NOKTA, dediğim tek bir söz var.. 'Bir Türk, Dünyaya Bedel'
Öyle şanlı bir tarihe sahibiz ki biz Türkler, ne kadar gururlansak az.. Benim NOKTA dediğim söz, aslında her şeyin özeti ya, neeeyse..
Güne özel edilen sözler var bir de.. O sözlerin içinde geçen bazı ifadeler, aslında çarşaf çarşaf şeklinde tabir edilen yazıların özeti gibi oluveriyor.
Düşünüp kurulan bazı cümleler vardır ya hani, yüzümüz ayrı bir gülemser..
Yağmurdan kaçar iken, Doluya tutulmak misalidir bazen de hayat.. Güzelliği beklersin, Alası da yaşanıverir bazen..
Seçim sonçlarını konuşmayan, üzerine yorum yapmayan yok şu sıralar..
Hele hele, 28 Mayıs için, farklı bir sonucun yaşanacağını, başka oy potansiyeline sahip isimler ile yol alıp, kazanma olasılığı üzerine edilen bazı sözler..
Olasılıklar çoğaltılabilir elbet.. Olasılık her koşulda vardır zaten..
Net cümleler ile gelen özetler!?.. var bir de...
Bahsedeceğim açıklamaya, bir dönem aradan sonra, yeniden Meclis yolunu tutacak bir isim imza attı. AK Parti Milletvekili seçilen, Ayhan Gider' di konuşan..
Bazı konular hakkında, bazı açıklamaları pek giderli ifadeler içerir sayın Gider' in..
Sözünü edeceğim açıklamasında, yine o giderli tavrı vardı bence. Düşündüren ifadeleri çoktur, konuştuğu vakitler.. Bazı hatiplerin, can kulağı ile dinlenmesinin nedeni bence tam da budur.. Hep beklersiniz, şimdi dokunduracak diye..
AK vekil Gider, tam da tahmin ettiğim türden bir çıkışa imza attı.. 14 Mayıs seçim sonuçlarına ilişkin ettiği sözleri, 'tırnak' (" ") içinde, bence pek manidardı
Yurt dışında olup, avuçlarını ayrı bir avuşturur, Baharı bekleyenlere idi lafı.. Cümle, çünkü böyle dedirtiyordu..
Kısacası sayın gider, şöyle diyordu;
"Milletimiz, yurtdışında ellerini ovuşturanların baharını kışa çevirmiştir."
DÜŞÜNDÜREN VURGU
AK vekil Gider, üzerine hakikaten düşünülmesi gereken bir cümle içinde, bazı örneklerine benim de sosyal medyada rastladığım bu son derece hassas konuya dkkat çekiyordu.
Ayhan Gider; "Bizler, halkımızın verdiği mesajı anlıyor ve kabul ediyoruz." şeklindeki altını çzidği ifadesinin ardından;
"Deprem bölgesinde, sırf Kılıçdaroğlu’na oy vermediler diye gönderdikleri iki botu haram etmeye kalkanlardan değiliz." diyordu..,
Sosyal medyada, öyle paylaşımları denk geldimki son iki gündür, hatta, seçim akşamından itibaren, 'pes' dedim..
Nasıl bir bakış, nası bir değerlendirmedir bunlar.. Utandım.. Yemin ediyorum çılfına döndüm bir anda..böylesi insanlıktan utandım..
Döktüğü göz yaşını ve dahası, gönderdiği yardımları haram edenler vardı aramızda.. Bir iki örneği paylaşmak isterdim fakat, söz uçar, yazı baki kalır derler ya, bir tür utanç abidisi oluşturmak istemedim...
Böyle zihniyetlere ne denir, hakikaten akıl alacak gibi değil...
AK vekil Gider' in, açıklamasında geçen şu ifadesi de dikkatimi çekiyordu hemen..
"Aziz Milletimiz; Atatürk’ün, Türkeş’in Menderes’in adını kullanarak kendisini aldatmaya çalışanların hevesini kursağında bırakmış ve bize de kendini bir parça daha toparla ve yola devam et demiştir." şeklindeki anlatımı, "İğneyi kendine, çuvaldızı karşındakine" sözünün güncel bir şekli gibiydi bence..
Seçim en dağal hak.. Üstelik, seçmenlik de vatandaşlık görevimiz.. Kime, neden oy verdiğimin hesabını, ben ancak kendime veririm mesela..
Sandık yoluyla gelen mesajı da anlayanlardanım NOKTA..
Parntisinden, bir ara verip, yeniden vekil seçilen sayın Gider'ç in, şu drediği de pek anlamlı geldi bana..
Diyordu ki; "Demokrasi; halkın iradesini olduğu gibi kabul etmeyi ve gereken dersi almayı gerektirir.
Umuyoruz ki; 6’sı 7’si bir araya gelenler, halkımızın verdiği mesajı almıştır ve Türkiye’nin bölünmez bir bütün olduğunu, ayrılıkçıların destekleriyle yola çıkılması halinde yolda kalacaklarını görmüşlerdir.
Umuyoruz ki; devlet yönetmenin ciddi bir iş olduğunu ve halı sahaya adam toplar gibi her önüne gelene Cumhurbaşkanı Yardımcılığı dağıtmanın doğru bir yol olmadığını görmüşlerdir."
Satır arası, pek çok denilen vardı bu ifade içinde.. Ya da, ben yanlış okudum, anladım.. bilemem..
Herkesin yorumu, ne de olsa kendine.. Kalın sağlıcakla..