Ümit yok aslında. Günler geçti çünkü.. Şimdi tek uğraş, kayıp denizcileri orada bırakmamak ve bulmak için..
Karanlık sularda, kayıp denizcilerimizi arayan ekiplere, rabbim güç kuvvet versin.
Deniz adamı olmak, zor iş arkadaş.. Nereden mi biliyorum, aile fertlerimin neredeyse hepsi denizciydi de ondan..
Amca çocuklarım başta, rahmete kavuşan babam ve benim için çok kıymetli merhum eniştem..
Sefere çıkar iken edilen duadır; “Allah selamet versin” temennisi..
Denizcilerimizin tümü, ne de zor şartlarda ekmek parası uğraşındadır..
Süt liman iken bir şey yok da, acı denizlerde fırtına hakim iken, birer fındık kabuğuna döner koca gemiler, tekneler.
Tabiri caiz ise, yüzlerce metre boyunda da olsa bir gemi, adına ecel teknesi denir zaman gelir..
Marmara denizinde yaşanmış o acı olayı anlatır haberlerden sonra, kulak verir olduk milletçe gelişmelere.
Şu ana değin, iki denizcimizin cansız bedenine ulaşıldı. 4 denizcimiz halen kayıp..
Türk Deniz Kuvvetleri unsurlarından balıkadamlar, onlarca metre derinliğe gömülen batık gemiye ulaştı ve arama çalışmalarını günlerdir gemi içinde sürdürüyorlar.
‘Batuhan A’ isimli kosterin, şunun şurasında bir iki yıl evvel çekilen fotoğraflarına rastladım.. Karabiga limanında çekilen o karelere baktım, içim öyle bir titredi ki sormayın.
Marmara Denizi'nde batan 'Batuhan A' isimli geminin kayıp 4 mürettebatından ümitler kesilse de, aileleri için umut hiç bitmez, onu çok iyi bilenlerdenim.. Denizci ailesi olmak böyle bir şey çünkü. Umutların he olacak..
Kayıp mürettebatı bulmak için, tam 660 personel, denizden, havadan ve karadan uğraş veriyor günlerdir.
Geminin battığı noktada, görüş mesafesinin sıfır olması nedeniyle, arama kurtarma faaliyetini aralıksız sürdüren dalgıçlar, gemi içinde elle arama yapar olmuşlar..
Balıkadamlar, geminin kaptan köşkü, güverte ve kamaralara bir kez daha baktılar.. Ne yazık ki iyi haber yok.
Çalışmalar, Yağcı Hüseyin Tutuk'un cenazesinin bulunduğu makine dairesinde yoğunlaşmış.. Burada, görüş mesafesi sıfır olduğundan, ekipler el yordamıyla uğraş veriyorlarmış.. Bir umut, arayış sürüyor, sürecek de elbet.
Acı deniz gerçeği vardır.. Deniz süt liman iken, keyiflidir belki de, dalgalar yükseldikçe, esen rüzgar ile birlikte, ortaya çıkan manzara hep ürkütücü olmuştur.
İşte böylesi bir havada, Marmara Denizi'nde seyir halindeyken, İmralı Adası'nın güneybatısında battı 'BATUHAN A'
Marmara Adası Badalan Limanı'ndan, Gemlik Limanı'na gitmek üzere 14 Şubat'ta saat 20.30'da seyre başlanmıştı.
Tek sevdası deniz olanların, deniz sevdası anlatılamaz, tarifsizdir.. Hele ki tarih 14 Şubat ise..
Sevgiliye olan hasreti gidermek için adeta, denizde süzülen gemide, deniz sevdalıları bir an olsun kötü şeyler getirmezler aslında akıllara.
Ne havalar atlatmışlardır çünkü.. Ne fırtınaların içinde ecel ile burun buruna kalmışlardır oysa ki her biri..
Bu kez, öyle olmadı.. Başaramadılar.. 1250 ton mermer tozu yüklü 'BATUHAN A' , 15 Şubat'ta saat 06.32'de acil durum sinyali verdi. Saatler 07.12'de ise, tü irtibat kesildi..
Karacabey ilçesinin kuzeyinde 4 mil açıkta battı, karanlık sulara gömüldü çünkü..
Mudanya ve Karacabey ilçelerinde, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş başkanlığında kriz merkezi oluşturuldu o dakikalarda.
AFAD, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik, deniz polisi, jandarma, UMKE, ANDA, AKUT ve NAK ekipleri tarafından toplam 6 kurtarma botu, 28 araç ve 1 Sahil Güvenlik korvetinden oluşan 275 personel, seferberlik ilan etti adeta.
Dakikalar jet hızıyla ilerleyip, zaman tükenmeye başladıysa da, umutlu bekleyiş hiç tükenmedi.. Ne kurtarma ekiplerinde, ne de acılı bekleyiş içindeki deniz adamlarının ailelerinde.
Dualar hiç eksik olmadı dillerde.. Umut, hiç tükenmedi, tükenmeyecek de..
Deniz sevdalıları, bilirler hep o acı gerçeği.
Denizde verecek olsalar da son nefeslerini, hiç tereddüt etmemişlerdir maviliklere açılmaya..
Mavi Vatan aşkı bir başkadır denizcide..
Gerek ülke kara sularımızda, gerek ise dünya denizlerinde, hep özlemini çektikleri Maviliklere ulaşmak isterler işte hep bu yüzden..
Rabbim tüm denizcilerimize, Selamet versin her daim.. Pruvaları açık ola..
