Meşhurdur Çanakkale' nin domatesi. Meşhurdur.
Özellikle, İstanbul yaşayanları bir dönem mesiminde tüketmek için gün sayardı denilebilir.
DHA' lı yılarım. Kulakları çınlasın İlhan hocamın. İlhan Parçalı, Karadeniz çocuğu. Yıllarca öğretmenlik mesleğini sürdürmüş. Sonra, yollarımız kesişti, bir dönemin Doğan Grubunda..
Günde birden fazla kez araşırdık İlhan hocamla.
"Abi kaset bitti" diye ederdim ilk sözümü, O da; "Domata yok, kaset de yok'" diyiverirdi. Gülüşürdük..
Mevsimi değil desem de, san ki mevsiminde gönderiyor muşum izlenemi yaratırdım her seferinde.
Bilmeyeni yoktur Çanakkale Domatesini. Hele ki, Kösedere ise üretildiği coğrafya, ayrı bir tadı vardı. Toprak önemli; alttan kaynar sürekli sıcak su, tarlalarda bereket artar hali ile.. Hey gidi hey.
Şimdi meşhur domatesimizi, daha da meşhurlaştıracak adımlar atılıyor.
Bu eşsiz lezzet Coğrafi işaret tescili için gün sayıyor, çünkü askıya çıktı..
İstatistiklerden söz edelim biraz da.. Denilebilir ki; her yıl 85 bin dekar alanda yaklaşık 650 bin ton üretimi yapılıyor.
Ve şu da çok iyi bilir; Kendine has kokusu ve lezzetiyle Türkiye' nin adı zaten meşhurlaşmış ürünüdür.
Çanakkale domatesi deyip geçmemek gerek.
Mevsiminde, salatasının tadı doyumsuzdur. İçine soğan doğrama; zeytin yağını serpiştirme, kekik ve dahası tuz da eklemesen, onun suyuna ekmeği şöyle bir bana bana tüketsen, kesinlikle yeridir.
Çanakkale Ticaret Borsası tarafından, tadı gibi kokusu da doyumsuz domates için 13 Ocak 2022 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumuna coğrafi işaret tescili başvurusu yapılmıştı.
Güzel gelişmeler var. Çanakkale domatesi, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından, incelendi, benzeri başvurular arasına girdi. Askı süreci de bayladı.
Birkaç aylık inceleme ardından, her yıl 85 bin dekar alanda yaklaşık 650 bin ton üretimi yapılan kendine has kokusu ve lezzetiyle Türkiye' nin zaten meşhuru olmuş Çanakkale domatasının, coğrafi işaret tescili alma süreci resmen bayladı, gün sayıyoruz yani.
Çanakkale Domatesinin askı sürecinde olduğuna dari bilgiler verip, konuy ilişkin de güzel öszler edildi elbet. Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Deniz:
“Çanakkale domatesinin coğrafi işaretinde son günlerine geldik.
Askı süresi başladı. İtirazlar olursa yazışmaları gündeme gelecek.
Eğer böyle bir durum gerçekleşmez ise Mart ayında Çanakkale domatesinin coğrafi işaretini almış olacağız." diyordu.
Ben de, şöyle bir söz edeceğim şimdi; 'Ne itirazı gelebilir ki?' herşey ortada. Tat sa tat, enfes ötesi kokusu ile mis gibi bir üründür Domatamız.
Başkan Deniz, Çanakkale domatesinin Türkiye’ de zaten bilinen bir domates olduğunu anımsatıyordu, benim de bahsettiğim gi.i. Bilmeyeni mi var Domatamızı..
Havasıyla, toprağıyla, Çanakkale domatesini kalitesiyle çok daha iyi yerlere getireceklerini söylüyordu Bşakan.. Hadi inşallah.
Bu arada; Tarım ve Orman Bakanlığı başta, Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürlüğü de iyi bilir rünümüzün enfesliğini.
Çanakkale Ticaret Borsası olarak, kendilerinin sahada çok büyük domates ekimini sağlayarak daha aşağıya çekilmesini değil de markalaşıp, üretim miktarı neyse onu ekip, hem üreticimizin para kazanmasını hem de tüketicimizin sağlıklı bir ürün yemesini sağlamak istediklerinden de söz ediyordu sayın Başkan.
Ardından da rakamlar veiyordu, dahası detaylar geliyordu sözlerinde. Mesela; Çanakkale genelinde 85 bin dekar alanda yaklaşık 650 bin ton domates üretimi yapıldığına vurgu apıyordu Başkan Deniz.
AYRICALIKLI BİR COĞRAFYAYIZ. NOKTA..
Hayli net ifadeler kullanıp, şöyle diyordu özetle; “Çanakkale’nin ayrı bir özelliği var.
Çanakkale Türkiye’nin önsözü olmasıyla beraber bugün yollarıyla, köprüsüyle ekonomisini aşan dünyaya sesini duyuracak illerden bir tanesidir.
Biz 65 üründe söz sahibiyiz. Türkiye’nin yaklaşık yüzde 5 ile yüzde 10’luk ürünlerini üretiyoruz. Bugün Çanakkale’ye gelip de zeytinyağını, zeytinini, kirazını, elmasını, Bayramiç beyazını, sütümüzle, peynirimizle kaliteli ürünler üretiyoruz.
İnsanların damak tadına bu ürünlerle hitap ediyoruz. İstanbul, Bursa, İzmir gibi şehirlere bu ürünlerimizle hitap ederek, ekonomik değerimizi alarak, Çanakkale’yi büyütmeye çalışıyoruz”
Ara buldum, söz edeyim istedim. Diyorum ki kısaca;
"Kısacası azizim, Çanakkale çotan hak etti.. Coğrafyasında yetişen eşsiz ürünleri saymakla bitiremeyiz. Daha da büyümeyi, gelişmeyi, çoktan hak etti Çanakkalem"