Elbette değil. Benzer düşünceyle söyleneceğini tahmin ettiğim ve önceki gün kaleme aldığım yazımdan saatler sonra yapılan bir değerlendirmede edilen o söz’e CHP’ li vekil Bülent Öz’ den dün bir açıkla

Açılamaya başlık, sayın vekilin de dediği gibi, şu uygun olacak;
“YOLLAR YÜRÜMEKLE AŞINMAZMIŞ AMA YÜRÜYEREK AŞILIR”
Merhem Cumhurbaşkanımız ve eski başkalarımızdan rahmetli Demirel’ in o sözü aklıma düşerek kaleme aldığım önceki günkü yazımdan saatler sonra Başkentten gelen bir açıklamada aynı söz tekrarlamıştı.
Birebir  o sözü sarf eden sayın büyüğün ismi zikredilmediğinden,  ben de bir isim vermiyorum.
Bilindiği üzere, Konu;Adalet yürüyüşü ve günümüzde şayet yaşasaydı, merhum Demirel aynı sözü eder mi diye meraklanarak yazmıştım düşüncelerimi. Neyse. Sanırım bir tek ben değilmişim böyle düşünen.
Adalet yürüyüşüne ilişkin, ‘Yollar yürümekle aşınmaz’ sözü tekrarlanmıştı.
Dün ben gibi, meslektaşlarımın e-posta adreslerine gönderilen CHP’ li Milletvekili Bülent Öz imzalı açıklamada;
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milletvekilleri ve Toplumun her kesiminden katılımcılar ile birlikte adalet yürüyüşünü sürdürüyoruz” diye başlıyordu sözler.
 CHP Çanakkale Milletvekili Bülent ÖZ, her geçen gün artan destek ile yürüyüşlerinin,  gerçek adalet ortaya çıkana ve tüm vatandaşlar için eşit bir şekilde sağlanana kadar devam edeceğine vurgu yapıyordu.
 Sayın vekil Öz, şöyle diyordu bir de; “AKP’nin toplumu tehdit ettiği ve yargıya olan baskısının her geçen gün arttığı ülkemizde tepkimiz adaletin bir kişinin aldığı kararlara bağlı kalmasıdır.
AKP’nin kendisini hukuktan üstün görmesi ve kurumlara anayasaya aykırı kararlar aldırarak zan altında bırakması sadece bizim değil tüm ülkelerin tepkisine neden olmuştur. Yaşanan adaletsizliği herkes çok iyi bilmektedir ki bu yapılanlar ilk değildir.
Fakat son olması için demokratik çağrımızı yapıyoruz ve protesto yürüyüşümüzü sürdürüyoruz.”
Açıklamada bir de ara başlık vardı. Adeta bir haber metninde kullanıldığı gibi;
“Anti demokratik söylemlere kulak asmayacağız adalet yürüyüşümüzü sürdüreceğiz” vurgusu da yapılarak.
Diyordu ki sayın vekil Öz; “Adalet, hukuk üstünlüğü ile değil de güçlü olanın kurduğu baskı ile tahsis edilir hale geldi ve baskıyı adalet olarak değerlendiren AKP, toplumda sosyolojik yaralar açmaktadır.
 Siyasi gücünü kullanıp kendisini hakim, savcı ilan edenler, bir yandan hukuk üstündür, bu karar yargınındır diyorlar, daha önceden söylediğim gibi işlerine geldiğinde hukuk işlerine gelmediğinde guguk anlayışı siyasi politikaları olmuştur”
Hanidir duymadığım bir benzetme yapmış sayın vekil. Bir aralar yani 90’ lar da herkesin dilinde olan bir sözle. Hal böyle olunca da,  geçmişe döndüm bir an.
Sayın vekilin açıklamasını devamında; “Demokratik tepkimizi anayasal haklar çerçevesinde gerçekleştiriyoruz.
Biz hukukun üstünlüğüne inanıyoruz ama yargıyı ve adaleti baskı altına alan Cumhurbaşkanı, yargıya yeni bir talimat verircesine adalet yürüyüşünü gerçekleştirenleri işaret ederek, yargı bir gün sizi de çağırırsa şaşmayın diyor.
Baskılara ve anti demokratik söylemlerine boyun eğmeyeceğiz. Elbette yollar yürümekle aşınmaz ama herkes biliyor ki yolumuz milletin onur mücadelesi yoludur ve yollar yürüyerek aşılacak”
Okkalı iddialar da vardı bu çıkışta, olacağı iddiası ile geleceğe dair tahminlerde.
Sayın vekil Öz’ ün, Basın müşavirliğinde görevli arkadaşları kutlamak istiyorum. Neden mi?  açıklamada ara başlıklarla kaleme alınan denilenler sayesinde,  gazetecilerin en çok da zorlandıkları an olan, habere başlık için uğraşı kolaylaştırmışlar da ondan.
İşte buna bir örnek. Bir ara başlık daha ve bir iddialı yaklaşım ile sayın vekil Öz’ ün o dikkat çeken çıkışı;
“Toplumu kutuplaştıran AKP adaleti de kutuplaştırdı” Şekliyle kaleme alınan açıklamada atılan dikkat çeken bu başlığı açalım.
Sayın vekil Öz açıklamasının devamında aynen şöyle diyor;
“Demokrasinin yok sayıldığı ülkemizde adalet ancak AKP yandaşları için işlemektedir.” Bu söz kavgada söylenmeyecek dozda gelmiş. Bence olası bir tartışmanın da fitilini ateşler.
Bitmemiş sözler. Devamında; “ Demokrasi çağrımızı ve adalet talebimizi, ülkeyi eyleme davet etme olarak değerlendirenler, yargıya suç duyurusunda bulunur gibi çağrıda bulunuyorlar. Adalet her bir vatandaşımıza eşit olması gerekirken, ülkemizde damat adaleti, yandaş adaleti ve muhalefet adaleti diye farklı uygulamalar ile sağlamaktadır” da demiş Milletvekili sayın Öz.
Bu arada, hayli dikkatimi çeken bir başka bölüm var ki hayli iddialı yaklaşımlarla dile gelenlerde, orası da tam da şöyle idi;
“Karalama kampanyalarıyla FETÖ’ cü çıkarma çabalarına, yargıyı müdahil etmeleri elbet ki sonuçsuz kalacak.
Gerçek adalet sağlandığında, Gerçek FETÖ’ cüler de ortaya çıkacak.
Adalet herkes için eşit olduğunda ülkemiz demokratik ve çağdaş bir ülke olacak”
Ne yalan söyleyeyim, bu sözleri okuyunca benim de biraz aklım karışmadı değil. Sayın vekil Öz, ‘bildiğiniz bir şey mi var?’ Demeden geçemeyeceğim.
Uzunca sözlerle dile gelen sayın vekilin açıklamasında, bir ara başlık altında daha aktarılan sözler var ki, bu bölümü de açmadan edemeyeceğim.
Önce atılan ara başlığı görelim. Denmiş ki;
“milletimizden aldığımız güçle yürüdüğümüz Yolun sonu aydınlıktır”
Aydınlık iyi bir şey  elbet. Tabi ben yoruma kaçmadan, denilenleri sizin değerlendirmelerinize bırakayım.
O halde buyurun saygıdeğer okuyucularımız. Sayın vekil Bülent Öz ‘ ün dediklerini siz yorumlayın.
İşte sayın vekilin dedikleri;
“Vatandaşımızın etrafımızda kenetlenmesinden rahatsızlık duyan AKP, yanlış açıklamalar ile yönlendirme yapmaya çalışmakta ve başarılı olamadıkça saldırgan olmaktadır. Emelleri ne olursa olsun büyüyen tepkimiz etkiye dönüşecek ve gerçekleri ortaya çıkarma mücadelemiz toplumun yararına olacaktır. Adaletsizliğe ve hukuksuzluklara takatimiz kalmamıştır ama 80 milyon için adaleti dile getirmekte takatimiz sonsuzdur ve yolun sonundaki aydınlığa kadar yürüyeceğiz”
Bayrama az kaldı. Yarından sonra.
Ben unutmadan, Şimdiden mutlu bayramlar diyeyim. Ailenizle sağlık, huzur içinde.