Efsane bir liderdi Merhum Cumhurbaşkanlarımızdan Demirel. Türk siyasetinin unutulmazlarından biri olarak, şu an hatırıma düşmüş olması nedeniyle de kendisine bir kez daha rahmet dilemiş olayım.

Ayrıca, yeri doldurulamaz ve unutulamaz olduğu için üzüntü duyduğumu da net şekilde dile getirmek isterim. 
Hafızalara kazılı o kadar çok sözü var ki siyaseten edilmiş, bunlardan sadeci biriydi Yolların yürümekle aşınmayacağı. 
Ve yine akıllardan hiç çıkmaz bir başka dediği; ‘Benzin vardı da biz mi içtik…”
Bu gün olsaydı merhum Cumhurbaşkanlarımızdan ve eski Başbakanlarımızdan merhum Demirel,  “Yürüyüşe neden istem için ne derdi?” hiç aklınıza düştü mü? 
Bunları dile getirerek, bir şeyleri sulandırmak niyetinde olduğumu düşünenler olabilir. Lakin, benim sulandırma niyetimdeki muhteşem ikiliye az kaldı.  Şunun şurasında bayrama ne kaldı ki? 
Gayet cidden dile getiriyorum, geçmişten örneklerle, ‘Yollar yürümekle aşınmaz’ şeklindeki o unutulmaz sözü….
Bu gün yaşasaydı ve de Siyaseten etkili mevkide bulunsaydı, merhum Cum-Baba konuya ilişkin değerlendirmesinde belki de o unutulmaz sözünü yeniden edebilirdi. Kim bilir?
Bu güne dönelim ve Adalet yürüyüşünde adımlarını, Genel Başkanı ile birlikte atan CHP’ li Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek’ in  dediklerine bir göz atalım.
TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi de olan sayın vekil  Av. Muharrem Erkek, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile günlerdir İstanbul yolunda.
“Adımlar Adalet’e…” diye bir başlıkla da aktarılabilecek bir etkinlikte.
Başkentten, İstanbul’a, Adalet Yürüyüşünün katılımcılarından olan CHP’ li vekil Erkek, önceki gün kortejden ayrılıp Maltepe Cezaevi'nde tutuklu bulunan Enis Berberoğlu'nu ziyaret etmişti. Ardından da, tekrar yürüyüş kortejine katılmıştı.
Öncesinde, Cezaevi önünde yaptığı bir açıklaması var.
Bu açıklama içinde dikkat çeken bir cümlesinde; “Yoksullarımız için de yürüyoruz…!” demiş sayın vekil.
Kendimi hayli yoksul zümreden hissettiğim doğrudur. Benim için bu yürüyüş ile yoksulluktan kurtulmam söz konusu ise, bende mi katılsam acaba diyorum.
Emeklilikte yaşa takılanlardan olduğum için çektiğim ekonomik sıkıntı bir yana, zaman su gibi aksa da benim emekliliğim gelmemesi bir yana.
Dertleyim bu anlamda. Adalet istemine gelince; elbette evet. Her ne kadar, Adalet isteminin kimleri kapsadığı tartışılır olsa da, yani bana göre. Benim ve benim gibi EYT, yani Emeklilikte Yaşa Takılanlar için bir adım atmayan muhalefete bu anlamda kırgınlığımı da dile getirmek isterim.
Gerçi; Kimin umurundaki benim muhalefete kırgınlığım.? Ben kırılsal ne olur, kırılmasam ne olur?
Kişiselleştirmeden bu olayı, yani muhalefete kırgınlığımı, döneyim ben sayın vekil Av. Erkek’ in dediklerine.
Ankara-İstanbul hattında, zaman zaman sağanak altında yürüyen kortejden verilen seslerin bir benzerini, yüksek perdeden ses tonuyla dile getirmiş sayın vekil. 
Demiş ki; “ADALETSİZLİK Mİ İSTEYELİM?” sözleri ile dikkat çekti.
Bu soruya kim nasıl bir yanıt verir, o da tartışılır. İyisi mi ben, açıklamada geçenlerle devam edeyim satırlarıma.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan yürüyüş için, Çnakkaleli CHP Kurmayı vekil Av. Erkek: 
“Gerçekleştirdiğimiz yürüyüş, kutlu bir yürüyüş” diyerek de olası tartışmaya neden bir cümle kurmuş.
Ardından da; “Sadece Milletvekilimiz Enis Berberoğlu için değil, KHK mağdurları, mesleğini yaptığı için cezaevine atılan gazeteciler, özgürlük ve demokrasi taleplerine OHAL ile yanıt verilen yurttaşlarımız, yoksullarımız için de yürüyoruz” demiş.
Aklıma birden bir soru düştü. “Benim yoksul zümrede kendimi hissetmenin nedeni, KHK’ lar mı sahiden?’ Yok artık. KHK ‘ lar yeni gündemde. Yani şunun şurasında kaç ay oldu ki?
Sanırım, yine kişiselleştirdim bu açıklamada geçen bir sözü.
Neyse neyse. Uzatmadan devam edeyim. CHP Kurmayı sayın vekil Av. Erkek;
“Dikkat edilecek olursa yürüyüşümüzden kimler korkuyor? Kimler çekiniyor? Kimler bizi tehdit ediyor? 
Karanlık günleri yaratanlar. FETÖ ile birlikte Türkiye’yi kumpaslara sürükleyenler. Yandaşı zengin etmek için yurttaşları, zeytini, ağacı, doğayı gözü görmeyenler. Kendilerinden farklı düşündükleri için gazetecileri cezaevlerine dolduranlar, bilim insanlarını ihraç edenler. Onların korkması gayet normal. 
Biz doğruları söylemeye devam edeceğiz. Onlar da yarattıkları hukuksuzluktan korkmaya devam etsinler” şeklinde hayli okkalı ve çok iddialı söyleme imzasını atmış.
Açıklamasının bir bölümünde de; “Yürüyüşümüze hem Türkiye’den hem de dünyadan yoğun ilgi var. 
Genel Başkanımız, gayet olumlu ve yapıcı biçimde eleştirilerini söylüyor.
Ortalama demokrasinin olduğu bir ülkede, hem ülkenin daha gelişmesi, hem de dünya nezdinde saygınlığının artması için bu sözler altın değerinde olur” demiş.
Adalet kesinlikle herkese gerek. Altın ve benzeri değerli madenlere de kimsenin hayır demeyeceği kuşkusuz bir başka gerçek.
Sanırım bir noktada yine olayı kişiselleştirecek bir cümleye rastladım. Bana ne ise?
Devam edeyim sayın CHP Kurmayı Çanakkaleli milletvekili Av. Erkek’ in dedikleri ile.
“Maalesef” diye cümleye başlıyor ve şöyle diyor; “ bizim iktidarımız bunlardan rahatsız oluyor. 
Barışçıl, evrensel insan haklarına uygun, meşru ve anayasal olan bir yürüyüşten ve buradaki adalet talebinden kim, neden rahatsız olur? Adaletsizlik mi isteyelim? Ülkemizde olmayan neyse onu istiyoruz!” diyerek. 
Aklıma, kendi şehrimde barış ve kardeşlik söylemini çok sık eden bir çok isim geldi birden. Herkesle kavgalı olup, barış ve kardeşlik demekte ısrarcılar için de, Adalet bir şey yapsa ne güzel olacak.
Bari, o iki kelimeyi yasaklatsa Adalet’ de, bir daha edemeseler.
Sözde barış var, ama uygulamada yok. Herkesle kavga, herkesle gel-git. İyi de nereye kadar?
Bu arada, yoksulluk çeken bazı tanıdıklarımın, içinde bulundukları bu durumuna verilen sözlerin tutulmadığının neden olduğunu bildiğimden, içimden geçenleri haykıra haykıra seslendirmek geliyor da, Adalet’e aykırı davranış olacak diye içime atıyorum.
Bir işi var iken, seni şuraya alalım diye söz veren, barış ve kardeşlik söylemcileri, işinden ayrılmasına sebep olduğunuz kişilerin, iki yıldır işsiz kaldığını biliyor muydunuz? 
Koyun mu bu millet? Soyadı Koyuncu diye mi, o gencecik çocuğun işsiz kalmasını sağladınız?
İşsiz kalışına sebep olduğunuz isimleri bildiğiniz halde,  nasıl geceleri rahat rahat uyuyorsunuz?  Pes yani…
“Yoksullarımız için de yürüyoruz…!” çıkışına imza atan sayın vekilim, birkaç isim var bende. Seni işe alacağım diye söz verilip, mevcut işinden ayrılmasına vesile olunulduğundan işsiz kaldıkları için yoksullaşan. 
Onlarla da İlgilene-bilir-misiniz acaba?