Çanakkale muhteşem verimli ovalarıyla Türkiye’yi doyuracak bir tarım şehri.

Gelin görün ki Çanakkale’de yaşam günden güne zorlaşıyor.
Mazotun, gübrenin, ilacın, yemin pahalılığı köylüyü canından bezdiriyor.
Çanakkaleli gençlerine iş bulamıyor.
Çanakkaleli geçim derdine düşmüş, babasından atasından kalan toprakları ucuz pahalı demeden satmak zorunda kalıyor.
Kahvehanelerde yaşlısı genci umutsuzluk içerinde ömür tüketiyor.
Kıymanın kilosu olmuş 320 lira.
Bir kilo peynire 220 lira yazmışlar.
Sebzenin meyvenin yanına yanaşmaya derman yok.
Yakında yumurta da 5 lira olursa şaşırmayın.
Çanakkaleli çektiği sıkıntıları kimselere anlatamıyor.
İyi de Çanakkalelinin derdine derman olması gerekenler kimler?
Küçük esnaf mı? İşçiler memurlar mı? Köylüler mi? Üç beş orta ölçekli işletme mi?
Düşünsenize. GESTAŞ Çanakkalelinin malı. Çanakkalelinin vapur parası İstanbullundan kat be kat fazla. Buna sebep olan kim?
Şehrin en önemli gelir kaynaklarından biri memur ve üniversite öğrencileri.
Onlar çok daha zor durumda. Kiralar artışları herkesin belini büküyor.
Mayıs ayında seçimler var?
Siyasiler kapınızı çalacak, mahallenizi, köyünüzü, kahvenizi, iş yerinizi ziyaret edip oy isteyecekler.
Peki siz onlardan ne isteyeceksiniz?
Aklınıza bir şey gelmiyorsa ben birkaç şey hatırlatayım.
TÜİK’in enflasyonu düşük çıkarması nedeniyle maaşlarınıza düşük zam yapılıyor. Enflasyonun yanlış hesaplanmasında dolayı alamadığınız hakkınız olan ücret artışı farklarını isteyin.
Akaryakıt fiyatlarındaki yüksek verginin düşürülmesini isteyin.
Çiftçilere mazotun, gübresinin ilaçlarını vergisiz hatta mümkünse maliyetine verilmesini isteyin.
Tarım ve hayvancılıkta yerli malını varken yurt dışından ithalata müsaade edilmemesini isteyin.
Elektrik ve doğalgaz şirketlerinin devletleştirilmesini isteyin.
Gelir dağılımda eşitlik isteyin.
En önemlisi de geleceğe umutla bakmak istediğinizi, çocuklarınız için, torunlarınız için yaşanır bir ülke isteyin.
Bunları yapabilecek parti sizin için hangisiyse oyunuzu ona verin.
Takım tutar gibi parti tutma devri bitmelidir.
Atatürk’ün yolundan yürüyenlere,
 “Ne Mutlu Türküm Diyene” diyebilenlerin bulunduğu partilere oy verin.
Unutmayın!...
14 Mayıs sonrası üzerimizdeki bütün karabulutlar dağılacak.
Her şey çok iyi,
Her şey çok daha güzel olacak.
Bir oy Kemal’e bir oy Meral’e çok yakışacak.
Umutlarımız günden güne katlanarak çoğalacak.