Okudum, ilgimi çekti, paylaşayım istedim.

Adaşım yazmış, belki de ondan bu denli dikkat kesilişim.,
Kaynak göstereceğim adres ise şu;"Erdem Akyüz, Bütün Dünya Dergisi, Başkent Üniversitesi Kültür Yayını, sayı 2016/05, syf 19,20,21,22"
Bir solukta okuduğum anlatımın baylığı tam da şu idi;
'ATATÜRK 'ÜN ADALET ANLAYIŞI'
Son günlerde, türlü türlü yorumlar geliyor Adalet üzerine. Oysa ki tek gerçek şu: Adalet Herkese Gerek..
Güncel olduğu için belki de konu, daha da bi dikkatimi çekti o başlık..
Sonuçta adı geçen, sarı saçlım, mavi gözlüm. Başbuğum...
Bahsettiğim yazı, şu cümle ile başlıyordu;
" Laik; Demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, üzerinde önemle durduğu konuların başında hukuk devleti kavramı ve bağımsız yargı geliyordu...
Siyasetin yargıya etki etmemesi için Yargıtay'ı başkentin dışında kurduran Büyük Önder, kendisiyle ilgili davalar hakkında ise hiç konuşmadı, yorum yapmadı...
Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün en fazla önem verdiği konuların başında 'bağımsız yargı' geliyordu."
Aynen böyle idi sosyal medyadan paylaşılan anlatım..
Dahası da vardı. Misal o çok önemli ifadesinden söz edilir iken Başbuğum Atatürk'ümün;
"'Adalet mülkün temelidir' sözleriyle  ifade etmiştir bu çok önemsediği düşüncesini"
Ve yazı bir bütünlük içinde olunca, daha da bir anlaşılır oluyor. Zırt pırt araya giriyorum, evet farkındayım. O yüzden devam ediyorum, bütünlük içinde o anlatımı sizlere aktarmaya.
Cümle şu;"Adalet Mülkün Temeli derken Devletin temelinin Adalet olduğunu vurguladı Ulu Önder.
Atatürk’ün yargıya bakış açısını anlamak için, yargı organlarının kuruluşundan itibaren yapısına, verdiği kararlara karşı gösterdiği saygı ve özene bakmak gerekir.
 Türkiye' nin ilk kurumlarından Yargıtay Sivas 'da kurulmuştur.
Cumhuriyet' in kuruluş yıllarında, çağdaş bir yüksek yargı organına gereksinim duyulmuş, Atatürk 'ün talimatıyla "Temyiz Mahkemesi" adıyla Sivas ta kurulmuştur. Amaç, bu yüksek yargı organını, siyasi ve ekonomik baskılardan korumak olmuştur.
Daha sonra Temyiz Mahkemesi, 1923 yılında bazı yapısal değişiklikler yapılarak Eskişehir'e taşınmıştır.
Uzun yıllar sonra 1935 te başkent Ankara 'ya taşınmış,Yargıtay adını almıştır.
O günden kısa süre öncesine kadar Kızılay daki bilinen binasında görevini yerine getirmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi' nin ilk yasalarından biri ile 1920 yılında Sivas 'da kurulan Yargıtay' ın kuruluş yöntemi, amacı ve sonraki seyrine bakıldığında, Atatürk 'ün bu yüksek yargı organının bağımsızlığına ve çalışma şekline gösterdiği büyük özeni açık bir şekilde görmek mümkün.
Atatürk,  'Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz' diyordu. (1920)
Başka bir konuşmasında ise Atatürk;  'Devlet halinde teşkilatlanmış bir insan toplumu anayasasında, adalet kuvvetinin bağımsızlığının önemini açıklamaya gerek yoktur. Milletlerin yargı hakkı, bağımsızlığının birinci şartıdır!' diyordu."
Öyle bir lider ki, dünya bugün dahi öngörüleri ve fikirleri başta, onun önünde saygı ile eğliyor.
Çanakkaleli olunca insan, Atasını ayrı bir seviyor. Biiyor ki, ayak izleri halen bir avuç yarımadada. Biliyor ki Çanakkale ruhu yüklü, zihni, bedeni..
Rahmetle anıyorum seni Başbuğum.. Sarı saçlım, mavi gözlüm.. Bize en büyük emanetin, Cumhurietinin çocuklarıyız vesselam...
Anafartalar’dan doğan güneşimiz oldun. Cumhuriyetin ön sözünü yazdığın bu topraklarda, seni ve silah arkadaşlarını, Gelibolu’da kefensiz toprağa düşmüş 253 bin Şehit Mehmedi, nefes aldıkça rahmetle yadetmeye yeminliyiz, Başbuğum…