Rahmetlik, baltalı Cahit ağabey geldi bir anda aklıma.
Hatırladınız mı? kolunda yüzü hep bezle sarılı baltası ile gezen Cahit ağabeyi.
Allah gani gani rahmet eylesin.
"Şu-a' denilince, ayrı bir sinirlenirdi. Eczacı Orhan Zileli ağabeyim, o günleri hatırlattığım için belki beni ayrıca kutlar. Kim bilir?!.. Hey gidi hey, ne günlerdi bee…
Cahit ağabeyi aklıma getiren, yine bir Baltalı oldu.
Cahit ağabey, balta ile vukuat yapmamıştı hiç. Balta onun bir aksesuarıydı sadece hep kolunda gezdirdiği.
Bahsedeceğim konunun kahramanı ise Türkiye’nin ilk kadın kabadayısı.
Şöyle mi demeli yok sa; TARİH in ILK KADIN KABADAYISI…
Ve bir namı var. BALTALI HANO…
İstanbul’a kana bulayan ibr kadın. Bahsedeyim mi şimdi hayat hikayesinden.
Annesi ve babası çiftçi.. Çiftçi ailesinin çocuğu aslında Hano.. Adı ise pek güzel ve anlamlı. …Hanzade…
Hanzade’ nin çocukluk döneminin fakirlik ve sefalet içinde geçtiğinden söz ediliyordu, Baltalı Hano hikayesinin kaleme alınmış cümleleri içinde.
Hano, İlkokulu bitirip, ortaokulu okumamış.. Ailesiyle birlikte çiftçilik yapmış. Ve babasıyla pazar pazar dolaşıp, ürettikleri ürünleri o günün fakir halkına satmaya çalışmış.
Sıkı durun şimdi. Hano küçük yaşına rağmen babasının ısrarları sonucu devrin zenginlerinden birinin oğluyla evlendirilmiş.. Böyle bir bilgi vardı, ondan bahsedilen çalışmanın yazıya döküldüğü notlar içinde.
İlk başlarda kocasını istemese de zamanla ondan bir çocuk dünyaya getirmiş Hanzade..
Çocuğu 6 yaşlarındayken kocası vefat etmiş. Orta halli bir servetin üstüne konmuş Hano.
Namı değer, Baltalı Hano hikayesi asında belki de böyle başladı.. Kim bilir?
Hanzade, hazırları yemeye başlamış.. Konudan söz edilen çalışma metninde şöyle de bir yorum geçiyordu; “günümüzde bile kimse o paraları tek yiyeme
Ne mi olmuş sohra? Olan şu; Devrin ileri gelen kabadayılarından Solak Ligor işitmiş zenginliği.
Hano’ya deli divane aşık olmuş hali ile..
Ve de aşkını hep seslendirmiş, haykıra haykıra.. Gel zaman git zaman Hano’yla sevgili olmuşlar.
Bu arada, Solak Ligor sevgilisinin oğlu evde uyurken onu sırtladığı gibi kapıp kaçmış.. Fidye olayı va sanmayın..
Eve geldiğinde oğlunu bulamayan Hano aramadık sokak, girmedik delik bırakmamış ancak, oğlunu da tüm aramalarına karşın bulamamış.
Ve oğlunu ne zaman aramaya çıksa sevgilisi onu engellemiş.
Bir müddet sonra bu engellemelerin üzerine sevgilisi Solak’tan şüphelenmeye başlamış Hano.
Plan yapmış zihninde. Erkek kılığına giren Hano bütün gün sevgilisi Solak Ligor’u takip etmeye başlamış.
Sevgilisinin kimi zaman haraç aldığını görmüş, kimi zaman kavga ettiğine tanık olmuş.
Ve sonunda bir gece yarısı hamama girdiğini görmüş. Durur mu hiç. Peşinden o da girmiş hamama.
Hamam kapısı açılır açılmaz oğlunun Hamamda “hamam oğlanı” olarak zorla çalıştırıldığını görmüş.. Elbette ki deliye döndürmüş bu manzara Hanzade’ yi.
Hamamda odunları yarmak için duran baltayı kaptığı gibi o an hamamda bulunan 21 erkeği balta ile tek tek öldürmüş.
Bu katliam bütün İstanbul’ un diline dolanmış. Hano’yu öğrenmiş İstanbul böylelikle.
Dönemin iç isyanları ve dış savaşları Hano’ nun yakalanması için başlatılan çalışmaları engellemiş ayrıca.
Bir sene kadar bütün semti haraca bağlayan Hano, kendi adamlarını çoktan tutmuş…
Devrin erkek kabadayılarını dahi haraca bile bağlamış..
Haracını ödemeyen erkek kabadayıları bir bir kaçırtıp İstanbul sokaklarında döverek rezil etmiş..
Baltalı Hano, bu sayede servetini kat kat katlamış.
Yaptığı zulümler de bir yere kadar olmuş ebet.. Sonunda yakalanmış.
Hapsi boylayan Baltalı Hano için veriecek ceza gelmiş sonra. Kurşunlanarak idamına karar verilmiş.
Denildiğine göre, 17 aylık Baltalı Hano hükümdarlığı, bir manga görevlinin Hano’ yu kurşuna dizmesi ile son bulmuş.,
Ne Baltalıymış yahu.. Adı bu gün dahi, böylesi hikayelere konu.. Baltalı Hano, Yani Hanzade..