Milyon Kez Denesen, Böyle Bir Görüntü Çıkmazdı Ortaya...
Öyle şeyler gördük, öyle sözler işittik ki geçen zaman içirnde, hayat tam bir masal misali..
Hem hayret ettik, hem inanamadık.. Lakin, hayat işte; yaşadıkça gördük, yetmedi öğrendik.
2009 yılını hiç unutamıyorum.. Benzerine, 90' larda Güzelyalı Jandadrma kapmının tam önünde meyadna gelen kazada rast gelmiştim.. "Olamaz" dinelin bir şey olmuştu..
Yolcuları ile köye yol alan minibüs, indi-bendi için duruyor. Tam da kampın nizamiye girişinin bir kaç metre yakınında.
Bu noktanın, üç beş metre yukarısından ana yol geçiyor. Tali yol ile ana yol arasında bayağı bir kod farkı var.
O sırada, İzmir yönünden Çanakkale' ye doğru seyireden çimento yüklü kamyonun sürücüsü direksilyon başında kalp krizi geçirip yoldan çıkıyor, koca kamyın durmuş minibüsün üzerine uçuyşor.. Onlarla vatandaşımız feci şekilde can veriyor.
Yine o yıllar.. "Bu da olmaz!.." denilen bir kaza daha..
Yenice'nin karadoru köyünde, bir evde Mevlüt okunuyor.Köy kadınları, tam 'amin' der iken, içinde bulundukları evin üzerine, yağmurla kayganlaşan toprak yolda diresiyon hikamiyetini kaybeden sürücünün, damperinde bulunan onlarca ton mermer cevheri yüklü koca kamyon düşüyor.. Evet, yanlış okumadınız..
Toprak yolun kenarında bir ev var.. Rampa aşağıya inen kamyon, o evin çatısından evin içine doğru düşüyor. 19 köylü kadın, canından oluyor..
Bunları gördüm ben yıllar içinde. Böylesi bir meslik bizimkisi.. Bizimkisi, bir yaşam hikayesi..
VE, BU DA OLDU !?!..
DEDİMYA BAŞLARDA, 2009 'U UNATAMIYORUM DİYE..Nasıl unutabilirim ki?...
Nebi derya,. Koca bir deniz. Yer: Kuzey Ege, Bozcaada açıkları.
Türküsü de vardır ya; "İki gemi, yan yana haydayabilir misin?" Kaptanlar, rotalarında ilerliyor.. Belki de milyarda bir ihtamal olacatk bir şey oluyor..
İki gemi, yapışık ikizler şeklini alıyor.. Biri, diğerinin üzerine çıkıyor, denizin ortasında sanırsınız bir 'haç' işareti.
'Martı Princess' ile 'Renate Schulte' Çarpışıyor.. Tesdüf bu ya, neyse ki can kaybı yaşanmıyor. Maddi hasar, gelir geçer.. Ne demiş büyüklerimiz: "cana geleceğine, mala gelsin." Öyle de oldu zaten.
Ege Denizi'nin uluslararası sularında 2 geminin çarpıştığı bilgisi üzerine, ne de heyacan yaşamıştık.. Meslek zor.. Kaza yerine ulaşmak mümkün değil o dönemler..
"Tekne tut, olay yerine git" talimatı verir, çalıştığın kurum.. İyi de nasıl?.. Yer, uluslararası sular..
"Olmadı, uçak kirala".. 'Der', müdününüz.. Çanakkale'de kiralık uçağı nereden bulacağız azizim..
Neyse, ilişkilermiz iyi idi kuramlar ve çalışanları, amirleri. Müdürleri ile.. Allahtan Kıyı Emniyet Müdürlüğü vardı.. Kaza yerine varan ekip, görnütü çekliş bizler de o gürüntelerden bir kısmını kopya etmiş, haberin olmazsa olmazı görselleri bylelikle elde etmliştik. Kuakları çınlasın o dönemin ekiplerinin.
İki gemi çarpışınca, biri diğerinin üzerine çıkmlış.bOlay, mantık dışı gibi geliyor değıil mi..
Gelmesin efendim. Aynende böyle oldu. "Ege denizi'nde, Yapışık gemiler" başlıklı haberleri yazdık, halen de var , sorun hele bir google amcaya.. Ayrıntıları hemen döker ortaya.
O kazayı anlatmak için şöyle cümleler kurmuşuz, 2009 Haziran'ında..
"Bozcaada'nın yaklaşık 10 mil açıklarında, uluslararası sularda yabancı bayraklı 2 konteyner gemisi çarpıştı. Uluslararası sularda çarpışan yabancı banhdralı gemilerin, Fas'ın Casablanca Limanı'ndan Tuzla'ya gittiği ifade edilen Alman bayraklı ''Renate Schulte'' adlı konteyner ile Malta bayraklı ''Martı Princess'' adlı dökme yük gemileri olduğu öğrenildi."
Kazadan detaylar de vermişiz.. şöyle ki; "Kazayı, bölgeden geçen ''Ilgaz'' adlı Türk bayraklı geminin personelinin, Türk makamlarına bildirip yardım istediği kaydedildi."
Heygidi 'Ilgaz hey..' Uluslararası sulardaki bu kazaya, ilk müdahale, en yakın ülke Yunanistan olmasına karşın, TÜRKİYEM' den gelmişti.. Bu tarihe geçecek bir başarı idi..
Yıllar geçti, meslekte 30 küsür yıllığım. Ne unhutulmaz anılar biriktirdik, ne olmaz denilenlere tanıklık ettik.. Öyle çok ki anılar.. hayat işte.. Geldi, geçiyor..
Artık bir Kitap mı yazsam ne!?!...