PEK YAKINDA, HEPİMİZDE AYNI SENDROMA RASTLANIR İSE ŞAŞMAYALIM!..
üzyılın, hatta binyılın depremleri diye isimlendirilen, onlarca ilimizi yerle bir eden depremin ardından, gündem yine deprem…
Olacağı kesin.. Er ya da geç, bir gün… O gün geldiğinde, kim ne yaşayacak, yaşadığı karşısında ne yapacak, onu da bir tek Yüce Yaradan Allah biliyor..
Bilim insanları, adeta kendilerini yırtıyor.. Öyle sözler ediyorlar ki, Yerel Yöneticiler başta, tüm ilgililer tıpkı bizler gibi dinlemekle yetiniyor sanki..
Dile gelen o ifadeler.. Gel de endişelenme şimdi?
“24 şehir ve 110 ilçe fay hattı üzerinde" vurgusu , nasıl endişelendirmez ki ayrıca..
Geçtiğimiz Cuma günü, Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan’ ın açıklamalarının yer bulduğu o haberi okuyunca, bir kez daha irkildim..
Son gülerde, bu son derece hassas konu üzerine, türlü uyarılar, türlü vurgular yapılıyor..
Sayın Aykan’ ın da sözleri bu doğrultuda edilmiş.. Türkiye'de 24 şehrin, 110 ilçe ve 500'ü aşkın mahallenin, 5.5 ve üzeri büyüklükte deprem üreten fay zonları üzerinde kurulduğundan söz etmiş.
Şehrimizde de hissedilen, 5.1'lik Gemlik Körfezi depremi sonrası birçok uma8n isim bölgeye dikkat çekti.
Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan’ ın, Türkiye'de 24 şehir, 110 ilçe ve 500'ü aşkın mahallenin 5.5 ve üzeri büyüklükte deprem üreten fay zonları üzerinde yer aldığını hatırlatması, son derece ürkütücü, sizce de öyle değil mi?
Bu illeri tek tek sıralamış sayın Aykan, Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Bolu, Burdur, Bingöl, Aksaray, Aydın, Denizli, Eskişehir, Erzurum, Erzincan, Hakkari, Hatay, Kahramanmaraş, Kayseri, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla, Sakarya, Tokat, Osmaniye ve İzmir diye.
Yaşamasak da bizler bu illerde, muhakkak ki bir yakınımı, tanıdığımız yaşamakta..
Haliyle, insanın içi ayrı bir ürperiyor!?!..
Aysun Aykan; 5.1 büyüklüğündeki Gemlik deprem üzerine değerlendirmede bulunan uzman bir isim olarak, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu deprem gerçeğini n altını önemle çizmiş.. Tıp kı, diğer bilim insanları; konunun uzmanları bilindik isimler gibi.
Gemlik Körfezi açıklarında 5,1 büyüklüğünde meydana gelen o depremi, civar illerde hissetmeyen kalmadı malum.
Bu depremin, Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu üzerinde beklenen Büyük Marmara Depremi ile ilgisinin bulunmadığın savunan sayın Alkan’a göre; farklı bir kolda, Kuzey Anadolu Fayı'nın güney kolu üzerinde oldu çünkü bu deprem..
Bu depreme öncü bir deprem ya da Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolunu tetikler denilemeyeceğini de savunmuş sayın Alkan..
Buraya kadar, iç rahatlatan bir değerlendirme yapmış denilebilir o halde.
Peki ya, ne anlama geliyor o deprem? Zaman zaman Kuzey Anadolu Fayı'nın güney kolunda depremler meydana geldiğini anımsatır iken sayın Alkan
“BLu depremler ile güney kolun aktif olduğunu söyleyebiliriz.
Kuzey Anadolu Fayı'nın güney kollarında hem karada hem de deniz içerisinde deprem oluşturabilecek birçok fay zonları var.
Tarihsel ve aletsel dönem içerisinde Kuzey Anadolu Fayı'nın güney kolunda 7'nin üzerinde meydana gelmiş önemli depremler var." İfadelerini kulanmış.
BAKIN SÖZ NEREYE GELMİŞ?
Çanakkale’ ye gelmiş söz.. Ve, Ssayın Alkan, şöyle demiş;
“Bunlardan, 1953 yılında Yenice- Gönen Depremi 7.2 büyüklüğünde oldu.
Yine güney kol üzerinde Manyas Depremi 1964 yılında 7 büyüklüğünde oldu.
Bu önemli depremlerin yaşandığı Balıkesir il ve ilçeleri dünyanın sismik yönden en aktif faylarından biri olan Kuzey Anadolu Fayı'nın güney koluna ait fay segmentleri üzerinde konumlanmıştır.
Bu nedenle tarihsel/aletsel dönemlerde kentin birçok depremde yıkıldığı can ve mal kayıplarının yaşandığı bilinmektedir.
Bu depremlerden öne çıkanlar; 1672, 1845, 1867, 1577, 1897, 1898, 1935, 1944, 1953, 1964 depremleridir ve bu depremlerde can ve ekonomik kayıplar yaşandı.
Balıkesir ve ilçelerini etkileyecek yaklaşık 20 fay segmenti bulunmaktadır ve çoğu 7 ve 7.2 büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahiptir.
Tarihsel ve aletsel dönemlerde meydana gelen can ve ekonomik kayıplara neden olan depremlere baktığımız zaman, Balıkesir'in deprem tehlikesinin yüksek olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. Bu yüzden depreme karşı güvenli kent oluşturmamız gerekiyor ve gerekli önlemleri hiç vakit kaybetmeden almamız gerekiyor"
Bu arada unutmadan.. Türkiye’ den geçen diri fayların büyük risk oluşturduğunun altını önemle çizip, sözlerinin bakan nasıl sürdürmüş sayın Alkan:
“Türkiye'de yaklaşık 20 yerde sismik boşluk olarak tanımladığımız, yani kırılma zamanı gelmiş, fay parçaları var.
Bilimsel çalışmalara göre, özellikle Marmara Denizi içinden geçen kuzey kolu, Kuzey Anadolu Fayı başı olan Bingöl, Balıkesir, Kahramanmaraş taraflarındaki fay segmentleri sismik boşluk sınıfında tanımlandığından buralarda yakın gelecekte deprem olacağını gösteriyordu ve yakın gelecekte depremin olabileceğini ifade ettiğimiz bir yerde, Kahramanmaraş'ta Mw= 7.8 büyüklükte deprem oldu. Bu deprem beklenen bir depremdi.
Özellikle sismik boşluk olarak değerlendirdiğimiz yani deprem üretme zamanı gelmiş Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu olan, Marmara Denizi içerinden geçen kolda olacak bir deprem, Marmara Denizi'ne kıyısı olan tüm illeri; İstanbul, Balıkesir, Bursa, Yalova, Çanakkale, Kocaeli, Tekirdağ gibi 7 ilimizi ağır bir şekilde etkileyecektir.
Fayın deprem üretme zamanı gelmiş, o yüzden her an olabilir anlamına geliyor.”
Bu değerlendirmeyi işitip, bizlerde nasıl rahat rahat hayat devam edebilir ki?
Rabbim, hepimizi korusun.. Bizlere doğal afetler yaşatmasın, insanlarımıza ve dahi sokak yaşayanlarına, güzel günler göstersin inşallah..