O bir arama kurtarma köpeği idi., Adı: Mancs. Anlamı; pençe…
Yıl 1999, o'nun gibi pek çoğu gelmişti yıkılan binaların başına. Koku almak, ses duymak için görevdeydi.. Yıkıntılar içinde canlı arıyordu.
Macaristan’ın Miskolc şehrinden 'Spider' Kurtarma ekibi ile gelen Mancs, 17 Agustos depremininden 82 saat sonra, dört yaşındaki çocuğu, 'Hatıra’yı enkazdan sağ salim çıkarmada son derece önemli bir görev saütlenmişti. Hisetmişti o canın yaşadığını..
Tarih; 17 Ağustos 1999. yaşanılanın adresi İzmit Bekirpaşa Beldesi... Arama kurtarma görevlisi can dosmta, Mancs’a küçük çocuğun yorganını koklatmıştı görevliler.
Mancs tarifsiz bir heyecanla yerini gösteriyordu enka altında hayatta kalmayı başarmış küçük çocuğun. MKuyruğunu sallıyor, bir yandan da patileri ile enkazı kazıyor, eşeleniyordu.
Ekibin çalışmaları sonucunda küçük çocuğun hâlâ canlı olduğu tespit edilmişti..
Ne var ki, ulaşılması zor bir yerde sıkışıp kalmıştı Hatıra.
Kurtarma çalışmaları uzadıkça uzadı. Çalışmalar devam ederken Mancs çocuğun hayatta kalabilmesi için daracık bir yerden geçerek, inanır mısınız ona su taşımıştı..
Yıkıntıdan her çıkışında kuyruğunu sallıyor, yaşadığını haber veriyordu. Macar kurtarma ekibi ve köpekleri Mancs, dört yaşındaki Hatıra’yı tam 82 saat sonra enkaz altından canlı çıkarmayı başarmışlardı.
Dünyanın farklı yerlerinde yüzlerce insanı kurtaran bu sessiz kahraman, arka ayağı sakat bir kopek olarak hayata başlamış..
Ne var ki, insan olan el uzatmış, o bir kahraman olmuştu, aldğı eğtimler sonasında.
Her canlı gbi, o da ölümü tadacatı. Tattı da zaten.. yıl 2006.. Can vremişti o da her canlı ibi.
O öldüğünde, onun anısına Macaristan'da bir heykel dikildi. Zaman zaman çiçekler bırakıldı o heykele, insanoğlu teşekkürler etti. Halen de ediyorlarmış, ne güzel..
Bu konuda kaleme alınanları okudum geçende. Çok etkinlendim, yolan yok. hele ki şu anlatım muhteşemdi;
"Haciko'yu Richard Gere meşhur etmeden nasıl kimse bilmiyorsa, Norveç'teki Bamse'yi ve Macar Mancs'ı da ulkemizde kimse bilmiyor.
Çünkü hayvan hakları tarihi konusunda bile araştırma, okuma kültürü son derece sınırlı olan, üstelik cahil cüretkarlığı ile her türlü saçma sapan tivite facebook yazisina alet olan, inanan, belge, delil mahkeme kararı olmadan bile saldirabilen, petseverden öteye dahi geçemeyen bir kitlenin sorgulaması da, duygusallığı da ortadoğu arabeskliğinden öte olamıyor."
Düşünüyorum da, o halde varım diyormu her seferinde. Ve var oldukça ben., yardım eli olacağım sessiz canlara..
Mancs, Bamse, Haciko hakettikleri saygıyı ülkelerinde öldükten sonra daha da kazanan canlardan bazıları..
Şu da önemli bir ayrıntı, heykelleri daha onlar hayattayken dikilmiş..
HAYTAP' ın bir payşlaşımı idi bu bahsettiklerim. Yaşanan her felaket sonrası, onlar hep görevdeler. Tek der8tleri ise,ş can kurtarmak.. Maş almıyorlar, emeklilikleri de yok. Ve gün geiyor, enkaz üzerinde, saatlerce can kutarma uğraşı verir iken, yorgunluktan can veriyorlar.
Düşününce o anları, hani tv kanallarından canlı izler iken çalışmaları, kmim ne düşünüyor, aslında biliyorum.Ne va ki, depremden günler geçtikten sonra, belki de aylar v eyıllar, unutuyoruz hep yaşanılanları. İsimsiz kahramanları, ölümü hapahısna enkaza giren ekipleri.
Tek duam var ettiğim: Rabbim, cemi cümlemize, güzel günler gömeyi nasip etsinh inşallah.