Bir yıldan fazla süredir Gazete Vitamin’de hemen hemen hiç ara vermeden haftanın altı günü köşe yazısı yazım. Bir yıl boyunca neredeyse hiç mola vermedim.

Köşe yazarlığı tahmin edersiniz ki pek de kolay bir iş değil.

Hele de haftanın altı günü bir konu bulup kaleme almak öyle kolay bir iş değil.

Bolca okumak, araştırmak, olaylara ve haberlere çok farklı bir bakış açısıyla bakıp, farklı yorum ve analizler yapmak insanın zihnini baya baya yoran bir iştir.

Okumak kadar yazmayı da sevmeden köşe yazarlığı yapmak mümkün değildir.

Yazı üslubunuz, yazınızın tutarlılığı, sık tekrarlara düşme riski, her gün bir konu bulma, gündemi çok yakından takip etme, tarafsız kalmaya çalışma ve yazının editöryal yanı vs. derken bir yazıyı kaleme almak uzun yılların entelektüel birikimine, sabıra, yoğun bir çalışmaya ihtiyaç duyar.

Gazete Vitamin sadece internet gazetesi olmadığından ve aynı zamanda basılı bir gazete olduğu için köşe yazısını  bir gün önceden en geç saat 14-15 arası göndermek zorundasınız. Çünkü yazınızın baskıya yetişmesi için de bir hazırlık gerekmektedir.

Elinize alıp bir iki saat içerinde okuduğunuz Gazete Vitamin’in sizin elinize ulaşana kadarki serüveni, büyük bir bilgi, ilgi ve emeğe ihtiyaç duyar.

Zaman zaman kelime hatalarımız olsa da yapılan bu küçük minik hatalar yazının anlam bütünlüğüne zarar vermediği için genelde sıkıntı yaratmaz.

Ben bir köşe yazısını nasıl kaleme alıyorum?

O günün yazısını gönderdiğim andan itibaren yarın için neyi kaleme alacağımı düşünmeye başlıyorum.

Gündemi takip etmek, ülkedeki her türden olayı gözden kaçırmamak, uluslararası arenada ülkemizi ve bizi ilgilendiren her olayı takip etmek, olaylar arası ilintiler kurarak farklı analizler ve yorumlar yaparak okuyucunun gündeme dair meselelere farklı açılardan bakmasını ve düşmesini sağlamak gayretine girerim.

Elbette ki uzmanı oldum sosyoloji ve hasbelkader askerlik konusunda işin bileni olarak okuyucuya en doğru yorum ve analizlerle ışık tutarak toplumsal fayda sağlamaya çalışırım.

Bir yazıyı kaleme almak en az iki-üç saat bilgisayar başında kalmamı sağlasa da bu iki üç saatlik yazma safhasından önce de gün boyu adeta uyurgezer gibi sürekli düşünmek zorundasınız.

Sadece düşünerek yazı yazmak da mümkün olmayacağı için, düşünceni destekleyecek doğru bilgileri gerek kitaplardan, gerek akademik makalelerden , gerek gazete haberlerinden ve elbette ki internetten araştırıp bulmak derlemek ve sonrasında da yazıya hale getirmek için de en az üç beş saat daha emek harcarsınız.

Ben gün içerinde hemen hemen tüm gazetelerin internet sayfalarını gün içinde en az üç beş defa ziyaret eder, manşet haberlerini ve ilgimi çeken haberlerini mutlaka okurum. Köşe yazarlarını takip ettiğimi fazla söyleyemem. Ancak belli konularda bazı kişilerin köşe yazılarına da mutlaka göz atarım. İktidara yakın, muhalefete yakın ayrımı yapmadan haberleri takip ederim.

En önemlisi de Atatürkçü/ Kemalist bir düşünce yapısına sahip olduğum için demokratik, laik, sosyal hukuk devletinden, Türk Milletinde, Atatürk ve düşüncelerinden yana taraf olduğum için olayları da bu pencereden bakarak ele alırım. Benim için korunup kollanması gereken Türk halkıdır, Atatürk düşünceleridir, adalettir, demokrasidir ve laikliktir, sosyal devlettin muhafazasındır.

İşte böylesine yoğun bir çalışmamın arasına birde sosyoloji doktora eğitimi alıyorum. Sosyoloji doktorada da yine düşünceme  ve akademik eğitimime uygun olarak Kemalizm’i askeri sosyolojik bakış açısıyla NUTUK üzerinden ele alarak, Kemalizm’in pratiğini teorileştirmeye ve  özellikle de “KEMALİZM MEDENİYETİ” tanımlaması ile biz Türklere Atatürk’ün gösterdiği hedefi tarif etmeye çalışıyorum.

Doktora eğitiminin yoğun okumlar ve araştırmalar gerektirdiği herkesin malumudur. Bu nedenle cumartesi günü de bir öykümün son bölümünü yayınladıktan sonra Gazete Vitamin’deki yazılarıma bir müddet ara vermek istiyorum.

Bu arada bir de Online Aile Danışmanlığı şahıs şirketimi de kurdum. www.ömeryıldız.com.tr adresimden de göreceğiniz üzere bugün yarın aktif olarak Aile Danışmanlığı ve Yaşam Koçluğu gibi çeşitli alanlarda sertifikalarıma ve eğitimlerime dayanarak insanlara yardımcı olmaya çalışacağım.

Böylesine yoğun yeni bir hayat planlamam gereği en azından sosyoloji doktoramı tamamlayana kadar sizlerle birlikte olmayacağım.

Belki zaman zaman gazete yönetiminin de uygun bulması halinde gündeme dair yazılarımı on beş günde bir, ayda bir, bazen de çok önemli bir mevzuda daha sık aralıklarla düşüncelerimi sizinle paylaşabilirim.

Ama her şeyden önce de Gazete Vitamin hakkında şunu ifade etmek isterim. Bugüne kadar kaleme aldığım hiçbir yazıma müdahale olmamıştır. Düşüncelerimi alabildiğine özgürce yazma imkânım oldu. Bu nedende dolayı da gazetemizin sahibi İsmet Akıncı Beye, Gazete Vitamin’in Sorumlu Yazı İşleri Müdürü sevgili arkadaşım Erdem Arif Sürek’e ve elbette ki sayfa editörüm sevgili Canan Gezer ve diğer gazete çalışanlarına teşekkür ederim.