Elde olmayan bir ürüne yönelik, genellikle esnafn ağzından bu cümle çıkıverir. Gülük yaşamda, çok işitmişizdir böylesi bir ifadeyi..

İstenilen ürün yoktur, ya da kalmamıştır, esnaf tebessüm edip böyle der ya hani, bizim de bu durumda, “Heç mi kalmadı?..” şeklinde gayet istem dışı karşılık verdiğmiz çok olmuştur.Sonra da kendimize gülmüşüzdür, dükkanı terk eder iken.. Adam “yok” diyor, “bir tane de mi yok?” diye sorma şekli, sanırım sadece biz Türk’lerde var.. 
Yok olma noktasına gelmiş, yaşamın olmazsa olmazı su meselesi geldi aklıma birden..Çünkü, e-POSTA adresime gelen ve benim de okuduğum bir açıklama beni böyle düşündürmeye yetti.
 
Sonrasında, yani detayları okuyunca, “Yanlış düşünmüşüm!?!..” dedim ya, neyse artık.. Kesin fikirlilik de bize özel bir durum sonuçta.
 
Bahsedeceğim açıklama; “TARIMSAL SULAMADA MİLAT” başlığı altında geliyordu.
 
Dahası, şöyle bir vurgu; “ÇİFTÇİLERİMİZİN 2023 YILI TARIMSAL SULAMA ÜCRETLERİNİN YÜZDE 50’Sİ DEVLET TARAFINDAN KARŞILANACAK…”
 
Kuraklık nedeniyle, barajlar tam takır malum..
 
Hali ile bir dizi önlem alındı.. İçme suyu ihtiyacını karşılayan barajlardan, tarımsal sulamaya katkı olunmayacağı şeklinde bir dizi kararı almayan il nerede ise kalmadı.
 
Peki ya, bu destek ne? Nasıl olacak?.
 
Açıklama metninde; “Son yıllarda iklim değişikliğinin etkisiyle yağışlardaki azalmaya bağlı olarak kurak
dönemlerin sıklığında meydana gelen artış, suyun ve sulama yönetiminin gıda güvenliği
bakımından ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.” Şeklinde, çok baba bir anlatım da yer buluyordu.
 
Sonrasında da; “Tarımsal verimliliğin artırılmasında ve tarım sektöründe katma değerin yükseltilmesinde su ve sulama yatırımları en önemli etken konumundadır.
 
Sulama, tarımda çarpan etkisi gösteren bir yatırımdır.” deniliyordu.
 
Buraya dikkat bu durumda.. Asıl anlatım burada çünkü..  
 
Açıklamada; “Sulu tarıma geçiş, başta tarım sektörüne hizmet sunmakla birlikte diğer sektörlere de itici bir güç olmaktadır.
 
Yarı kurak bir coğrafyada bulunan ülkemizin teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek arazi
miktarı 8,5 milyon hektar olarak belirlenmiş olup, son yıllarda yapılan önemli yatırımlarla bu
miktarın % 80’nine karşılık gelen yaklaşık 6,9 milyon hektar arazi sulamaya açılmıştır.” bilgisi, rakamlar eşliğinde geliyordu.
 
DSİ Genel Müdürlüğü imzalı bu açıklamada; Sulanan arazi miktarını artırmanın yanında, iptidai sulama sistemlerinin modernizasyonunu sağlamaya dönük önemli yatırımların hayata geçirildiğinin altı çiziliyordu.
 
Ayrıca da, İnşa halindeki sulama projelerinin %94 oranında modern sulama sisteminden oluştuğu vurgulanıyordu.
 
Sulama yanında, verimi arttıracak, toprağa değer katacak arazi toplulaştırma yatırımlarının da hız kesmeden devam ettiğinden de söz edilen bu açıklamada;
 
“Toplulaştırma yapılan arazi miktarı 7 milyon hektara ulaşmıştır.
 
Sulama ve toplulaştırma projelerimizle tarımsal verimi artırmak ve üretim girdilerinin
tasarruflu kullanımını yaygınlaştırarak çiftçilerimizin üzerindeki girdi yükünü azaltmak
hedeflerimiz arasındadır.” deniliyordu.
 
Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ın, tensipleri ile 26 Nisan 2023 Çarşamba günü Resmi
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren; “Tarımsal Sulama Amaçlı Su Kullanım Hizmet
Bedelinin Desteklenmesine İlişkin Karar” denilerek ,bu kararın çiftçilerimiz açısından bir müjde niteliğinde olduğuna dikkat çekiliyordu.
 
“Sulamada Milat” olarak değerlendirilebilecek bu karar ile çiftçilerin 2023 yılı tarımsal
sulama ücretlerinin yüzde 50’sinin Devlet tarafından karşılanacağı net bir ifade ile açıklanıyordu.
 
DSİ Genel Müdürlüğü imzalı açıklamanın son paragrafında; “Bu karar ile sulama sahasında tarım yapan çiftçilerimizin 2023 yılında su kullanım hizmet bedellerinin desteklenerek üretim maliyetlerinin azaltılması ve rekabet güçlerinin arttırılması,
Yaklaşık 4,5 milyar TL’ye tekabül eden bu destek ile gıda arz güvenliğinin ve tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması hedeflenmektedir” ifadesi yer buluyordu.
 
İnsan yaşamı için olduğu kadar, toprak ana için de son derece önemlidir su. Olmazsa olmazdır..
Zaman zaman yazmışızdır bir gazeteciler. “Atikhisar olmasa ne yapardık?”  diye sormuşluğumuz olmuştur, alternatif içme suyu kaynağı konusunda, ciddi adımların atılıp, bu adımların aynı ciddiyetle sürmesine de vurgu yapmışlığımız da olmuştur..   
 
Alternatifi olmalı bir şeyin. Yok deyip, kestirip attırılmamalı, haksız mıyım!?!..