkları Tulumbayı bana da ikram etti namı değer ağabeyler.
Allah kabul etsin…