Böyle dedim de, aklıma o dizi de gelmedi değil hani.. Neysee, konumuz bu değil..
Maşlara zam üzerine zam, asgari ücrete de aynı zam... Ardı ardına artışlar yaşadı hem çalışanın hem de emeklinin maaşları.
İlk, 2018' de tanıştı emekli işçi ve memurlar.. Sevinmedi değil her biri. Amacı da güzeldi.. En azından, kurban parasına takviye olacaktı bayramlarda yatan maaş Promosyonları..
1000 liralık bayram promosyonları, eridi bitti adeta geçen zaman içinde...Yıl 2023
Bırakın kurban' a takviye olma halini, enflasyon karşısında eriyen 'bin lira', canlı tavuk alamaz hale geldi sanki. Bir Lahmacun bizim buralarda 40 lira, Simit 6 lira iken, varın düşünün büyük şehirleri şimdi..
Hayat pahalılığının tonla nedeni var. Bunları sayacak olsak, yazılacaklara sayfa yetmez.. İyisi mi bu konuya hiç gelmeyeyim..
Promosyonun suçu ne sahi?!..
Zamlı maaşlar, bir yıl içinde, birden fazla kez hesaplara yatmış iken, yılda sadece iki kez bayram yaşayan Cennet Vatanım, Türkiyemin emeklisi, şükrediyor bin liralık bayram ikramiyesine.
Şahsen, ben de bir işçi emeklisi olarak, dua edip, bu güne şükredenlerdenim..
En düşük emekli maaşı, 5.500' den, 7.500 ' e yükseldi. Şimdi milyonlarca işçi ve memur emeklisi merak içinde. Aldıkları maaşların da bu oranda mı artış olacak?, ya da olmayacak?...
Hele ki ikramiyeler. Zamlanacak mı acaba bu Ramazan bayramında.
Torun torbaya, bayram harçlıkları da artar bu durumda. Bence, emekliler kadar, torunlar da bir merak içinde. Öyle ya, emeklinin Bayram ikramiyesi artar ise, harçlıklar da artacak..
Torunlar da şimdiden bu beklentinin oluştuğunu gözleyenlerdenim.
Bizde Torun yok daha. Bayramda yüksek harçlık bekleyen çocuğum var. yeğenler var, konu komşumuzun evlatları var..
Beklenti hat safhada desem, yalan demiş olmam yani.
Beklenti hep hasıl insanlarımızda. Kimi sevdiğini bekler, kimi güzel bir haber..
Hastası olan, şifa bulsun hastam duası ve beklentisindedir, çoğu zaman.
Kimimiz tutmuştur dileğini, kabul olsun beklentisindedir mesela..
Geçende, bir arkadaş ile gündeme dair konuşuyoruz. "
Dualarımızı, sadece kendimiz ve ailemiz için değil, Cemi cümlemiz için yapsak, kabul olsa, ne mutlu olurduk..." dedim, düşündü bir süre, 'vallahi doğru dedin' dedi..
Her birimizin, bizden habersiz dua edenleri olsun inşallah.
**** ***** *****
‘BİR’ DAHA EKSİLDİK….
Meslektaşım, ağabeyim, an geldi arkadaşım.. Üstelik, ara ara danışıp fikirni alıdğım.. Güle güle Recep ağabey..
Duayen gazeteci diyeceğim, az gelecek bu tabir.. Ben hayatta yok iken daha, o gazeteci ruhu ile sahada, haber peşinde bir isim..
Gelibolu bir değerinin kaybetti. Çanakkale; Mehmetçiğin yazdığı tarih, Ve dahi Kahramanlıklarını anlatır eserlerin yazarını kaybetti..
Karşılaştığımız her sefer; “Selam sana, Yürüyen Arşiv” dediğim, meslektaşım yok artık.
O da ayrıldı aramızdan. Fani dünyayı bıraktı bizlere, tıpkı diğer giderlerimiz gibi.
Daha yeni yitirdik Ayhan Öncü arkadaşımızı. Bir acı daha çöktü yüreklerimize. Gidenin genç ya da yaşlı oluşu değil beni üzen.. Çanakkale bir sevdalısını daha kaybetti. Çanakkale kadar üzgünüm işte ben bu yüzden..
Recep Yüzüak, mesleğin duayeni idi.. İmzamı taşıyan haberlere dokundurur da bazen, aksi davranır, laf ederdim: “Bak çocuk, sen kısa donlar ile gezer iken sokakta, ben bu haberleri yazıyordum” şeklinde atardı fırçasını.
Gülüşürdük sonra.. “Usta.. Devir değişti, şartlar değişti” gibisinden savunma içerikli ifadeler kullanırdım,
“Her şey değişir, Gazetecilik Ruhu değişmez” derdi.
İyi ki, güzel hatıralar biriktirdik, iyi ki seni tanıdım, sen gibi üstatlardan, mesleğin cilveleri ile nasıl baş edeceğimizi az da olsa öğrendim..
Huzur içinde uyu recep ağabey..
Rabbim taksiratını afetsin inşallah.. Mekanın cennet olsun..