Yürek dağlayan, çaresizliği gösteren, felaketi anlatan onca fotoğraf karesini, sosyal medya hesaplarımızdan, üstelik yarışırcasına paylaşıp, hangi akla hizmet eder olduk acaba?!..
Yüz yılın denilse de bence bin yılın felaketini yaşıyor cennet ülkem Türkiyem...
Deqremen yıkıp geçtiği, taş üstünde taş bırakmadığı 10 il'de, anne babası, çoluğu çocuğu, kısacası ailelerinden can parçaları olanr, lakin bir nedernle memleketinden uzakta, yurdun bir başka köşesinde, Cumhuriyetsavcısı, Hakim, Doktor, Bilimadamı, Asker, Polis, Öğretmen, Devlet memuru, öğrenci, saymakla bitmez birçok görevde olan insanımız var şu an..
Her biri yakılarından gelecek güzel habere odaklı nefes alıyor, veriyor.. Yaşıyor bir şekilde.. Tabi yaşamak buysa?!..
Bir an empati kurmak garek şuan.. Üstelik tam da şu an...
Orada, göçük altında kurtarılmayı bekleyen belki de yüzbinler var.. Ve onların yakınları..
İşte tam da şu an, bizlerin de yapabileceği bir şey var.. Empati kurmak..
Acılarına ortak olmak.. Acı paylaşınca azıalır sözünü, deprem bölgesinden fotoğraf, görüntü paylaşıp, yanlış anlamamakla işe başlamalıyız mesela..
Paylaşımlarımıza ve paylaşılanlara yorum atar iken,yardım bekleyenleri çin duacı olmak, bir umut güzel haber bekleyenlere moral verecek sözler etmekle başlayabiliriz yaşanan bu tarifsiz acıya ortaklığa, o acıyı paylaşmaya..
Paylaşım sözünü yanlış anlamadan, çaresizilği anlatır kareleri paylaşmadan acıya ortak olabiliriz yani..
Sosyal medyada yazılıp çizilenlere bakamaz hale gelenlerdinim vesselam..
İçimden geçenleri haykırmak istemiş iken şu an; mesleki büyüğüm, adamın dibi Ali Kayadibi ne de güzel güzel vurgulamış aslında, konuya ilişkin denilebicekleri..
Bir uzman ismin konuya ilişkin değerlendirmesini kaleme almış..
Biliyorsunuz. Konuk yazar olarak, ara ara kaleme aldıklarınadn söz etitğim, görüşlerini, duygu ve düşüncelerini sizler ile paylaştığım Ali ağabeyim bakın naısıl ibr paylaşımda bulunmuş?!..
Bu hassas konuya ilişkin, işin erbabı isim önemli sözler etmiş kısacası. Konunun uzmanı yorumlamış mevzuyu..
Satır satır, noktasına virgülüne dokunmadan akracağım bu altı çizilenleri..
Buyurun, bir de bu duygulardan haberdar olun istedim.. Olun ki, biz ve bizler gibi düşünenlerin sesisini sizler de başkalarına duyurun..
Önce empati yapalım.. Bunu yapmayı öğrenelim.. Çünkü şimdi tam da bunun zamanı..
Adamın dibi, Ali Kayadibi ağabeyim neler demiş, bir bakın;
"Felaket görüntüsü paylaşmak kimseye fayda sağlamaz.
Profesyonel meslek hayatımı gazetecilik yaparak geçiren, halen medya ve iletişim alanında akademisyen olarak geçiren biri olarak söylüyorum:
-Felâket zamanlarında insanın davranışlarını zayıflıkları, çaresizlikleri ve yanlış mantık yürütmesi yönlendirir. Çaresi, sabır ve sağduyu içinde kalmaktır.
-Acıları, kayıpları, olumsuzlukları büyütmek iyileştirmez, tedavisi ve telafisi imkânsız sonuçlara sürükler.
-Etkilendiğin bir fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaştığında hissettiğim olumsuz duygular, yerini daha iyisine bırakmayacak. Ayrıca acıyı yaymak gibi sosyal bir yarayı derinleştirmiş olacaksın.
-Unutma, 'acılar paylaştıkça azalır' sözüyle kastedilen şey bu değil... Yanında olmak, derdiyle dertlenmek, yardım etmek, çare bulmak, eşlik etmek gibi iyilik hareketidir
-Bizim ihtiyacımız olan sağlam, sağduyulu, güçlü, mantıklı düşünüp, insan onuruna yakışır davranmaktır.
-Üstteki metin değerli arkadaşım Psikolog Gönül Ersoy'a ait. Her sözüne katılıyorum. Empati, 'ötekini anlamak, değer vermektir.' Siz o fotoğraftaki kişi olsaydınız, paylaştığınız gibi görünmek ister miydiniz?"
Her cümlesinin altına imza atılacak bu önemli değerlendirmeyi, hafızalarımıza kazılamılayız bence..
Empati kurmak gerek.. Yoksa, benzer bir durum karşısında; nasıl isteyebiliriz ki bizlerde, bizim yerimize başkalarının kendisini koymasını.. Değil mi?!...
Sözün bittiği yerdeyiz. Binyılın felaketini yaşayan Türkiyem..
Rabbim her birimize güç kuvvet versin..
Yardım bekleyen insanlarımızın dualarını kabul etsin inşallah.