Tesadüfün de bu kadarı!!! Koca denizde, birbirlerini bulup çarpışan gemiler, savaş haiindeki iki ülkenin bayrağını taşır ise, insanın aklına dile soruular gelmez mi hiç?..
Misal, benim aklıma geliverdi deli sorular.. AİS sistemi.. Denizde seyir eden gemilerin takip sistemi.. Bu sisteme göre, bölgede seyireden deniz araçlarının bayrağını, nereden gelip, nereye gittiği, hangi mevkiide olduğundan tutun da, hızına kadar detayları görebilmek mümkün. Hal böyle olunca, insanın aklına geliveriyor işte bazı deli deli sorular..
Acaba dedim içimden; "Al sana hain düşman!!!..." mı dedi kaptanlar? ve birbirlerinin üzerine hızla gittiler. Olur mu olur.. Neden olmasın ayrıca?..
Geleyim şimdi konuya.. Marmara'da çarpışan gemilere..
Ukrayna ve Rusya'ya ait iki ticaret gemisi. Marmara Denizi'nde, Marmara Adası açıklarında çarpışıyorlar.
Ukrayna ve Rusya'ya ait iki gemi olunca çarpışanlar; daha bir dikkat çekiyorlar..
Biraz detay aktaracak olur isek şayet, ki detaylar Kıyı Amniyeti Genel Müdürlüğü'nün resmi internet bsayfasında da mevcut..
Olan şu; çarpışma sonucunda gemilerde hasar meydana geliyor.. Bizi sevindire kısım, çevre kirliliği yaşanmamış.. Güzelim Marmara denizimize, bir de onlar kririlik katmamış.
Balıkesir'e bağlı Marmara Adası açıklarında çarpışan bu iki gemide hasar var lakin, can kaybı yok.. Bu da bence çok sevindirici.. Malum, savcaş bölgesinde, masumlar can veriyor..
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nden, kazaya ilişkin yapılan açıklamada;
"Ukrayna'nın İzmail kentinden İspanya'nın Valencia şehrine hareket eden 122 metre boyundaki 'Haje Halimeh' isimli buğday yüklü kuru yük gemisi ile Rusya'nın Kavkaz limanından İsrail'in Aşdod kentine giden tahıl yüklü 'Asomatos' isimli 169 metre boyundaki dökme yük gemisinni, Marmara Adası açıklarında çarpıştığı teyşit ediliyordu.
Tahıl koridoruna dahil gemilerin bu kazası, bence de çok manidar ya neyse.. Adı üzerinde kaza işte.. Öküz atında buzağı aramanın da gereği yok şimdi..
Gemilerin, Çarpışma ve Çatışma diye isimlendirilen bu kazaya karımaları sonrasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne ait 'KIYEM-4' hızlı tahlisiye (can kurtarma) botu, an itibari ile bölgeye yönlendiriliyor.. Her kaza ardından yaşanılıdğı gibi, Kıyı Amniyetçilerimiz asla ve asla vakit kaybetmeden, bölgede görev almasını bilirler.. Onları, bu noktada kocaman alkışlamak gerek.
Kazazede gemilerin her ikisini de kapqsayan incelemeler sonucunda; gemilerde sadece hasar oluştuğu, herhangi bir can kaybı, yaralanma ya da çevre kirliliğinin bulunmadığı tespit edilmiş..
Demir yığını birbirine çarparsa, hasar muhakkaktır yani.. Olacak ebet bir hasar.. Denizcileri korumuş yüce yaradan..
Bir savaş bölgesinden,bir diğerine yol alan Rus gemisi.. Yükü ise tahıl..
İsrail'in Aşdod kenti limanına doğru yol alıyordu tahıl yüklü 'Asomatos' isimli 169 metre boyundaki, Rus bandralı dökme yük gemisi..
San ki diyorum; bir güç devreye girdi, İsrail'i tahılsız bıraktı.. Acık da onlar düşünsün şimdi..
Camiileri vurmak, ibadet edenleri en korumasız oldukları anda cvurmanın bir tür cezası olacak elbet..
Camii ya da kilise.. Havra ya da.. Her ne olursa olsun, kişi ibadet eder iken canından ediliyor ise buna neden olanlardan, hesap sormak şart bence..
Dün bir görüntü izledim sosyal medyada.. Kan dondurucu idi.. Bir kadın, üzerine alev alacak bir şey serpilip ateşe veriliyor önce.. Yetmedi, alevler biraz daha güçlensin diye bir de benzin dökülüyor sanki.. Bunu yapan kim olur ise olsun, asla haklı bir açıklaması olamaz bence..
Ne diyor yüce dinimiz "Allahın verdiği canı, Yine Allahtan gayrısı alamaz..."