Evladının bu gün elini öpeceği onlarca anne yitip gitti aramızdan.
Elektrik kesecekler diye kızıyordum. Keşke bu kaza olmasaydı da, tüm Türkiye’de elektrikler kesilseydi.
Onlarca Aileye, onlarca evlada, ‘Anneler günü’ tam anlamıyla zehir oldu bu gün…
Azrail dün iş başındaydı. Ölüm haberleri tatilden geldi kısacası.
Ne umutlarla çıkılmıştı kim bilir o yolculuğa? Kim bilirdi ki böyle olacağını?
Bu gün bir çoğumuz planlar yapıyorduk, anneler gününe özel. Ve kesinlikle dün yaşamlarını yitiren anneler’ de o planın bir parçasıydı, ya da tam da içindeydi mutlu edecek sürpriz organizasyonların.
Azrail yoldaydı ve tüm hayalleri yıkıp geçtiği gibi, planları da yok etti Ege kıyılarında.
Bendeniz, birkaç gün önce yazmıştım, bu güne özel yapılacak enerji kesintisini.
Ve de; “Başka bir gün bulamadınız mı?” diye de, UEDAŞ’ a çıkışmıştım.
Sesimi duyan UEDAŞ olmadı lakin; Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetimi, ilgililere kesintiyi başka bir güne kaydırmaları için girişimde bulundu. Bilmem kaç meslek odası imzalıydı üstelik yapılan çağrıları.
‘Bu güne yapmayın, başka zamana kalsın’ şekliyle…
Bu çağrıya kim ne kadar kulak verecek bilemiyorum ama, muhtemel ki duymazlıktan gelinecek yine.
Meğer plan yapmamak gerekirmiş. Kim bilirdi ki planların alt üst olacağını.
Bazen küçük bir sorunu büyütüp konu ederken, bir sarsıcı haber alınca unuturuz ya sıkıntı duyduğumuzu. Dün tam da öyle oldu.
Ben, 14 Mayıs yani bugün gerçekleşmesi planlanan o enerji kesintisine karşı ses verip, UEDAŞ’ a yüklenirken kendimce;
Ege sahillerinden gelen o korkunç haber üzerine, şimdi diyorum ki;
“Keşke bu gün bütün Türkiye’nin elektriği kesilse de, hiçbir anne evladından kopmasaydı. Hiç bir evlat da, annesiz bi başına olmasaydı”
Bir anlık dalgınlık oluyor bazen neden. Bazen de tamamen dikkatsizlik….
Kim bilir neydi bu kez neden?
Onlarca canı alıp kopardı bedeninden, ya bir anlık uyku, ya da dikkate alınmayan kurallar bu kez de neden.…
Dün öğle saatlerinde Ege’ den, Muğla’ dan gelen acı haber veriyordu; göz yaşartmaya yeten detayları.
“İzmir’in Buca ilçesinden günübirlik gezi için Marmaris'e gitmek için yola çıkan tur midibüsünün Muğla’nın Sakar Geçidi rampasından inerken kontrolden çıkarak uçuruma düşmesi sonucu 20 yi aşkın kişi öldü” diye geçiyordu kazaya ilişkin bilgiler.
Dakikalar ilerliyor, ölü sayısı da artıyordu. Hurdaya dönen otobüs içinde anneler, kendileri için yapılan sürprizlerden habersiz ve de sevdiklerinle bu anlamlı günü geçiremeden Hakkın rahmetine kavuşmuşlardı.
Bir Kafile çıkmıştı yola. Ve bu güne özel di gezinin amacı.
İzmir’den 6 araçla yola çıkılan tatil gezisini önce kana bulayan, ardından tüm Türkiye’nin içini acıyla dağlayan kaza yaşanıyordu bir noktada.
Tatil cenneti bölgeden, Muğla’dan geliyordu kısacası hepimizi derin üzüntüye boğan acı haber.
Onlarca anne en sevdiği yavrularından bir daha sarmaş dolaş olmamak üzere kopup gidiyordu hayattan.
Tur midibüsünün uçuruma yuvarlandığı kazada yaşanıyordu o duyana ‘Ah ah, vah vah’ dedirten facia.
Otobüs tavanından ayrılmış, canlar etrafa saçılmış ve tüm planlar da uçuruma yuvarlanmıştı, tıp kı o tur aracı gibi.
Olay yerine gelen kurtarma ekipleri ve sağlık görevlileri, tam anlamıyla hurdaya dönen aracın altında kalan 3 kişinin çıkarılmasıyla bir anda yitip giden sayısının 23'e yükselmesine de tanık oluyordu dün Ege kıyılarında.
Kazada, tamamen şans eseri kurtulanlar da vardı.
O şanslı 11 kişinin sadece yaralandığı, bir süre öncesine dek şen şakrak yolculuk ettiği, yol arkadaşları ile geçen güzel anların, korkunç kaza sonucu donup kaldığı o anlar muhakkak ki hiç unutulmayacak.
Kaza üzerine detaylar geliyor, Kafilenin İzmir’den 6 araçla yola çıktığı, organizatörün eşinin de kazada hayatını kaybettiği bilgisi düşüyordu Medya kuruluşlarının haber merkezlerine.
Hani bazı haberler alırsınızda, ‘Allah beterinden korusun’ dersiniz ya içinizden.
İşte dün, tam da öyle bir haber gelmişti, haber masamıza.
Bir çok evlat bu gün o kaza nedeniyle anasız, bir çok eş de, hayat arkadaşsız kaldı.
Bir savaş sırasında dahi bunca ölümün yaşanmadığı günümüzde, ne canavarmış bu Trafik canavarı be kardeşim…?
Bu gün hiçbir ananın evlatsız, hiçbir evladın da anasız kalmayacağı gün olması diliyorum hepimiz adına.
Ne vakitsiz anamızdan olalım. Ne de analar evlatlarından olsun.
Tek duamız bu olsun bu gün.
Yapacağımız diğer şey de, anamızın elini öpmek olsun bu gün.
Hediye almamış, ya da alamamış olsak da kutlamak anamızın gününü.
Ey bayanlar, ey baylar… Öpün ananızın elini , sarılın bi de doya doya…