Evlat kurban edilmesin diye gönderilen, Fidye diye de tanımlanan canlı. Bildik değli mi o olayı.
Tarihte benzeri bir vaka daha yaşanmış inancı oluşan Antik Yunanda,, o an resmedilmiş.
Bu inanılanı anlatır resim için gelen yorumlardan birine dikkat kesildim. Şöyle diyordu yorumcu; “Euripides (M.Ö. 484-406) Antik Yunan Antik Mısır mitolojisinden alıntı yapmış. Mısır Uygarlığı daha eski diye de eklemiş, bahsedeceğim konu ile benzerlik gösteren anlatım üzerine.
Konu şu efendim; Antik yunandaki inanışa göre Tanrıça Artemis, Iphıgenia oğlunu kesmesi diye, geyik gönderiyor.
Dönelim kutsal kitabımızda yer alan Ayete. Benzerlik var aslında az evvel bahsettiğim o inanış ile.
Hani, Milattan Önce bilmem kaç bin yılında, bir oğul kesilecek iken gönderilen kurbanlık Geyik.
Kutsal Kitabımızda; “İbrahim dedi ki: ‘Şüphesiz ben Rabbime gideceğim. O beni dosdoğru yola iletecektir.’
– Rabbim! Bana salihlerden (bir oğul) ihsân et!
– Biz de ona yumuşak huylu bir erkek çocuk müjdeledik.
– Çocuk, babasıyla beraber yürüyüp koşabilecek çağa erişince, İbrahim ona; ‘Yavrucuğum! Ben rüyamda seni boğazlıyor olduğunu görüyorum. Bir düşün, ne dersin?’ dedi.
Çocuk: ‘Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın.’ dedi.
– Her ikisi de Allah’ın emrine boyun eğip İbrahim çocuğu alnı üzerine yatırınca
– Biz ona: ‘Ey İbrahim’ diye seslendik.
– Gerçekten sen rüyanı doğruladın. Şüphesiz, biz iyi iş yapanları böyle mükâfatlandırırız.
– Şüphesiz bu, apaçık bir imtihandı.
– Biz ona, (oğlunun yerine) büyük bir kurbanı fidye olarak verdik.(Saffat, 37/99-107).
Hz. İsmail kurban edilecek iken Yaradan’ a , Göklerden inen fidya diye isimlendirilen canlı.
Yüz yıllar içinde, biz Müslümanlar Hz. İsmail’in yerine kurban edilen canlıyı Kurbanlık Koç olarak yorumladık.
Başta da dedğim gibi. Bu bir tesadüf mü? İnanmak önemli. Kutsal sayıp ateşe taptı insalık. HPtulara taptı yüz yıllarca.
Manevi değerler akıl mantık Kabul edince, daha bir anlam kazanıyor. İnanan İnsanoğlu, günahtan da uzak duruyor bu sayede. Günah sayılan kötülüklerin tamamından uzaklaşıyor.
İnanmak, insanca yaşamak için önemli. Yaradan’ ın varlığını hissettikçe, insanlık zulümden uzak duruyor vesselam.
RAHMETLİ ‘BABA’DAN, GÜN GÖRMEMİŞ BİR SÖZ DAHA..
Duayen siyasetçi ve Devlet adamı. Nurlarda yatsın inşallah..
Bu gün dahi, onun dilinden onlarca yıl önce çıkmış sözleri hep hatırlarda.
Unutulmasın diye,ısrarla, bir çoğumuz sosyal medasından 9. Cumhurbaşkanımız rahmetli Süleyman Demlirel’ in, namı değer ‘Baba’ nın o deyişlerini paylaşıyor.
Bu sözünü daha evvel işitmedim lakin, yazılan haberlerde okudum bu sözü.
Ne de güzel demiş Baba..”Düşünen beyinlerin söndürülmesi, konuşan ağızların susturulması imkansızdır” diye..
San kı, bu sözü işitmiş dün birileri. ‘Hak, Hukuk, Adalet’ arayışını, bu üç kelimeyi sloganlaştıran partide aramış. CHP Merkez ilçe Başkanlığı önüne bırakılan bir siyah çelenk.
Ve çelenk üzerindeki not kuşağında yazan: “Hak, Hukuk, Adalet”
Ne anlama geldiği belli gibi.. Mesaj, bir atamaya san ki…