Dün, bahsettiğim oldu, başlıkta dikkat çektiğim.. Bu gün ise; yine bir oruç konusu. “Pisagor'un Orucu..”
Şöyle hayli geçmiş bir zaman.. Binlerce yıl öncesi..
Antik İyonya' nın en ünlü düşünürlerinden biri olan, ondan bahsedilir iken; ‘sayıların ve matematiğin babası’ dinelen kişi.. Ünlü filozof Pisagor..
İlk eğitimini doğduğu ada olan Sisam'da almış Pisagor..
Babası, Yüzük taşı yapımcısı Mnesarkhos..
Babasının ticreti sebebiyle sık sık ada dışına çıkan olmuş kendisi..
Pisagor, babası gibi tüccar olmayı değil, Thales 'in öğrencisi olmayı seçmiş… Filozof olacak zaar..
Bir tür açlığı varmış Pisagor’ un, öğrenme açlığı..
Pisagor'un öğrenmeye bu aç hali, Thales' i da etkilemiş elbet..
Öğrenmek güzel şey.. Öğrenmeli , bilinmeyenler..
Bir anlatımda, şöyle bir ifade; “Bir zamanlar kendisi de Mısır'da bulunan ve tüm bildiklerini oradaki Alimlerden öğrenen Thales, ilim deryasının içinde kendini bulması için Pisagor' u da Mısır'a yollar...”
Hele bakın yolculuk haline.. Örensin diye, Mısır’ a gönderilen bir öğrenci..
Dahası var elbet. Mısır'a varınca ilk iş olarak oranın dilini öğrenmiş Pisagor..
Şöyle bahsediliyor ayrıca; “Mısır'da yaşadığı süre içinde, okült ruhsal bilimler ve öğretiler üzerine çalışan özel bir gurupla tanışır ve kendisini öğrenci olarak kabul etmeleri için başvurur.”
İlignç olan şu: bu gurup Ezoterik bir yapıya sahiptir ve eğitimleri herkese açık değildir.
Ne olacak şimdi?!.. Bilgiye aç Pisagor ne yapacak şimdi?!..
Konuya ilişkin anlatımlarda, bunun yanıtı şöyle geliyor;
“Aralarına girebilmenin tek şartı 40 gün kesintisiz oruç tutma sınavı”
Pisagor şartı kabul etmiş ve eğitim aldığı süre boyunca her sene 40 gün oruç tutmaya devam etmiş..
Ayrıntı yok aslında oruç haline ilişkin.. Hiç yememiş miş içmemiş mi, net bilgi yok skanımca..
Oruç haline ilişkin tetay yok, anlatılan ise çok.. Misal şu ifade;
“Bu düzende yaşayarak ve çalışarak eğitimini tamamladıktan sonra memleketine geri dönen Pisagor, öğrendiklerini yeni nesle aktarabileceği bir okul kurar.
Kurduğu okula kabul edilme şartı; ‘Oruç tutmak’ olur”
Sonrasına gelelim şimdi.. sonrası biraz daha ilginç..
Çünkü; Pisagor dışında; Sokrat, Platon ve Aristo gibi düşünce adamları da, yoğun zihinsel çalışmalar öncesinde oruç tutuyorlarmış..
Buna vurgu yapılır iken de; ‘Zira oruç tutmanın düşünce gücünü artırdığına inanıyorlardı..’ şeklinde bir vurgu..
Birçok anlatımda; “İşin ilginç yanı” denilerek başlıyordu çarpıcı cümle.. Ve şöyle kuruluyordu uzunca bir cümle;
“Pisagor'dan yaklaşık 800 yıl önce Mısır'daki Tur Dağına çıkarak 40 gün oruç tutan Musa, Mısır İmparatorluğu'nu tek başına yenmiş ve Firavun'u ordusuyla birlikte Kızıl denizin dibine gömmüştü.
Bunu yaparken kaç yaşındaydı bilinmez ama kaynaklar Hz.Musa için kesin olmamakla beraber bir Peygamber olarak 100 yaşını epey bir geçmiş olduğunu yazar...
Tüm bunlar enteresan tesadüfler miydi, ya da orucun zihinsel ve fiziksel yapıdaki etkisinin sırrı neydi?
Anlaşılan bu günün anlamlandırması olan ‘detoks’ tan çok daha fazlasını ifade ediyor...”
Yorum bunlar elbet.. Yaşanılanları o dönem kim alacak ki bin kenara not..
Bu arada, bu konuyu anlatır bir ünlü tablo varmış.. Görmedikm, bilmiyorum..
Deniliyor ki; Tablo, Rus asıllı ressam Fyodor Bronnikov tarafından 1869 yılında tamamlanmış olan ‘Pythagoreans Celebrate Sunrise - Pisagor’un gün doğumu ayini’ adlı esermiş..
Oruç tutamayanlardan biriyim..
Dayanamıyorum susuz kalmaya..
Açlık çok önemli değil de, su içmeyince başıma ağrılar giriyor..
Sanki diyorum; Oksijen alamıyor beynim..
Kalın sağlıcakla. Yarın da , doğadan bahsedeceğim azıcık..
Doğa’dan gelen yürek burkan görüntülerden..