Her gün gözlerinizin önünde duran ve alışkanlık yapması için sadece birkaç gün geçmesi yeten bazı ayrıntıları, kime yutturamazsınız?
Elbette ki bir ‘Çanakkaleli’ ye…
Kesinlikle Laf osun diye etmedim bu sözü. Bir ‘Çanakkaleli’ öyle bir paylaşımda bulunmuş ki, dikkat kesilmeden edemedim.
İçeriğinde, İstifa çağrısı da bulunan bu paylaşıma neden bir afiş olmuş. Hem de, Çanakkale’ yi ‘Çanakkale le geçilmez’ eden bir gerecin yakınında olunca bu afiş tepki bir arklı gelmiş. Adeta Gürleme şekliyle.
Arkadaş listemde bulunan bir ‘Çanakkaleli’ li nin, dikkat çeken bu çağrısını görünce;‘Bu da ne?’ diye sorgulayasım geldi.
Sosyal medyada paylaşım tarihi 8 Haziran. Günler önce yani. Ne var ki, ben bu paylaşımı dün fark ettim.
Bu denli dikkatimi çeken paylaşımda ne mi deniyor?
‘Çanakkaleli’ linin dilinden aynen şöyle deniliyor;
“Yorumu paylaşıyorum, bu bilborda asılan afişe bakın. Yazıya ve uçurtmaya. Bu afiş 23 nisanda çocuklara ithafen yazılmış ve asılmış”
Sonrasında da, paylaşım tarihi olan 8 Haziran hatırlatması ile geliyordu sözler. Adeta, Çanakkale’ yi Geçilmez kılan o gerecin çıkardığı sesler hatıra gelmişcesine hem de…
Çanakkaleli, “Şu an tarih bugüne ait yani haziran 8 2017. Halen yerinde. Ne zamana kadar duracak zati şahane bilir.
Çok manidar. ilgili efendinin, ÇANAKKALE’ nin CUMHURİYET meydanına astırdığı bu afişi, Uçurtma’ nın rengindeki kamufle renk gibi moraracaktır.
Sadece meclis üyeleri dahil zati şahane ile birlikte tümünü topluca istifaya davet ediyorum .
Bunu ‘Ayhan Çanakkaleli’ olarak, BAŞ KOMUTANI ATATÜRK’ ÜN, GENÇLİĞE HİTABESİNDEN ALDIĞIM EMİRLE, GURURLA, SİZ ZATİ ŞAHANELERE İLETİYORUM .
DERHAL TOPLUCA İSTİFA EDİN. ÇANAKKALE BELEDİYESİ MECLİS ÜYELERİ VE BAŞKANI” diyordu.
‘8 Haziran nere, 2 Ağustos nere? ‘ diye bir soru alabilirim lakin, ‘23 Nisan nere, 8 Haziran nere?’ diye de bir yanıt verebilirim.
Sosyal medyanın, haber servisindeki tekrarlamasından mı, yok sa benim iyi takip edemememden mi kaynaklı oldu bilemiyorum. Dikkatimi çeken paylaşımı dün görünce, daha fazla vakit geçmesin diye düşündüm hepsi bu…
‘İSME ODAKLI, KAPALI ZARF USULÜ İHALE Mİ?’
Yok artık. Öyle şey olur mu hiç?
Olacağı söylenen ihale bir plaj içinmiş. Ve işletmecisi de belliymiş. Tepki bu ya; ‘Nasıl yani?’ deyivermişim.
Gelen yanıta dikkat, ‘Bas bayağ beya…’
‘Sanki ilk mi duydun böyle bir şeyi?’ diye de bir soru eki ile geliyor üstelik bu ilginç iddia…
Yer belli. Yakınımızda. Hem de çok. Bekleyip göreceğiz, bakalım ileri sürülen isme mi ihale kalacak?
İddiada geçen isme kalırsa bu söz konusu ihale; ‘vay anasını dememek elde mi?’ demekle yetinmeyip, ayrıntıları da o vakit dile getiririz artık.
KUŞLAR HABER UÇURDU…
İstihbarat öyle bir şey ki, paylaştıkça çoğalan anlamlı bilgiler içerir. Ana temelidir istihbaratın bilgi paylaşımı. Hele, birkaç noktadan gelirse benzer ve hatta aynı bilgiler, tamamdır istihbarat.
İki lafın belini kırdığımız sohbet sırasında, inanılır gibi değil ama, taa 90’ lara gittik.
O vakitler gecemiz gündüzümüz neredeyse birdi. Hatırlayın hele o yılları. Çanakkale’ de öyle isimler görev alıyordu ki, bu gün dile getirsem o adları işin ciddiyetini bir farklı anlarız ya, neyse…
Süreç içinde her birinin ayrı ün’ü, her birinin de türlü türlü gücü mesela.
O yıllarda, bir farklı hareketliydi Çanakkale. Terör örgütlerinin her daim hedefindeki üst düzey yöneticilerin görev alması sebebiyle, teyakkuz hali bir başkaydı vesselam.
Hal böyle olunca da, bize ne gece, ne gündüz misali…
Her türlü sessizliği bozacak hareketin altından, olası bir hin plan beklerdi etkili ve yetkililer, bizlerde buna bağlı her daim Aport…
Hay Allah ne diyecektim, nerelere geldim. Geçmişe açılan pencereden bakarken, geçmişte kalmış bir yaşanmışlığa daldım.
Hani bir gece yarısı, plakası değiştirilip kısa yollu bir seyahate çıkılan ve içerisinde şeytanın aklına gelmez alemler yaşanan o resmi araç mesela.
Ve bu gün dahi halen adları yerinde ve aynı görevde kalanlar mesela. Hey gidi hey.
Arşiv unutmazcılardanımdır da, eski tanıdıklarla yapılan sohbetlerde tekrarlanan o yaşanmışlıkları akla getirince, bir tuhaf oluyor insan. Ağız dolusu okkalı küfür edesi geldiği gibi.
Neyse ki; bu aralar sinirlerimi bozanları da görmezlikten geliyorum, düzenin dümenini kendine çevirenleri de…
Unutmadık detayları ne zaman aklımın bir köşesinden geçirsem, 90’ lar da canlı bomba olup kendini patlatanların, Çanakkale bağlantılı bursları da geliveriyor zihnime, bir yanım uyuşuyor da ‘Ya sabır…’ çekerek rahatlıyorum neden se?
Eski kaplı defterleri açarlarsa bir gün, bu gün BA ğ RIŞ, çağrışcıların foyası da çıkacak ya ortaya, neyse artık….
Aklıma bir söz geldi birden. Oldukça Hin bir düşünceden kaynaklı o söz.
‘Gelecek de bir gün gelecek de, Zeki Müren’ de bize görecek mi…?’
Rahmetli sanat güneşini bilmem de, bunların foyası ortaya çıkanca, gök kuşağının renginde saklı şifreli renklerin de bunlardan kaynaklı olduğu anlaşılırsa, vay hallerine…
Ayy bunu görmek, güzel olacak sanırsam…
Mor ve ötesi…! İyi guruptur değil mi?
“Bundan Sonra Yapacağımız Çok İş Var”
DİSK Genel İş Çanakkale ŞubeSİ Yönetimi adına açıklama yapan Metin Acar 30 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurul ardından yazılı basın açıklaması yaptı.
DİSK Genel İş Sendikasının Olağanüstü Genel Kurulunda iki liste olarak girilen seçimlerde kazanan ve göreve başlayan DİSK Genel İş Sendikası Çanakkale Şubesi Başkanı Metin Acar, “Bizler bir ekibiz ve bundan sonra birlik beraberlik içinde yapacağımız çok işler olacak, secim kazanmanın önemi olduğu kadar başarılı olmanın önemi daha büyüktür” dedi.
81 delegenin katıldığı seçimde Acar 41 oy alırken, Eski Başkan Erdinç Uslan 39 oy aldı. 1 oy ise geçersiz sayıldı. Seçimin ardından değerlendirmede bulunan Acar, “30 Temmuz 2017 tarihinde gerçekleştirdiğimiz DİSK Genel İş Sendikamızın Olağanüstü Genel Kurulunda demokratik bir ortamda iki liste olarak girdiğimiz seçimlerde öncelikle üyelerimize ve sendikamıza her alanda daha iyi hizmet vermek anlayışı ile çıktığımız seçimi delege arkadaşlarımızın da takdirini alarak ekibimizle birlikte kazanarak tüm üyelerimizi ayrıştırmadan hizmet etmek şartıyla göreve başladık. Hepimizin bildiği gibi, sendikaların asıl görevi çalışanları, üyelerinin sosyal, kültürel ve mesleki hak ve çıkarlarını her yerde koruyup geliştiren sivil toplum örgütleridir, sendikalar bu görevlerini icra ederken üyeleri arasında ayrışmaya sebep olacak davranışlarda bulunmayarak tüm üyelerine eşit mesafede olurlar. DİSK Genel İş Sendikası Çanakkale şubesi olarak bu amaç ve doğrultudan hareketle çıktığımız bu yolda tüm üyelerimizi kucaklayan bir anlayışla daha iyi hizmet vereceğimizi düşünerek kurduğumuz yeni sendika yönetimimizle birlikte, bu günlerde daha çok ihtiyacını hissettiğimiz Adalet ve Demokrasi mücadelesinde üyelerimizin de haklarını daha iyi seviyelere çıkarmak adına yerimizi aldık ve bu amaçlar için hep birlikte çalışacağız” dedi.
“BİZİ BÖLMEYE ÇALIŞANLARA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Acar açıklamasının devamında, “Demokrasinin de gereği olan sendikamız seçimleri öncesi yaptığımız çalışmalar sırasında bize ve diğer aday arkadaşlarımıza eşit mesafede olarak çalışmalarımızda hiç bir şekilde engel çıkarmayarak bize ve diğer aday arkadaşlarımıza imkan veren başta Çanakkale Belediye Başkanımız Sayın Ülgür Gökhan ve bize sosyal demokrat anlayışla çalışma imkanı sağlayan örgütlü olduğumuz tüm belediyelerimizin Başkanlarına ayrı, ayrı teşekkür ediyoruz. Ancak, bunlara rağmen demokratik bir anlayışla yaptığımız çalışmalar sonucu kazandığımız seçime gölge düşürmeye çalışarak bizim birlikteliğimizi bölmeye çalışan bir anlayışla iftira boyutuna varan bir söylemle Belediye ekibine karşı grubun kazandığı bir seçim söylemiyle bizi bölmeye yıpratmaya çalışanlara asla prim vermeyeceğiz ve bunların olmasına asla müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“İlimizde faaliyet gösteren bir yerel gazetenin nereden bilgi aldığını bilmediğimiz konuları iddia ederek hakkımızda yaptığı haber ve yorumları asla kabul etmiyoruz” diyen Acar, “Hiçbir dayanağı olmayan ifadelerle yönetim kurulumuzu delege arkadaşlarımızı ve üyelerimizi yıpratmaya yönelik asılsız ve doğru olmayan haberlerle Çanakkale Belediyemizi de zan altında bırakacak ifadelerle beni ve şube yönetimimi siyasetin içine çekmeye çalışmalarını ve buna çanak tutanları şiddetle kınıyorum. Bizim sendika yönetimi ve üyelerimiz olarak yerel gazetenin ifadelerinde yer alan ithamların hiç birisiyle alakamız yoktur, bunlar tamamen yorumdan ibaret olup, bizi ve işçi arkadaşlarımızı bölmeye yönelik yanlış ifadelerdir, her zaman söylediğimiz gibi sendika ve yönetim olarak bizim öncelikli hedefimiz üyelerimize sendikal anlamda daha iyi hizmet vermek ve bunları birlikte gerçekleştirmektir. Bu anlamda Çanakkale Belediyesine ve çalışanlarına yönelik yanlış ifade ve söylemleri her kim ne amaçla dillendirmeye çalıştığını bilmiyorum fakat şunu unutmasınlar biz Çanakkale Belediyesi ve Başkanlarımız dahil tüm üyelerimizle biriz beraberiz. Ayrıca söz konusu gazetede ifade edildiği gibi ne yönetim olarak, nede üyelerimiz olarak Cumhuriyet Halk Partisinin yapacağı mahalle seçimlerine müdahale etmemiz söz konusu bile olamaz bizim tüm üyelerimiz kimsenin yönlendirmesiyle hareket etmezler bu konuda da hiçbir alandan baskı olması da mümkün değildir. Son olarak şunu belirtmek isteriz biz Çanakkale Belediyesi ve örgütlü olduğumuz İlçe Belediyeleri Başkan ve tüm üyeleri ile uyum içinde şehrimize ve İlçelerimize daha iyi hizmet vermenin arayışı ile üyelerimizin hak ve çıkarlarını birlikte en üst seviyelere çıkarmanın çalışması içinde olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz” dedi.