Kavram hepimiz için geçerli aslında. Örneğin ben. 46 yaşımı resmen doldurup, 47 den gül almış olmama karşın, Annemin gözünde halen çocuğum.

Bir çoğumuz da anne babalarımızın gözünde hep çocuk olarak görülür, tıp kı 0-10 yaş arasındaki yoğun ilgi oranını hep yaşarız. Yaşımız kaç olursa olsun…
CHP’ li Çanakkale Merkez ilçe Belediye Başkanı sayın Gökhan’ ın, kamuoyunda tartışma konusu haline dönüşen Zeytinlikleri kapsayan yasa tasarısı için, önceki gün Cumhuriyet meydanında gerçekleşen etkinlikte söylediği o sözden yola çıkıp, oldukça yüksek ses tonuyla çıkışan İktidar partinin kadın il başkanı bayan Karadağ;
‘’Maalesef muhalefet her zamanki gibi diyerek sözlerime başlamak istiyorum.
Ortada fol yok yumurta yok tasarı bugün (Dün yani, 7 Haziran tarihi için konuşup) mecliste görüşülecek ama bir kaşık suda fırtına çıkarmaya alışkın olan ana muhalefet partisi bu konuyu da sulandırmıştır” diyor ardından da, CHP li Belediye Başkanının ‘Tecavüzcü Coşkun’ benzetmesine;
“Çanakkale halkına belediye başkanı medyada yer aldığında, çocuklarımızı uzaklaştırın tavsiyesinde bulunuyorum”  karşılığını veriyordu.
İşin özü, büyük harflerle altını çizdiği sözlerinde, İktidarın kadın il başkanı Bayan Karadağ;
“ÜLGÜR BEY MEDYA ORGANLARINDA YER ALDIĞI ZAMAN ÇOÇUKLARIMIZI UZAKLAŞTIRALIM” diyerek, çocukları ekranlardan uzak tutmayı öneriyordu.
 Bu da bir bakış açısı. Ne var ki, günümüzde böyle bir önlem almak mümkün müdür?
Hangi miz çocuğumuza TV izleme yasağı getirebiliyoruz?
Sıkıyorsa çocuğuna söyle izleme diye … Ekrandaki, hangi yaş aralığının izleyebileceğini belirten o yarı yazısını gösterip, okkalı yanıtı, dünyadaki en değerli varlıklarımızdan alıveririz.
 Bildiğim kadarı ile de, hiçbir TV kanalının Haber bültenlerinde böyle bir uyarı da yok. En fazla, spiker bazı haberler yayına girmeden önce, ‘Çocuklarımızı ekranlardan uzak tutun’ uyarı ve tavsiyesini bizzat kendi yapıyor.
Şimdi, yeni bir icat mı çıkaracağız. Özellikle, yerel TV’ lerimizin zaten kısıtlı haber bültenlerinde, ‘aman ha. Çocuklar izlemesin’  diyerek mi düşüneceğiz de, sayın belediye Başkanını ilgilendiren haberleri de yayınlamayacak mıyız? Nereye kadar bu çağrının sınırı?
Saçmaladığımı düşünenler olabilir lakin; gerçek bu… Ha birde, baştan da dedim ya, ‘çocuk derken?’
Ben halen annemin gözünde çocuğum…
Şimdi lafı uzattığımın farkına varıyor ve konuya dönüyorum. Olay şu;
AK Parti’ nin Çanakkale İl Başkanı bayan Yeşim Karadağ, zeytin ağacı koruma kanununda yapılacak düzenleme ile ilgili, partisi hakkında Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın sarf ettiği  ‘Tecavüzcü Çoşkun gibi oldular’ Sözlerine tepki veriyordu.
Aslına bakarsak, kadın il başkanı bayan Karadağ’ ın değerlendirmesi yazılı basın açıklaması olarak bize ulaştı.
Bahsettiğim bu yazılı basın açıklamasında, AK Parti’ nin ilk kadın İl Başkanı bayan Karadağ;
 ‘’Maalesef muhalefet her zamanki gibi diyerek sözlerime başlamak istiyorum” diyerek söze giriyor, ardından da;
“ Ortada fol yok yumurta yok” çıkışı ardından, TBMM’ de dün gürüşüleceğine vurgu yaptığı kanun tasarısı için;
 “Tasarı bugün mecliste görüşülecek ama bir kaşık suda fırtına çıkarmaya alışkın olan ana muhalefet partisi, bu konuyu da sulandırmıştır.
Kanunun adı, zaten zeytin ağaçlarını koruma kanunudur. Tasarının içeriğini okumadan yapılan değerlendirmeler kamuoyumuza yanıltmaktadır.
 Belediye Başkanı SayınÜlgür Gökhan, yapılan eylemde bu düzenleme için; ‘Tecavüzcü Çoşkun gibi oldular doğa tecavüzcüsü’ ifadesini kullanmıştır. Bu sözleri kınıyorum ve Çanakkale halkına belediye başkanı medyada yer aldığında çocuklarımızı uzaklaştırın tavsiyesinde bulunuyorum.
 Sorumluluk makamındaki insanların sözlerini cımbızla seçmesi gerektiğine inanıyorum” demekteydi.
Uzuncaydı denilenler. Bahse konu Kanun Tasarısı, bir nevi içeriği açılarak kamuoyuna anlatılıyordu.

HEP O İŞARETİ YAPTIM; BENDE Mİ…?
Dünden önceki gün yapılan bir açıklamada geçiyordu. ‘Terörist simge’ denilerek.
Ney miydi o?
TV ekranlarında, gazete haberlerinde ve çoğu kez de canlı canlı tanık olduğumuz, siyasi toplantılarda yapılan ‘Avuç içi karşıya doğru gösterilip, 4 parmak açık, baş parmak kapalı o işaret’ adı Rabia da denilen simgeleşen işaret.
İşte bu işaret için, Ana Muhalefet partisi, CHP’ nin Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu, ‘Terörist simge’ benzetmesi getirip, Başkent Ankara’ da, partisinin grup toplantısında dikkat çeken bir açıklamaya imza attı.
Bu işaret daha bilinmeden hepimiz yapmışızdır mutlaka…
Futbol müsabakası tahmininde, çay ısmarlarken garson kardeşimize, ya da benzer bir durumda sayısal anlatımda.
Örneğin, yerel gazetelerde grafiker ya da sayfa sekreteri arkadaşa, kaç sayfa kaldı? diye sorulurken…
 
Çoğu kez de, dört kişilik masada otururken, kahvehane, kulüp ve yahut kafede içecek siparişinde yaptığımız sipariş miktarını dile getirirken o işaret …
Şimdi biz de mi,  terörist simgeyi kullanmış olduk?
Suçlu muyuz yani?
Yok artık…