'Halk Arasında Beklenen Deprem...'
Şöyle derler büyüklerimiz, çok sıcak olunca; "Allah korusun, Deprem getirmesin bu sıcaklar"
Ülkenin bazı bölgelerinde bir kaç deprem yaşandı. Büyüklerimzin dediği gibi: "Allah korusun"
Bu arada, sıcak yarında süryor bölgemizde. Geçen pazar, en sıcak günü Bayramiç yaşadı. Kazdağlarının serinilği bile fyada etmedi sıcağıa.
Dün yani; Çarşamba.. Ve bu gün Perşembe.. Yine sıcak olacak Çanakkale.. Beklenen, 40-45 dereceye kadar çıkması sıcaklğın..
Kaynama noktasına ne kaldı ki şunun şurasında? 45 derece daha ısındık mı, buharlaşmaya başlarız artık..
Yıl başını işaret etti Reis.. Cumhurbaşaknı Erdoğan, önceki gün düzenlediği kabine toplantısının ardından açıklamalarda buludu. Memur ve iyşçi Emeklilerini ilglinediren bazı ifadeleri de vardı açıklamasında.
Biraz söz edeyim, genel hatlarıyla Reis' in dediklerinden..
Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Türkiye’yi istihdamı ve üretimiyle büyütme hedefimizden en küçük bir geriye gidiş söz konusu değildir." diye bir mesaj da verdi.
Andından; "Yaptığımız görüşmelerde ülkemize 10 milyarlarca dolarlık yatırım sözü alıyoruz. Bunları istihdama ve üretime dönük projeler oluşturuyor." diye ekledi.
BU YIL BAŞI CİVARI...
Erdoğan; "Kamu işçisini ve memuru nasıl ortada bırakmadıysak, çalışanından emeklisine hiç kimsenin mağduriyetinin kalıcı olmasına rıza göstermeyiz.
Bütçeyle ilgili çalışmaların semeresini gördükçe, kendini mağdur hisseden tüm kesimlerin gönlünü alacağız, bunu yılbaşı civarı neticelendirmeyi planlıyoruz."
Bu arada, önemli bir başlık daha.. Sayın Cumhurbaşkanı, kısa çalışma ödeneğini 3 ay süreyle uzatılacağını da dile getiriyordu.
Sıcak havadan şikayet etmeyenimiz yok adeta. Kış aylarında da soğuktan dert yanarız.
Kış kışlığını, yaz da yazlığını yapacak elbet.. Doğal olan zaten bu..
Haftanın en sıcak günleri ya da son bilmem kaç yılın en sıcak günü diye anlatılmaya çalışılan ise, bana pek de doğal gelmemekte.. Sizi bilmem..
Sıcak bir gelişmeden söz edeceğim, satır arası, tam da bu noktada..
İcra dairelerine yeni gelen dosya sayısının 1 Ocak-21 Temmuz arasında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 62,7 arttığını öğrendim.. Bir habere konuydu bu bilgi. Ve deniliyordu ki; dosya sayısı 81 milyona yükseldi...
Muhalefetten de söz edelim azıcık şimdi..
CHP, ek MTV alınmasını öngören yasal düzenlemenin iptali için AYM'ye başvurmuş..
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, partisi adına, ek Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) alınmasını öngören düzenlemenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuran isim olmuş.
Memur ve işçi emeklisi, az zam gören maaşından işakeyet ediyor, muhalefetin bu noktada pek sesi çıkmıyor gibi. Ya da ben mi işitmedim, ses çcıktı da!?!..
Ekonomiden söz edmiş iken, Merkez Bankası'ndan yeni "sadeleşme adımları" gelmiş..
Buna göre; Kredi kartı nakit kullanımı ile kredili mevduat hesaplarına uygulanan aylık faiz oranı 2,89'a yükseltilmiş..
Taşıt kredilerinde yüzde 3 olan büyüme sınırı da yüzde 2 olarak yeniden güncellenmiş.
'Altılı Masa..' diye isilendirilen masadan bahisle edilen sözler çoğaldı yine..
Geçtiğimiz gün, Ümit Özdağ: "Altılı Masa'dakiler, Kılıçdaroğlu ile yaptığımız protokolden 'Haberimiz yok' diyemezler, hepsinin haberi var. Hele Meral Akşener'in böyle bir şey söylemeye hiç hakkı yok." diyerek, siyaset gündemine, üzerine muhtemeldir ki çok zöç edilip, çok konuşulacak bir konu bırakıvermiş bence.
Yakıt arttı, onunla birlikte pekçok kalem de etkilendi. Misal; Akaryakıt maliyetleri arttığından: Servis ücretlerine yüzde 70 zam gelmesi beklentisi, beklenmeye başladı.
Olacak o kadar.. Birbirine bağlı, ne de olsa bazı konular..
Fiyatı zamlanmayan ne kaldı bu aralar?... Var ise, stoklamak mı gerek ne?..
Bu yaz da, geçen yazlar olduğu gibi, Sardalya’ nın tadına bakamayacağız anlaşılan..
Kebabı bize özel, adı ise bilindik lezzete uzak kalacak anlaşılan yine damaklar..
Sardalya’ nın diyarında yaşıyoruz, tadına bakamıyoruz..
Markası Çanakkale’ den, balıkları uzak denizlerden gelen ton balığı olsa şikayet edeceğimiz, haklılık payımız pek olmayabilir.. Balığın nakliyesi, işçiliği vesairesi, maliyet yükseliyor..
Tamam da, aha şu denizde tutulup, aha şu rıhtıma çıkan kasa kasa Sardalya’ yı biz yılardır neden tadamıyoruz????