E-posta adresime gelen açıklamanın içeriğinin özeti diyebileceğim çağrının yer aldığı paragrafını okuyunca, aklıma ilk gelen bu oluverdi.

Amatör telsizciyim ya, Mors alfabesi ile genel çağrı anlamına gelen haberleşmenin nokta’ lı,  hat’ lı şekli. Yani; Da dı da dıt. Da da dı da.
Çağrıyı yapan bir siyasetçi. Ana muhalefet partisi CHP’ nin Çanakkale’ li Milletvekili Av. Muharrem Erkek.
Aslına bakarsak sayın vekil, Gülpınarlıların sesine tercüman olduğunu da, dile getiriyor du açıklamasında. Denilebilir ki; ‘Gülpınarlılar adına konuşmuş’
Özetle; "GÜLPINARLILARIN SESİNE KULAK VERİN!" diyordu CHP Kurmayı Av. Erkek.
Bilindiği üzere, Çanakkale Milletvekili oluşu yanı sıra, TBMM Anayasa Komisyonu Üyeliği görevinde de sayın Av. Muharrem Erkek.
Hukukçu kimliğini konuşturduğu sözlerine, ‘Anayasa'nın 56'ncı maddesi ve 1992 Birleşmiş Milletler Deklarasyonu' hatırlatması ile başlayıp, sonra da dikkat çeken şu çağrıyı yapıyordu.
Diyordu ki sayın Milletvekili Av. Erkek; “Hem tarım il müdürlüğü, hem Çanakkale Valiliği, hem de iktidar milletvekillerini göreve davet ediyorum.”
Bu dikkat çeken çağrının nedeni ne mi? Meraklanmayınız, aktaracağım elbette.
Sayın vekilin Basın danışmanlığınca hazırlanan metinde anlatıldığına göre, konu Zeytin ağaçlarının korunması. Bu konuda gerçekleşen konuşma ise, TBMM de olmuş.
TBMM Genel kurulunun 26 Temmuz günü gerçekleşen oturumunda söz alıp, Çanakkale Gülpınar zeytinlikleri için genel bir çağrıya imza atmış sayın vekil.
Bir süre önce, Zeytin kanun tasarısı ile çok ses bulan ve bir anda gündem maddesine dönüşen Zeytin, sanırım bu açıklama ile yeniden gündeme gelmiş oluyor.
Neden mi böyle yazıyorum, çünkü Başkentte gerçekleşen konuşmadan anladığım bu. Sayın milletvekili Av. Erkek, TBMM kürsüsünden;
“Oradaki insanlarla mutlaka konuşulması lazım. Birlikte bu işin yönetilmesi lazım. Zeytin ağaçlarının korunması lazım. Çünkü bölge çok önemli bir zeytinlik ve tarım bölgesi”  sözleri ile adeta çağrısına yol açan nedenleri sıralıyordu.
“Bu açıklama neden gelmiş?” şeklinde sorduğunuzu duyar gibiyim. Elimden geldiğince, denilenleri paylaşıp, zihinlerde oluşacak benzer sorulara belki de yanıtı da sunmuş olurum.
Bir ara başlık açıp; “Ayvacık’ta Ne Oluyor?” diye de sormuş sayın vekil…
Ayvacık Gülpınar’da yapılması planlanan 7 adet sondaj arama faaliyetine ilişkin, proje tanıtım dosyasından bahsedip, bu dosyanın incelendikten sonra 26 Mayıs 2017 tarihinde "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alındığını ifade etmiş.
Yani, kararın alındığı gün Meclisten muhalefetini yapmış.
Anlattığı ve hayli dikkat çeken bir diğer konuya gelince, sayın vekil bu konuyu şu cümlelerle dile getirmiş;
“Çok sayıda organik zeytin ağacı  kesildi.  Bunun üzerine bölge halkı tarafından yoğun protesto eylemleri gerçekleştirilmektedir.” 
CHP Kurmayı sayın Erkek’ in basın danışmanlığının, Basın kuruşları ile paylaştığı ve TBMM’ de edilen sözlerin tam haline bir göz atalım;
“Çanakkale ilimiz Ayvacık ilçemiz Gülpınar köyünde bir şirketin jeotermal amaçlı sondaj çalışmaları bölgede ciddi infial yaratmış durumda. Çünkü, sondaj çalışmaları için zeytin ağaçlarının kesildiği fotoğraflarla sabit.
Çanakkale Valiliğinin ve Tarım İl Müdürlüğünün kararlarını gözden geçirmesi çok çok önemli.
Çünkü insanların gece gündüz orada nöbet tuttuğunu öğrendik. Hepimizin bildiği gibi Anayasa'mızın 56'ncı maddesine göre çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak, çevre kirlenmesini önlemek devletin yükümlülüğü ve vatandaşların ise ödevidir.
Ayrıca, 1992 Birleşmiş Milletler Deklarasyonu'na göre çevre konuları en iyi şekilde ancak ilgili bütün vatandaşların katılımıyla yönetilir. Ben hem tarım il müdürlüğünü hem Çanakkale Valiliğini hem iktidar milletvekillerini göreve davet ediyorum”
Sanırım, Umum’a çağrı şeklindeki yorumumu boşa etmemişim.
Baksanıza, bu yapılan Genel çağrıya başka ne denilebilirdi ki?
Sorup, sonra da yanıt verir halim bu günlerde hayli çok olmaya başladı. Yanlış anlaşılmasın ama, kendimi sorgu meleği gibi gördüğümden değil bu halim. Aşa…
Ne var ki, bazı konular için de sorulmadan geçilmiyor.
Buna bir örnek verecek olursam; “Ne olacak Milli Takımın Hali?” sorusu, başı çekenlerden.
Flaş gelişme, Milli Takım Teknik direktörü sayın Terim’ in, görevinden ayrılması oldu ya. Buna ilişkin edilen sorulardan biri bu bahsettiğimdi.  ikincisi ve duyar duymaz kahkaha ya boğulduğum soruya gelince, “Ne olacak şimdi? Milli takım küme düşer mi?”
Zaman zaman benim sorularım da benzer türden olmuyor değil. Şaka gibi konular için, şaka gibi sorular sormayayım da, ne yapayım?
Gülmeye de, gülümsemeye de hakkımız var elbet.