Gerek 14 Mayıs ve gerekse 28 Mayıs seçimlerini Milli Görüşçü Necmettin Erbakan ekolü partiler açık ara kazandı. Gelin meclisteki Erbakan ekolü partilerin dağılımına bakalım.

AKP 263,  Hüdapar 3, Yeniden Refah Partisi 5, Gelecek Partisi 10, DEVA 14, Saadet Partisi 10 milletvekili. Bu yedi partinin TBMM’deki Milletvekili sayısı toplamda 305 milletvekili ediyor. Yani meclisin yarısından fazlası, aynı yolun yolcusu partilerin elinde.Ülkücü-milliyetçi addedeceğimiz MHP’nin 50, İYİ Parti’nin 44 milletvekili var. Toplamları 94 milletvekili.
CHP bütün dağıtacaklarını dağıttıktan sonra elinde kala kala 130 milletvekili kalıyor.
HDP& Yeşil Sol ise 62 milletvekili.
Demokrat Parti 3 Sarıgül 1 DSP 1 milletvekili ile toplamda 5 milletvekiline sahip.
TİP ise 4 Milletvekili ile temsil ediliyor.
Tayyip Erdoğan eski anayasayı rafa kaldırım, Türksüz Atatürksüz yeni Türkiye kurmak istediğinde referanduma dahi ihtiyaç duymadan yeni bir anayasayı meclisten geçrebilir.
Türksüz, Türk Milletsiz fakat Türkiyeli ve Türkiye milleti(!) tarifli yeni anayasaya evet diyecek olası partilere de bir bakalım.
AKP 263+ Deva Partisi 14+ Gelecek Partisi 10+ Sadet Partisi 10+ Yeniden Refah Partisi 5+ Hüdapar 3+ HDP&Yeşilsol 62+ TİP 4+ CHP’den alacağı 40 veya 50 milletvekili desteği ile birlikte kolayca dört yüz rakamına ulaşması oldukça kolayadır.
Böyle bir durumda kınayı kime göndermemiz lazım geldiğini bilemedim.
 
Muhalefet Partilerinin hatası
Muhalefet partileri saymakla bitmeyecek, sosyolojik, psikolojik, siyaset bilimi, taktik ve stratejik  hata yaptılar.
Elbette AKP, vatandaşlık verdiği Araplar sayesinde, Devletin gücünü ve kudretini kullanarak  adil olmayan seçim ortamında ipi göğüsledi.
Ama tüm bunlar Muhalefet Partilerini masum göstermez.
Seçimlere sayılı günler kala, hala kimle yola yürümeleri gerektiğini göremeyecek kadar at gözlüğü takan insanların önderliğinde, siyaseten başarı nasıl elde edilebilir ki?
Olasılıkla CHP içerinde kazan kaldırmalar başlayacaktır.
Kılıçdaroğlu CHP genel Başkanlığını bırakmak zorunda bile kalabilir.
İYİ Parti içerinde ve  tüm teşkilatlarda öz eleştirinin ve hesaplaşmanın olması da kaçınılmazdır.
Önümüzdeki yıl belediye seçimleri var. CHP yine bildik il ve ilçelerde kendi saltanatını sürdürür.
İYİ Parti yeniden güçlü bir reorganizasyona gitmezse belediye seçimlerinde ne derece başarı elde edebiliri iyi değerlendirmesi gereken bir konudur.
Erdoğan’ın ve devletin gücünü arkasına alan AKP, belediye seçimlerine büyük bir avantajla girecektir.
Ancak Erdoğa’nın yaşı, sağlık durumu ve bir dahaki seçimlere anayasa maddesi gereği girememe gibi faktörler göz önüne alındığında, İYİ Partinin Merkez-Merkez sağ parti olarak CHP’den bağımsız olarak siyaset izlemesi gerekmektedir.
Aynı şekilde Devlet Bahçeli’nin MHP genel Başkanlığını bırakması durumunda MHP’nin başına kimin geçeceği meselesi, HDP’nin artık PKK etki ve tesrinden kurtularak bağımsız mücadeleye girmesi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı satın alan ve vatandaşlık hakkı kazanan Arap nüfus,  demokrasinin nimetlerinin farkına vararak demokrasimizi daha da berbat hale getirmek için etnik bir Arap Partisi kurarak demokrasi rejiminin zafiyetlerinden yararlanarak Türkiye’nin alternatif kilit partisi haline gelebilir.
Sonuç olarak TBMM’de Atatürk’ün fikirlerine ve ideallerine sahip çıkıp savunacak parti ve milletvekili sayısı artık azınlıktadır.
Çare yok. Bu vatanın evladıyız.
Bu vatanda yaşayacağız ve olup bitenlere şahitlik edeceğiz.
Atatürk’ün yolunda Türk Milleti uğruna siyasi mücadeleye devam edeceğiz.