Depremden hemen sonraki ilk saatler ve günler hayat kurtarma adına çok değerlidir.
Enkaz altındaki insanlar için boşa geçen her dakika, ölüme biraz daha yaklaşmak demektir.
O halde kendimize soralım; ülke olarak ilk saatlerimizi ve günlerimizi nasıl geçirdik?
Kurtarma ekiplerimizi zamanında deprem bölgesine ulaştırabildik mi?
Kurtarma iş ve ekiplerini koordine edebildik mi?
Devlet adına koordinasyonu sağlayan kuruluş AFAD deniyor.
Ama biz biliyoruz ki devlet içinde en organize kuruluş Silahlı Kuvvetlerdir.
Silahlı Kuvvetler, insan kaynağı, araç ve gereçler, yaşamsal tesis ve donatılar ve alanlar bakımından milletin en kolay sığınacağı ve güveneceği organize bir yapıdır.
Çünkü askerler derhal afet bölgesine gider, bölgeyi yangına, hırsızlığa ve başka suçlara karşı emniyete alır ve acilen kurtarma işine girişir.
Gelen her yardımı ve yardıma gelen her ekibi uygun şekilde sevk ve idare eder.
Bu nedenledir ki Türk Milleti askerimizi kurtarıcı görür. Her deprem ve felakette gözleri öncelikle askerlerimizi arar.
***
Yardımda bulunmak, yardıma gitmek insani ve vicdani bir duygudur.
Yardımlar siyaset meselesi değildir.
Yardımların toplanışını, gelişini, dağıtılışını siyaset meselesi yapmak, yardım için çırpınan insanlara haksızlık olacaktır.
Bu nedenle yardımlar üzerinden siyasi rant peşinde koşanlar varsa onları en hafif ifade ile ayıplıyorum.
Siyasiler;
Bırakın, halkımız acıları içinde sükuta varmanın yolunu bulsun.
Kendi muhasebesini yapsın.
Deprem öncesi ve sonrası hataların ne olduğunu, kimin ne yaptığını ve yapmadığını anlasın.
Ve emin olun ki halkımız, en doğru kararı verecektir.
Hakkı olana hakkını, hakkı olmayana da layık olduğu değeri verecektir.