Önlenemez ölümcül hayat pahalılığı...

Önlenemez ölümcül hayat pahalılığı, Kaçak yollardan ülkemizi giriş yapan ve adeta işgale dönüşen, önü arkası kesilmeyen göçmen istila dalgası,Diyanetin ve kimi cemaat ve tarikat mensuplarının laikliğe aykırı söylem ve eylemleri karşında devletin düzenini korumak zorunda olan makamların sessizliği,İşsizlik ve yurt dışına giden kaçan vatandaş ve beyin göçünün ağır sosyal travması vs. vs.Say say bitmeyecek sorunların yüklediği en büyük sıkıntı ve zihinlere yerleşmeye başlayan çaresizlik ve umudeun tükenmişliği.Sokakta kiminle konuşsam herkeste bir tükenmişliğe savrulmuş umutsuzluğun yılgınlığına mahkûm vaziyette.
2023 milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı yarışında büyük hatalar ve yanlışlıklar silsilesi sonucunda seçmenin gözünde siyasal hezimete uğrayan CHP tepe yöneticilerinin vurdum duymazlığı.
 Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere İstifa etmek yerine hâlâ CHP’nin başında kalmak için mücadele verenlerin halk yığınları üzerinde yarattığı umutsuzluk, toplum nezdinde sosyolojik bağlamda büyük bir anemik sorundur.
Tuzu kuru CHP’li tepe yöneticilerinin sonuçtan pek etkilenmediği ortada değil mi?
Seçimler sonrasında, bunca geçen zamana rağmen hala durulmayan, durulamayan CHP iç sularındaki dalgalanmalar,  ne yazık ki CHP’nin yerelinde tsunamilere sebep olmakta ve siyaseten boğulmamak için direnen CHP’li yerel idarecileri birer birer karaya vurmaktadır.
CHP bu saatten sonra kongresini yapacak da, kongre sonrası fırtınaları dindirecek de, projeler üretip halkı ikna edecek de yerel seçimlere hazırlanacak.
Ölme eşeğim ölme misali.
Nasıl olsa CHP’nin tuzu kuru tepe yöneticileri için memleket meselesi sadece lafta, söylemde, vıdı vıdı bazında olduğu  belli değil mi?
CHP’de yönetici olmak ve seçmenin tıpış tıpış sandığa giderek seçtiği belediyelerde bir yer kapmış olmak, her halde CHP’li aklı evvellere yetiyor da artıyor bile.
Elbette ki CHP kadar vahim değil ama İYİ Parti’de de durum üç aşağı beş yukarı buna yakın.
Akşener, parti kongresinde estirdiği rüzgârı ile kendi kadrosunu tek seferde delegelere onaylattı.
Şimdi sıra geldi CHP’ye ayara.
Akşener, olasılıkla 26 Ağustos’ta yapacağı açıklama ile CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na yönelik sert çıkışlar ve salvolar yapacak.
Sebebi ise; CHP’yi belli illerde (Ankara, İstanbul, İzmir gibi) desteklemesinin karşılığı olarak  bazı il ve ilçelerin İYİ Partiye bırakılmasını sağlamak. Belediye başkanlıklarını almak ve  ve CHP’nin destekleneceği kimi il ve ilçelerde de CHP listesinden seçilebilir sıralar da  meclis üyelikleri ile belediye başkan yardımcılıklarını talep etmek olabilir mi?
Siyaseten, olur olmaza milletvekilleri bahşeden Kılıçdaroğlu ve akıl daneleri bu sefer neden kadim siyasi yol arkadaşı İYİ Parti’yi ödüllendirmesin ki?
Ama İYİ Parti’yi de uyarmak isterim.
Basından izlediğim kadarıyla İYİ Parti’de hâlâ taşlar yerine oturmuş değil. Hâlâ kimi teşkilatlarında sorunların olduğunu basında yazılıp çiziliyor.
İYİ Parti’de sorunların çözümündeki en büyük engel, yereldeki siyasi rekabetten çok, İYİ Parti genel merkezinin tek karar verici olarak rol üstlenmesidir.
Halbuki İYİ Parti merkez teşkilatı, yerel sorunları yerinde yerel parti yöneticileri eliyle çözebilirdi.
Merkez teşkilatın olurunu alarak İl başkanları partilerinin ildeki sorunlarını kolayca çözüme kavuşturabilirdi.
Bu aşırı merkezi yönetim anlayışı İYİ Partinin il ve ilçe teşkilatlarında büyük çalkantılara ve kargaşaya neden olmaktadır.
Otorite boşluğu ve idari zafiyete sebep olduğunu anlamamak mümkün mü?
Bu hali ile gittiği sürece de İYİ Parti kurumsal kimliğine de kavuşamaz.
Benden söylemesi.
 
Seçmen umutsuzluğu
Muhalefet seçmen tabanı kesin olarak CHP’den umudunu kesmiş durumda.
Eğer CHP hâlâ seçmenden oy alıyorsa bu durumu sakın ha kendi başarıları olarak görmesin.
AKP karşında yıllardır yenilgiye uğrayan CHP ve diğer muhalefet partileri değildir.
Özellikle CHP ve elbette ki diğer muhalefet partileri eliyle yenilgi uğratılan, travma yaşatılan seçmen yığınlarıdır.
Özellikle şunu iddia ediyorum.
AKP, MHP ve HDP&YSP’nin kemik bir seçmen tabanı vardır.
Ama aynı şekilde AKP,MHP ve HDP&YSP’nin karşında da partisi olmayan ve kendilerine kuvvetli bir parti yaratmaya çalışan sahipsiz ve çaresiz bir seçmen kitlesi de vardır.
Muhalif seçmen, ne yazık ki desteklediği muhalefet partilerin ehil ellerle yönetilmesini sağlayamamaktadır.
AKP ve MHP ikilisini alaşağı etmeye kararlı sahipsiz halk yığınları, ne yazık ki ihtiraslı ama bir o kadar da beceriksiz muhalefet parti yöneticileriyle başa çıkamamaktadır.
Muhalefet parti lider ve yöneticileri adeta AKP&MHP ikilisinin iktidarını sağlama almak için muhalif seçmene “cambaza bak” oyunu oynatmaktadırlar.
Hal böyle olunca da AKP ve Erdoğan ve tabi ki taş atıp ta kolu yorulmayan MHP ve Bahçeli, sittin sene daha iktidarda kalmaya devam edecektir.
Muhalefet Partilerin yöneticileri yerel seçimlerin yapılacağı 2024 senesinden parti tabanlarının taleplerinden ziyade kendi akıllarına estiği şekilde karar almaya devam ederlerse, şuna emin olunuz ki 2024 yerel seçimlerinden sonra muhalefet partileri kapılarına kilit vurmaya hazır olsun.
Şimdi gelin yerel seçimlere Çanakkale özelinden bakalım.
İYİ Parti ve CHP Çanakkale de iş birliği yapacak mı?
Çanakkale il ve ilçelerde CHP ve İYİ Parti belediye başkan adayları kim ya da kimler olabilir?
Bu iki partinin Çanakkalelilere sunacağı projeler nelerdir veya proje hazırlıyorlar mı?
Yerel seçimlerde liyakat mi esas alınacak?
Parti tabanının seçeceği ve destekleyeceği adaylar mı ortaya çıkacak?
Yoksa parayı verenler mi düdüğü çalacak?
Çanakkale ‘de partiler ahbap çavuş mantığıyla mı idare edilecek?
Bu sorulara cevap verebilecek olan varsa buyursun sayfamda yer vermeye hazırım.