Söylemesi bazen zor gelir, kekeleriz.
ürdürülebilirliğin anlamını açmaya kalksak, bahsedilecek ve sunulacak örnek öyle çoktur ki, sayfalar yetmez..
Bir Çanakkale klasiğine dönüşen buluşmadan söz edeceğim. Her Mübarek Ramazan tekrarlanan, Ahirete göçmüş yok ise, genelde katılımcıları bir ve birlik içinde olan buluşmalar diyeceğim..
38'nci kez kurulan iftar sofrası ve önemsenmesi gereken bir yol arkadaşlığı..
Başbakan yardımcılığı yapmış bir isim, Mustafa Cumhur Ersümer.
Yaşı gereği, geçmişi hatırlamayanlar olabilir. Bilmeyenler için şöyle de diyebilirim;
"Yüce Türkiye cumhuriyeti Devleti' nin 55. ve 57. Hükümetlerinde, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerini üstlenmiş bir Çanakkaleli."
Halen dahi; "Sayın bakanım..." diye hitap edilse de kendisine, biliyorum ki Mustafa Cumhur ağabey, kendisine hitap sırasında; "Ağabey..." ifadesini daha bir samimi buluyor.
Pek çok siyasetçi, siyaset sahnesinden çekilince, ne ismi hatıra gelir, ne cemali..
Bazı isimler vardır ki, açılan her siyasi sohbet sırasında anılandır..
Rahmete kavuşmuş ise Rahmetle.. yaşıyor ise: "Allah uzun ölürler versin" duası ile..
Unutulmazlarımız arasında, Merhum Cumhurbaşkanlarımızdandır, 'Baba'
Süleyman Demirel ismi, kimine göre; Isparta’ nın gülü, Politika’ nın sümbülüdür aynı zamanda.
Siyaset sahnesinde görülmüyor olsa da, unutulmayan isimlerden biri de, bana göre; Çanakkale evladı, Ersümer’ dir..
Ve şunu net söyleyebilirim. Ülkemize sayısız hizmetlerde bulunmuştur.. Çanakkale'de nasibini fazlasıyla almıştır...
Ben dahil, pek çok meslektaşımın resmi programlar, ciddi buluşmalar dışında; 'Mustafa abi' diye, hitap edip, dahası siyaset gündemine ilişkin bile olsa, ciddi sorular yöneltip, aynı ciddiyet içinde yanıtlar aldığımız çok olmuştur..
Mustafa Cumhur Ersümer' in, siyaset sahnesine bir deyişle de veda etmesi mümkün müdür?
Bence değildir.. Aktif siyasetin içinde olmasa bile, brikimi ve tecrübelerinden ötürü, gündemi yorumlaması genellikle istenendir..
Konu siyaset olunca, Ersümer ile siyaset ayrı bir irdeleniyor.. Okkalı, cuk oturur yorumlar da haliyle geliveriyor.
Bu arada, bir başka geliveren daha var.. Akıllara genelde geliveren..
Aktif siyaseti bırakmış, ismi zorlanılarak akla gelen siyasetçi sayısı, malum hayli fazla..
Bu anlamda, sürdürülebilirliğin önemi artıveriyor, öyle değil mi?!..
Dile kolay gelse de, iftar buluşmalarının sayısı 38 olmuş..
Tam 38 yıldır, Ramazan ayında tekrarlanan bir buluşma..
Adı iftar olsa da, bence ‘iftiharla bir araya gelme’ bunun adı..
Unutmamak, Unutulmamak önemli. Bence, Mesele zaten tam da bu..
Adı unutulmuşları düşününce bir yandan, iz bırakmanın, insan kalbine dokunmanın tartışılmazlığı da çıkıveriyor ortaya..
Hep diyorum ya: "90' ları özledim, özlüyorum.." diye..
O dönemin siyasetçileri ile mesleği icra etmiş olmanın verdiği tarifsiz haz belki de bendeki bu hep yinelenen o özlem hali..
38 yıllık bir bulaşma.. Sağlık verir ise yaradan, 39 da, sonraları da gelecek o kesin..
Sürdürülebilirliğin bir örneği olarak gördüğümden, bu buluşmalardan ballandıra ballandıra söz edeyim istedim.
Belki de bu sayede; tarihe bir not düşmüşüzdür kim bilir?!...
Aktiften, Pasife düşmüşler, bu buluşmaları bir örnek alıverirler..
Siyasetçiler böylesi buluşmaları önemser ve hep tekrarlanacak, gelenekselleşecek benzerlerini düşünüverirler belki de, kim bilir?!...
Hayırlı Cumalar herkese.. Sağlıkla kalın...