'Cuk' diye oturdu dediğimiz öyle sözler vardır ki, tam da yerinde edilen...
Kısacası; Hazır cevap olmak akıl ister NOKTA..
Günlük yaşamda, sabahları özellikle enerjik olmamızı, günaydın diyerek merhabalaştığmız tanıdıklarımız sağlar çoğu zaman..
Güne, günaydın diyerek selam verdiklerimizden, çoğu zaman gündeme dair bir yorum gelir, yüzümüze ayrı bir gülümseme gelir, mesai yolunda ayrı bir enerjikleşiriz..
Çocuğumuz, büyüğümüz, komşumuz.. Hatta bazen de esnaf kardeşler.. Ne esprili sözler ederler de, kahkahayı patlatırız.. Gülmek güzel bir şey vesselam..
Yeri gelir, sözü edilen bir anne oğul diyaloğu bile yeter gülümsemeye..
Şu kesinlikle tartışmasız bir gerçek; Mizahtan anlarız, mizahı yaşar ve yaşatırız ayırca..
Anne cep telefonnudan oğlunu arıyor.. "Alo oğlum nerdesin?
Oğul yanıt veriyor; - Tramvaydayım anne, geliyorum.
Bu yanıt bir yeni soru bulur o anda:- "Çıktın mı okuldan?"
Oğlan hazır cevap.. - Yok anne, tramvayı okula soktum, içinde bekliyorum.
Sağlık önemli.. Ne demişler, sağlam kafa, sağlam vücutta..
Belki de buna verilecek en güncel örnek.. Bu ralar, sosyal medyada pek bi paylaşımda.
Aktarılan cümle, tam da şöyle; "Psikologa gittim, sorunlarım var dedim. Hepimizin var, geçer dedi, şimdi daha iyiyim."
Şaka bir yana, benzer bir hikayenin kahramanları çoktur aramızda.. Örneklerden söz edeceğim, lakin gülme krizine girenler olur, kimseye kıyamam..
Bir hikayeden söz ediyor bir genç.. "Arap kanalında maç izliyorum. Spiker ne derse babaannem 'amin' diyor." diye mırıldanıyor, bu himayeyi işiten arkadaşlyarını alıyor bir gülme krizi.
Köy yerinde bir baç kez tanıklık ettiğim bir durum.. Bakkalın yolunu tutmuş bir nine.. Elinde bastonu, iki büklüm halde. Gözleri yerde, ilerlemekte..
Bir anda duruyor, bir gofret kağıdını tutup alıyor eyrden, yetmiyor öpüp alnına götürüyor üç kez.. Sonra da o kağıdı, duvarın üstende kuytu bir köşeye bırakıyor.
Meraklanmamak elde değil.. Sonradan anlıyorum ki, gofret ülke dışına da ihraç edilmekte.. Arapça yazılar var üzerinde.. İçeriğniden ösz ediyor ürününü.. Nine, öyle saygılı ki arapça yazılara, saygısını gösteriyor adeta ibretlik bir şekilde, tüm ahaliye..
Belki de daha evvel okumuşsunuzdur.. Yüz gülümseten şu anlatımı.. Terarda fayda var, yine gülümseyeceksek sonuçta..
O halde geliyor tebessüm ettirecek ifadeler.. "50 kadına kocasının adını sorduk, adeta 20 yeni canlı türünün adı öğrendik."
Bitmedi, dahası da var diyeceğim.. lakin, son derece önemli Eczacılar lütfen diyşorum buna kızmayın..
Matrak osun diye dile gelen anlatım.. "Eczaneden çıkarken 'yine bekleriz' lafı, beddua değil de nedir sahi?"
Nazik kiba, hal hatır soran insanlarız.. Gelene hoş galdin, gidene de; ' güle güle, yine bekleriz' ifadesini kullanmadan edemeyiz.. Darılmaca, gücenmece olmamalı bu durumda.
Yeni evlenen çiftlere, ya da evleneceklere, kıdemli bir evlilik hayatından gelen tavsiye niteliğinde bir arnlatımda şimdi sıra.. ..
Kademeli kıdekmli eş anlatıyor; "Bir erkeğin ne kadar tehlike olduğunu görmek için, maç izlerken kanalı değiştirmek yeter de artar."
Asla evde ve dahi dışarıda futbul izlemeyen biri olarak, bunu beni bağlamaz.. Diziciyim ben kardeşim..
Geliyor sıkı durun.. Hep konusu geçer, belki hep tanık olmuşuzdur da bu anlara, yine de gülmekten usanmayız mesela..
"Otobüste arkaya doğru yürüyelim diyen adama; 'yürümek isteseydik otobüse binmezdik.' " diyen genci, gel de tebrik etme hadi..
Bir doktor eşi olaak, başta eşime, sonra tüm doktorlarımıza saygılar...
Hasta, Doktor arasında geçen konuşma; "Hap yazma yutamam, şuruptan midem bulanır, iğneden de korkarım, diyen ergene 'Muska mı yazayım..' "diyen doktora nasıl denmez ki şimdi; "saygılar..."
Peki ya okullarda durum.. Öğrencilik yıllarımız, en zıpır yıllarımız. hepimiz geldik geçtik o yllardan da, böylesini pek bilmedik biz.. 'Z' kuşağı işte.. Olacak elbet farkı..
"-'Derste hep aynı parmakları görüyorum' diyen hocama, 'değişiklik olsun' diye, yapmaz olaydım, dersten atıldım."
Peki ya buna ne demeli? 'Z' kuşağından yenilerde gelen bir ifade;
"Doğru insanı bulduğunuzda beni de çağırın ne olur. Neye benziyormuş şu, bi bakıyım. Meraktan çatlayacağım valla!"
Ve de yine, ne de olsa herşeyin başı sağlık..
"Doktora gittim, 'Ağrı nerde?' dedi. 'Doğu Anadolu Bölgesinde' dedim. Oksijen tüpüyle kovaladı beni!?!.."
Bugün dünyaya gelenler ve ben gibi en özel 'Burca sahipler' doğum gününüz de kutlu olsun..
Mayıs güzeldir, heleki 26 Mayıs.. Ne de olsam, benim günüm..
Kalın sağlacakla.. Sağlık en önemli..