Atatürk’ü anladığını düşünen ve hatta Atatürkçülüğü savunduğunu sanan yobazları tanımak ve teşhis etmek hiç de zor değil.
Birçok beyinsiz zırcahil, insanların neden Atatürk’ü bu kadar çok önemsediğini, neden bu kadar çok sevdiğini ve neredeyse yüz yıl geçmesine rağmen neden hala onun fikirlerine hürmet edip inandığını ne yazık ki hala anlamış değil. Bu zırcahilleri, bu yobazları ne ikna etmek mümkündür, ne de Atatürk’e karşı olan kin ve nefretlerinden, düşmanlıklarından vazgeçirmek mümkündür.
Yobaz işte. Adı üstünde yobaz. Bu ülkede yaşayan ve üstüne üstlük bu ülkenin vatandaşı da olan etnik yobazları, dinci yobazları , yıkıcı ve bölücü satılmış yobazları, aydın geçindiğini sanan sağ ve sol cenahın yobazları, entelektüellik adına olmayacak kadar özenti entel yobazları ve en önemlisi de Atatürkçü geçinen, Atatürk’ü anladığını düşünen ve hatta Atatürkçülüğü savunduğunu sanan yobazları tanımak ve teşhis etmek hiç de zor değil.
Bu güruhun en tehlikelisi alenen Atatürk karşıtlığı içinde olanla değildir. Alenen Atatürk karşıtı olanların, Atatürk’e düşmanlık yapanların ya atasının ya dedesinin mutlaka Atatürk’ten zarar gören kurtuluş savaşımızın artıkları olduğunu, onlardan bu memlekete ve Türk Milletine hayır gelmeyeceğini biliriz. Fırsat bulduklarında önce Atatürk’e, biraz cesaretlenince de Türk Milletine saldıklarını da biliriz. Onların Atatürk’ün “ Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.” Tanımını ve “ Ne Mutlu Türküm Diyene” veciz sözünü zaten en baştan inkar ettiğini ve ellerine geçen her fırsatta gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında Atatürk, Türk Milleti ve Türkiye düşmanları ile kol kola girdiklerini de görürüz.
Ama bir başka gurup var ki, öyle bir gurup var ki, bu milletin gövdesinden ciğerinin sökülüp alındığını bile fark etmeyecek kadar gaflet delalet ve hatta ihanet içinde olduklarını anlayamayacak kadar kör kütük vaziyette Türk Milletinin makamlarında bulunurlar. İşte en tehlikeli gurup bu gruptur. Onları Atatürkçe düşünen, Atatürkçe çalışan ve Atatürkçülüğü sahiplenip savunacağını düşünerek belirli makamlara getiririz de hayatımızın en büyük hatasını yaparız. Türkiye ve Türk Milleti ne çekiyorsa bu gaflet ve delalet içindeki Atatürkçü geçinen korkak ve kifayetsiz şahsiyetlerin beceriksizliğinden çekmektedir.
İşte PKK, İşte FETÖ olayları. Hepimiz FETÖ darbesi ile gördük ki bu devleti koruyan yine halkın kendisidir. Yine gördük ki Atatürk Türkiyesini korumak ve yaşatmak için devlet makamlarına getirdiğimiz bir çok lüzumsuz adam, FETÖ gibi bir örgütün devleti, polisi, yargıyı , orduyu ve milli eğitimi, dini diyaneti ele geçirmesini fark edemeyecek kadar gaflet ve delalet içindeymiş.
Daha fazla sözü uzatmaya gerek yok. Türk halkı, kendisinin yegane kurtuluşunun, refahının, huzur ve güveninin Atatürk’ün fikirleri ile, Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet Türkiye’sinde olduğunu adı gibi bilmektedir. Atatürk’e sahip çıkmanın, Atatürk’ün fikirlerine ve Atatürkçü yaşama sahip çıkmanın esasında kendi canını malını namusunu sahip çıkmak manasına geldiğinin bilincinde ve idrakindedir.
Diyeceğim o ki, aklımızı başımıza alıp Atatürk'e değerlerine sahip çıkmak, canımızı, malımızı, namusumuzu ve vatanımızı korumakla eşdeğerdir.