Kimimizin evladı var depremin vurduğu bölgede. Şu şiddette oldu, şu kadar insanımız öldü gibisinden sözler etmeyeceğim. Bir kez daha görük ki, deprem değil, can alan yine binalar oldu.
Rahmetle anıyorum bir kez daha, 1999 depremi arıdndan tanıdığımız, 'deprem dede' diye isimlendirdiğimiz, Prof. Dd. Ahmet Mete Aşıkara' yı.. O&'nun sözüydüü; "deprem değli, binalar öldürür" Ne de haklı imiş değil mi?!.. Enazın beş on metre yakınındaki göktedrelen diye tabir edeceğim çok katlı binalar ayakta ikenş yakınındakiler çökmüş. Ezkaz altında can pazarı.
Deprem bölgesinde yakını olanlar da var şehrimiz insanlarından, ya da oralı olup da ilimizde yaşayanlar..
Bir iki tanıdğım var,yakımlarından haber alamıyor, adeta deliye dönmüş.. Ne yapsa hakılar..,
Bilmem kaçyıl sonra, yeniden büyük bir deprem yaşanılan bölgeden habisle, konunun uzmanları konuştu dün gün boyu. Felaketin yaşandığı bölgede deprem bekleniyordu hanidir. Uzmanların sözlerini hatırlıyorum da, geçen ay ve yıllardan.. Dikkat çektikleri bölgede beklenilen oldu ne yazık ki!...
Ne desek boş artık.. Yüzlerce insanımızdan acı haber geldi dün.. Sayılar verildi, yaralılardan bahsedildi.
Biliyorum ki, bunu da unutacağız zaman geçtikçe.. Deprem girdiği gibi, çkacak yine gündemimizden..
Kentsel dönüşüm projelerinin ne de gerekliliği çıkta yine ortaya.. Darısı inşallah, Çanakkale'nin de başına.. Hani şu Sosyal konutlar meselesi, bir giriyir gündeme, bir çıkıyor.. Bir de böyle jet hızıyla kararı çıksa diyorum içimden...
2004 GİBİ OLMASIN DEMİŞTİM?!...
Tam değilse de, ucundun azıcık.. Kar yağdı, yollar beyaz örtüyle kaplandı.
Bildik sorunlar, ne yazık ki yeniden yaşandı.
Tuzlama yoktu öğle saatlerine dek, haliyle toplu taşıma da yoktu..
Yok oldu yani bir anda bu gerekli hizmet.
Şehiriçin laşımı sağlayan otobüs vari vasıtalar gibi, otobüsler de yoktu yşolylarda..Halybu ki, gördüm de şoförler mesai için gelmişti ana durağa..
Lakin, yollar buzlanmadan kaynaklı sorun çıkardığnıdan etkili kar yağışı, kontaklarına basılmamıştı araçların..
Şoförler bir köşede, araçlar bir köşede bekliyordu çaresiz..
Neyse ki, okullar tatildi.. Toplu taşımayı kullanıp, okula giden öğrencilerin hali nice olurdu yok sa?!..
Gerçi mesaiye gidecek memur ve işçi yaşadı dün hayli okkalı bir çile..
Özellikle esenler, dahası yeni Hastanemiz öblgesi.. G"it gidebilirsen durumu..
Yerel yöneticiler, meteoroljinin uyarılarına kulak verip, önlem için çıksaydı yola, belki de bunlardan söz etmiyecektik bu gün..
Öyle ya; Ülkenin içi yandı dün sabahın köründe. İçimizi yakan ateşi söndürmeye yetmedi ne yağan kar, ne de soğuğu..
2004 gibi olmasa da ucundan oldu sahneye bir anda çıkan, yollara düşüveren, çilenin adı oluveren beyaz esaret.. Aslında, hanidir de beklenen di oysa ki bu kar..
Kurakığa çözüm olacaktı, barajlar dolacaktı.. Buna da şükür, neyse ki yağdı sonunda beklediğimiz kar..