Bilmiyorsak da tamamını, hikaye başlığını mutlak işitmişizdir.
Nereden düştü ise artık aklıma, 'Habil ve Kabil?!..'
Bazen konu açılır, o başlık dile gelir. Konu, tam da o hikayenin anlatılacağı zamana denk düşmüştür çünkü...
Eski insanlar diyeceğim, siz çok eskiye gtimeyin. Eski der iken, öyle bin yıl öncesinden söz etmeyeceğim. yaşları itibari ile kıdemli kademeli olmuşları saygı ile anacağım..
Hikayenin kahramanları, Habil İle Kabil...
Onlar, Havva ile Adem’in ilk oğulları.. Habil ile Kabil bir kardeş kıskançlığının hikâyesi olarak anlatılmaktadır yüzyıllardır.
Kabil' edn söz edelik kısaca. Kabil, Adem ile Havva’nın ilk çocuğudur... Bu sebeple anne ve babası ona ayrı ilgi göstermektedir. Fakat bu ilgi Habil doğana kadar sürmüş.. Öyle geçer hikayede.
Habil ile Kabil bir arada sürekli olarak Yaradana ibadet eder. Tanrı da denilebilir, Allah' da.. Artık o hitab şekli size bağlı..
İbadet halinin, çok uzun zürmediğinden söz edilir hikayede.. Hikaye bu ya.. Ne deniliyorsa, hikayede, öyle anlatılır gider..
Gelelim hikayeye göre Habil'e.. Habil için tamamen uysal ve iyi huyludur diye anlıtılandır Habil.
Hikaye bu ya, bu durum annesinin ilgisini toplamayı başarmasına neden olmuştur.
Bunu gören Kabil'in, içten içe kardeşine kin beslediğiden söz edilir bu eski hikayede.
Kabil, Habil'i kıskanmaktan,başka bir şey düşünmez olmuştur sanki.
Kabil çiftçilik ile meşgul olurken, Habil ise çobanlık yapmakta...Böyle geçer hikayede..
Günler günleri, aylar ayları kovalar. Aradan geçen zaman Kabil’in kalbini daha çok hırs ile kaplar. Kalbini hırs bürümüştür. Kıskançlığı artmıştır ayrıca..
Kabil, Habil’i alarak çiftçilik ile uğraştığı tarlaya götürür bir gün.. Burada Habil ile Kabil birlikte iş yapmaya başlamışlardır.
Habil’in iş yapmasını fırsat bilen Kabil, eline bir taş alarak kardeşinin başına vurmaya başlar hırsla. Öyle çok ve sert vurur ki, aldığı darbeler sonucunda Habil oracıkta yaşamını yitirir.
Kabil, öldürdüğü kardeşini izlemeye başlar bir süre.. Habil’in bedeni kanla kaplanmış halde..
Kardeşine duyduğu öfkesi bir anda pişmanlığa bırakır bu kez yerini. Son pişmalık ne faydadır ki artık..
Kabil bu suçluluk duygusu ile başa çıkmaya çalışsa da, kendini kötü hisseder ve Yaradanın yüz çevirdiği il günahkar olarak bilinir binlerce yıldır.
Suçu büyüktür. kardeş katilidir çünkü. Kabil gün geçtikçe daha kötü olmaya başlar... Yaşadığı pişmanlık büyük, çekmtiği acı tarisizdir artık. Tüm bunlardan dolayı, dayanamaz druma gelmiştir.
Ve yine gün gelir, günahlarının bağışlanması umudu ile oradan uzaklaşır. Her şeyi geride bırakmak amacıyla, kardeş katili olduğu çiflikten ayrılır.
Kabil, Nod topraklarına yerleşir bu kez. Her şeyi ardında bırakarak yeni bir yaşam sürmeyi ister ve sürekli olarak Yaradanın onu affedebilmesi için yalvar yakar olmuştur.
Kıssıdan Hisse bir durum ortada. Kıskançlık ve öfkenin ilerlemesi ve sonucunda can alan bir kişi olmak.. Ne acı?!..
Gün birliktelik günü olmalı... Bir olmalı insanlar, böylece mutlu olmalı.. Habil ve Kabil hikayesi ortada.. Göz açıp kapatıncaya kadar geçin giden bir ömür var sonuçta...