Bugün ki dünyada, hele de son zamanlardaki Türkiye’de yüreğim yanıyor…

Yüreğim yanıyor yanmasına da kendime de sormadan edemiyorum…
Biz nasıl Müslümanlarız?
Bizim din adamlarımız nasıl din adamı?
Adam çıkmış fakirliği övüyor.
Fakirliği öven adamsa saltanat içerinde yaşıyor.
Müslümanlık adeta kadının saçıyla apış arasına sıkıştırılmış durumda.
Onun dışında başka konu yok.
Haram,
Hırsızlık, rüşvet adam kayırma, devlet malına çökme, yetim hakkı yeme….
Bu konular din adamlarının ilgi alanında değil.
Müslüman dünyanın dia adamları haklıdan ve halktan yana olmaktan çok güçlüden ve zenginden yana duruş sergiliyorlar.
Durunda şu bizim  Müslüman alemine bir bakın… 
Petrol bizde…
Doğalgaz bizde…
Para bizde…
Nüfus bizde…
Her şey bizde…
Bizde eksik olan ne?...
Ahlak ve adalet…
Ahlak ve adalet olmayan yerde de her türlü suç ve günah işleniyor.
Dolayısıyla da Müslüman dünyada Müslüman devletleri soyan, halkını sömüren, ezen eziyet eden   sözüm ona Müslüman devlet adamları çaldıkları paraları ve edindikleri haksız ve haram servetlerini ecnebi ülkelere kaçırıyor ve en nihayetinde de oralara sığınıyorlar.
Satılmış ruhlu, çıkarcı, ahlaksız kimi devlet adamları yüzünden de Müslüman alemi dünyanın şamar oğlanına dönüyor.
Gelen bize vuruyor, giden bize vuruyor.
Gücü yeten de yetmeyen de vuruyor…
Eksik olan ne?...
Allah’ın insanlığa bahşettiği en güzel din bizim dinimiz değil mi?
İslam tarihini okuduğumuzda, onca zulme onca eziyete rağmen Allah’ın izniyle, insanlığa nur gibi doğan bir inancın merhale merhale yayılışı ibretlik değil mi?
Peygamberimiz ve sahabeler tarafından her türlü zulme işkenceye rağmen İslamiyet yayılmış mı? Gerek peygamberimiz, gerekse sahabeler  mallarını ve canlarını seve seve hak yolunda seferber etmiş mi?
Zengin iken fakir ölmemişler mi?
Bizde eksik olan ne?
Dünyadaki Müslüman ülkeler nerede?
İnanalar nerede?
Nerede Allah yolunda yürüdüğünü söyleyenler?
Onca zenginliğin, gücün ve doğal kaynakların sahibi nerede?
Nerede halkı ve hakkı düşünenler?
İslam aleminin yaşadıklarının kabahatini dünyaya, diğer inançlara ve milletlere yüklemek işin kolaycılığı.
Ama durum hiç de öyle değil.
Kendi milli ve manevi değerlerine bir kulp takan, halkını ötekileştiren, yabancı hayranı, özenti, aşağılık ve ezilmişlik duygusu içindeki insanların yönettiği   İslam ülkeleri dünyanın her yerinde ezilen, aşağılanan bir inanç topluluğuna dönüşüyor.
Bosna’da ölen biziz,
Afganistan’da ölen biziz,
Irak’ta, Suriye’de, Libya’da ölen biziz…
Pakistan’ın durumu malum,
Keşmir içler acısı,
Afrika’daki Müslümanların halini anlatmaya gerek yok…
Çin’de Uygurların durumu malum.
İran hedef tahtasında.
Ama doğal kaynak zengin Müslüman ülke yöneticileri   vurdum duymazlık içerisinde…
Müslüman dünyanın Batı emperyalizmiyle baş eden ilk ve yegâne ülkesi Türkiye.
Ve ne yazık ki, Atatürk Türkiye’si de hızla demokratik laik sosyal hukuk devletinden hızla uzaklaşıyor.
Türkiye’de Atatürk’e ve Türklüğe alerji duyanlar,
Bilin ki memleketimizi bölmeye, milletimizi parçalamaya, devletimizi yıkmaya çalışanlardır.