Beş siyasi lider ve Meral Akşener’in altılı masayı sorgular hale getirdiği geçen haftaki siyasi krizden sonra 6 Mart’ta sağlanan sulhun, zihinleri kısa sürede kolayca sakinleştireceğini düşünmek, bi

İleride buna benzer siyasi krizlerin, siyasi depresyonların yeniden yaşanabileceğine kaygısı insanlarda bir ön yargı haline geldiği inkâr edilemez.
Seçmenler, altılı masayla alakalı tehlikeli bir algı içine sürüklenmiştir.  
Algıda seçicilik olarak da kabul edilecek bu anlayışın, altı liderin birbirleriyle ters düştükleri her durumda ortaya çıkacaktır.
Seçime yaşatılan bu travmanın toplum psikolojisi açısından acilen giderilmesi gerekir.
En büyük sorumluluk Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in omuzlarındadır.
“Biz barıştık, biz anlaştık” demekle oluşan ön yargının hızla yok edilebileceğini düşünmek hata olur
Hele de Meral Akşener’in “Kılıçdaroğlu’nun HDP ile görüşüp anlaşması onun sorunu” yaklaşımı sağ seçmen kitlesi açısından siyaseten ne kadar teskin edici olduğu da tartışılmalıdır.
Bu anlayış “koy yan cebime” demekten öteye geçmeyen siyaset anlayışıdır.
İYİ Parti yönetici kadroları ve yerel teşkilatları seçim çalışmalarına acilen başlamalı ve halka meramlarını iyi anlatmadır. Bu durum alacakları oyla yakından ilgilidir.
Toplumlar siyasal krizler sonrası siyasi kurbanlar vermeden depresyondan kurtulamaz.
Önümüzdeki seçimlerin siyasal kurbanı bakalım hangi parti ve hangi siyasiler olacak yaşayıp göreceğiz.
Deprem
Depremi siyasi kriz nedeniyle unuttuk.
Bir an için her şeyin sütliman olduğunu farz ve kabul ettik.
Ama deprem acısı hala gün gibi taze.