Bu ifade, pek çok şey anlatıyor anlamak isteyene..  Anlamak istenmeli ve anlamalı bence her bir insan.

 

Çok da sözü uzatmamak gerek bazen. Bir sevda misali olunca anlatılan, sevdalıların yüreği kıpır kıpır olmaz mı hiç?

Bir anlatıma dikkat sekildi gözlerim. Gözlerim der iken, okuduklarım karşısında zihnim ve dahası ruhum da bir ayrı irkildi sanki..

Hele bir bakın şu denilene; “Yaşıl Kök yarattı, öze yulduzı”.

Daha bir anlamak için Tükçe anlamıyla devam edelim şimdi; “Yeşil Gök yarattı, Üstüne de yıldızı!…”

Bu ifade, Kutadgu Bilig’ den gelmiş..

Okur iken kaleme alınanları, ne de şiirsel geldi bir kez daha anlamı tartışılmaz yüce mertebe..

Şöyle deniliyordu; “Yiğitler şehid olur vatan için ama cümleleri YAŞAR…”

Hele hele bir de şu ifade; “Yiğitler kurar Türk Medeniyetini...”

16 devlet kurmuş Yiğitlere selam ve dua olsun bir kez daha.. Ne şanlı bir Milletiz, Türk Milleti olarak..

Tarih boyunca, Zümrüt-ü Anka kuşu misali, küllerinden doğmuşuz, hey Maşallah..

Bir bilenin kaleminden geliyordu şu kıymetli anlatım;

“Eski Türk düşüncesine göre, Tanrının bulunduğu yer, yıldızların, ayın ve hatta güneşin de üstünde idi.

Tanrı’nın yeri ise, yükseklerin yükseği ve daha yükseği olmayan sonsuzlukta idi.

Bu sebeple eski Türkler bu sonsuz yüksekliği ‘Üzeliksiz’, yani ‘Daha yükseği bulunmayan ebedî sonsuzluk’ adını verirlerdi. “

Eski Türk olmak varmış, eskide doğmak.. Ne kıymetli inanışlar bunlar böyle..

Sözünü ettiğim anlatımda, bir de şöyle bir cümle;

“Kutsal kitaplarda bu yere, yine Türkçe ‘Üstünki’ yani ‘En üstün olanı’ adı da verilmişti.

Tabiî olarak göğün bu yüksekliği yanında, yerin ve kâinatın da sonsuz bir derinliği vardı.

Türkler, bu sonsuz derinlik için de ’Tpsiz tering’

Yani ‘Dipsizcesine derin’, deyimini kullanıyorlardı.”

Dipsiz denilince, ilk akla gelen olabilir şimdi,  dipsiz bir kuyu..

Yusuf düşer aklıma benim de.. Dipsiz kuyuya atılmış Yusuf..

‘Yusuf kuyuda’ hikayesini bilince insan,ne de umutlanıverir, her türlyü olumsuzluk karşısında, edğil mi ama..

 

NOKTA denilecek şu söz de yer alıyordu, bahsettiğim anlatımda;

“Türk Milleti, ezelden beri vardır., var olacaktır..

O’nun varoluşu, büyüklüğü, gücü, tarihe damgasını vuruşu, yalnız Türk milli karakteriyle mümkün olabilmiştir…”

Naçizane yorumumu dile getirmeden edemeyeceğim bendeniz şimdi..

Diyeceğim ki; “Öyledir, öyle de olacaktır8. Gerekir ise, yine yeniden…

Anlatı4mda geçen son cümleyi de aktarayım mı sizlere.. Eminim ke, içiniz ayrı bir ürperecek..

Gözleriniz dolacak, nasıl dolmaz ki ayrıca?

NOKTA dedirten bu sözde şimdi sıra;

“Biz TÜRK'üz Tarihimize ve En Yakın Mazimize Dayanarak.

TÜRK'üz Der ve Bundan Gurur  duyarız…”