El ile beslediğimiz Tilkiler mi desem, yok sa, kış uykusuna dalamamış bir kocaoğlan’ ın, sahil keyfisi mi?
Ve tüm bunlar, ülkemizde yaşananlar.. Bir hayli uzunca süredir, Conkbayırı’ na çıkan o yolda rastlanan Tilki ailesi.. Hepsi, evcilmiş sanki..
Gören şaşırıyor, “nasıl yani” demekten kendini alamıyor..
Doğal yaşam, yaban hayat, NELER OLUYOR SİZLERE?
Sokakta kediyi, köpeği horlayan, tekmeleyen, hoşt, pist diyerek kovalayan, yol kenarındaki Tilkiye el uzatan biz insanoğlu… Bize ne oldu bu arada?...
Biz de doğal hayat ve yaban hayat gibi bir tuhaflaştık sanki.. Ya da, bana mı öyle geliyor?
Kış uykusuna yatması gereken, hem de çokta uyumuş olması gereken bir Ayı…
Büyük ihtimal; yiyecek bulmak için ormandan çıkıp sahile iniyor… Ve o onları, amatör bir balıkçı görüntülüyor..
Bahsettiğim adres; YALOVA’ NIN ARMUTLU İLÇESİNE BAĞLI, KAPAKLI KÖYÜ SAHİLİ…
Argoda bir ifade vardır hani.. ‘Kapak olsun’ diye.. San ki diyorum, yaban hayatın bize verdiği bir mesaj gelmiş Kapaklı köyü sahilinden..
Küresel ısınma, kuraklık ve dahası.. Kıtlık bekleniyor, susuzluk bir de..
Doğal yaşam, yaban hayat da haliyle bir tuhaflaştı bence..
El ile besleyebiliyoruz tilkileri.. Gözlemleyebiliyoruz, çok da uzak olmayan mesafelerden Ayıları..
Bir de, Kurt görüyorlar ormanlık alanlarda, makilik ve taşlı arazilerde.. Bildiğim kadarı ile ender gözlemlenir Kurtlar.. Uluduğunu işitirsiniz de, kendini öyle açık açık göstermez onlar.
Diyorlar ki; “karşılıklı bakıştık kurt ile..”
Bir yanlış var bu anlatımda.. Evcilleşmez ki Kurt.. Ne demek bakıştık, hem de karşılıklı?...
Bir şeylerde terslik var.. Ahir zamanı mı yaşamaya mı başladık yoksa?..
İl merkezinde, 60 metrelik yol olarak bildiğimiz bölgede, gece olunca Tilkiler cinit atıyor o uzun cadde sokak üzerinde gezip dolaşma halinde Tilkiler.. Kimimiz videoya alıyor. Kimi fotoğraflıyor..
Yaban hayat, ormandan şehre göçte mi yoksa?
Serçelerden söz ettim geçende..
“Ağaçlara sürü halinde konarlardı, şimdilerde pek göremiyorum, ya siz? ” diye de sormuştum hatırladınız mı..
Serçeleri, tek tek avlayan, Atmaca, Şahin ve kartallar mı yoksa?
Bir ara bahsetmiştim yine.. Çok da iri olmayan, sanki yavru gibi duran bir Atmaca’nın, gözümün önünde, pike yapıp, Nar simitte inşaların taburelerde oturup, çay simit tükettiği sırada, yere dökülen susamları toplayan bir serçeyi kaptığından..
Yaban hayat, bence şehre göç ediyor, bizler fakında olmadan..
Ormanda tüketecek besin kalmadı belki de..
Dereler, çaylar akmıyor, doğal yaşam yavaş yavaş tükeniyor ve yaban hayat, beslenmek için kendine başka meralar, adresler arıyor sanki..
Domuz sürüleri şehir merkezlerine iniyor..
Markalaşmış, tatil merkezlerinde, yazlıkçıların sitelerinin çöp konteynerlerinden, yiyecek arıyorlar iken görüntüleniyorlar uzun süredir domuz sürüleri, hem de maaile.
Bir şeyler ya ters gidiyor demedi demeyin. Ya da, ters gitmeye başladı ve biz yeni yeni algılarolduk.
Kış uykusuna dalmıyor ise ayı..
Martı, denizlerden değil de, çöplüklerden besleniyor ise artık..
Soru işaretleri, çoğaldı da çoğaldı..
Hadi kalan sağlıcakla, Rabbim sonumuzu hayır etsin..