2023 seçimleri öncesi son kozlar oynanıyor.
Mayıs ayında yapılacak seçimlerin ilk koz paylaşımı, 3 Mart’ta Millet İttifakı içinde yaşandı.
Altılı masanın beş partisi İYİ Parti’ye Kılıçdaroğlu’nu dayattılar.
Dayatma karşında İYİ Parti’nin masadan kalkması kamuoyunda büyük şok etkisi yaratsa da, kapalı kapılar ardındaki pazarlıklar sonrası hem kriz aşıldı, hem de altılı masaya HDP zımnen de olsa eklemlendirildi.
Meral Akşener, diğer beş partiye Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı kabul ettirse de Kılıçdaroğlu’nun HDP ile görüşmesine de “hayır” demeyerek zımnen de olsa altılı masanın genişletilmesinin yolunu açtı.
İYİ Parti’nin HDP’ye karşı çıkacağına inanan Cumhur İttifakı yanıldığını anlayınca, AKP acilen birinci turda Kürt seçmenlerinin desteğini kaybetmemek için, Hüdapar’ı Cumhur ittifakına katmaya karar verdi.
Bu kombinasyon içerinde Türk Milliyetçileri, ulusalcıları ve Atatürkçüler tamamen karşı oldukları kimi partilerin yancısı durumuna düştüler.
MHP ve BBP liderleri ve yöneticileri sırf mecliste olma, Erdoğan’ı yeniden cumhurbaşkanı seçtirmek pahasına parti tabanlarını kaybetmeyi göze alarak Hüdapar’a razı gelmek zorunda bırakıldılar.
Bu siyasi tutum, MHP ve BBP’nin resmen harakiri yapması değil de nedir?
Aynı şekilde, Türk Milliyetçiliğinin ve Atatürkçülüğün kalesi olmak iddiasıyla siyaset yapan İYİ Parti de Türklüğe mesafeli duran DEVA ve GELECEK Partisini kabullendi. Kılıçdaroğlu’na kerken destele HDP’ye de yeşil ışık yakmak zorunda kaldı.
Muharrem İnce’nin Zafer Partisi’nden uzaklaşması, Memleket Partisi’nin çok uzak olmayan bir zamanda lağvına ve kendisinin siyasi hayatına mal olabilir.
İYİ Partisine gelince.
İyi Partinin ne kadar oy alacağı, teşkilatlarının çalışma azmine, Meral Akşener’in ve seçtikleri reklam ajansının başarısına endeksli olacaktır.
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığını kazansa da CHP bu haliyle oy kaybedebilir. Ama aynı CHP Muharrem İnce’yi ikna ederek Memleket Partisini bünyesine katarsa tahminlerinin üzerinde çok oy alacaktır.
Bakalım önümüzdeki günlerde daha neler yaşayacağız.