Devlet Bahçeli enteresan bir siyasi lider.
Onun hakkındaki kesin kanaatim ise; oldukça kurnaz biri olduğu yönündedir.
Hep yazdım söyledim;
Bahçeli, MHP’nin başına geçtiği günden bu yana, MHP daima iktidarın bir şekilde ortağıdır.
Erzurum’da Apo için urgan atan, AKP ve lideri hakkında bolca yağıp Bahçeli, 2000 yılından önce fiilen, 2002’den sonrada zımni olarak AKP’nin iktidar ortağıdır.
AKP hükumetlerinin siyasal veya ideolojik olarak hayata geçirmek istediği her kanuni düzenlemenin meclisten geçmesini sağlayan da, AKP’nin siyasal ve ideolojik zafer kazanmasına destek olanda yine Bahçeli ve MHP’dir.
Erdoğan son günlerde cumhurbaşkanı seçiminde 50+1 seçilme şartını rafa kaldırmak istemektedir. Bahçeli ilk defa Erdoğan’ı incitmemeye, AKP’lileri kızdırmamaya çalışarak cumhurbaşkanlığı seçimi için gerekli anayasal şart olan %50+1 şartının değişmesine rıza göstermeyeceğini ifade etmiştir.
Açıktır ki AKP ve Erdoğan yeni bir anayasal serüvene hazırlanmaktadır. Olasılıkla da yeni anayasa için MHP’nin taviz vermesini isteyecektir.
Gelelim yerel seçimlere;
AKP, meclis gücü ve iktidar olmanın avantajı ile yerel seçimlerde büyük kayıplara uğramayacaktır.
Özgür Özer ise CHP Genel Başkan olarak ilk defa seçimlerde katılacaktır.
Özgür Özel’li CHP, önümüzdeki yerel seçimlerde İYİ Parti ve diğer sağ partilerle iş birliği yapmamanın oy kaybını HEDEP desteği ile telafi etmeye çalışacaktır.
HEDEP ise CHP’den yeteri kadar yerel meclis üyelikleri ve belediye başkan yardımcılıkları da alarak belli yerlerde CHP’nin en büyük destekçisi olacaktır.
Ama burada Erdoğan faktörünü de unutmamak gerekmektedir.
Önümüzdeki yerel seçimlerde AKP’nin elindeki en güçlü propaganda argümanları; dış politika, her zaman olduğu gibi savunma sanayi atılımları ve yeni Anayasa atağı olacaktır.
Erdoğan, halkın yaşadığı ekonomik bunalımları perdeleme için Ocak 2024’de vereceği %50 ve üzeri ücret artışı ile milletin yerel seçimlere kadar soluk almasını sağlarken, yeni anayasa açıklamaları ve yeni anaysa teklifini meclise taşımak suretiyle muhalefeti de peşinden sürükleyecektir.
Yerel seçimlerde AKP’nin güçlü bir galibiyet elde etmesi durumunda Türk siyasetinde taşlar tamamen yerinden oynayacaktır.
İYİ Parti’nin son seçimde %10’un altına düşen oyları yerel seçimler sonrasında daha da aşağı düşerse açıkçası benim için sürpriz olmayacaktır.
Ancak bu durum İYİ Parti için bir felaket durumu değildir.
Üçüncü yol arayışında olan İYİ Parti her şeye rağmen gelecek seçimlerde Türk Milletinin en büyük umudu olmaya devam edecektir.
Çünkü İYİ Partiden istifa edenler oportünist akıllı, ideal ve ideolojisi olman figürlerdir.
Şu anda İYİ Parti büyük bir arınma içerisindedir.
Her durum ve şartta İYİ Parti süratle teşkilatlar bazında acilen toparlanmalı ve hem ardından da Atamızın “gençliğe hitabesi” esasları doğrultusunda milli şuuru uyandıracak söylem ve eylemlerle atağa geçmelidir.
İYİ Parti’de bu işi başaracak ana güç kaynağı Meral Akşener’dir. Genel merkez yöneticileri ile il ve ilçe teşkilatlarıdır.
AKP ve Erdoğan karşıtı demokratik ve modern halk yığınları çantada keklik seçmen değildir.
Bu nedenle CHP’nin her koşul ve şartta Ankara, İstanbul ve İzmir’i kazanacağını değerlendiriyorum.
Bir diğer realite ise;
Yerel seçimler için CHP’nin en tutarlı seçim stratejisini belirlediğini düşünüyorum.
Yanlış veya doğru ayrıca tartışılabilir ama YENİ CHP yöneticileri kendilerine yerel seçim başarısı sağlamak üzere daha da sola (o nasıl bir solsa), HEDEP’le iş birliğine karar vermiş olmalarıdır.
Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun yıllardır yaptığı gibi karnından konuşmak yerine, açık ve net olarak HEDEP ile iş birliğine gideceğini ilan etmiştir.
Özgür Özel yerel seçimlerde bir başarı elde edemezse CHP’nin başında kalamayacağını çok iyi bilmektedir.
Sonuç olarak;
Önümüzdeki yerel seçimler CHP, HEDEP ve AKP için gerçek manada yerel seçimdir.
Kılıçdaroğlu’nun taşıyıcı annelik yapar gibi siyasete soktuğu AKP çıktısı partiler zaten bir daha ki seçimlerde olmayacaklardır. Aynı uyanıklığı yerel seçimlerde de yapmaya çalışacaklardır.
Her koşul ve şartta İYİ Parti bu seçimi ister kazansın ister kazanmasın doğru kadrolaşmayla seçimin en güçlüsü olarak geleceğine daha rahat ve daha zinde olarak yürüyecektir.
Bize düşen beklemek ve görmek.
Bekleyelim ve görelim.