Seçim sonrası neler olacağının sinyallerini, bence o toplantı fazlasıyla verdi.

Siyaset soluk alır diye düşündüğümüz o seçim bitti, lakin siyaset daha da dikkat çekici hale büründü.

Sonuçlar açıklandıktan sonra ilk akla gelen tahminler, nerede ise tuttu da denilebilir.

Çünkü; AK Parti Merkez Yürütme Kurulu'nun (MYK) toplantısından çıkan sonuç, bunu açık şekilde gözler önüne seriyordu, (tabii ki bence)

AK Parti MYK’sına başkanlık eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonuçlarını kurmayları ile değerlendirdi önceki gün.. .

Toplantının içeriğine dair ulaşan bilgilere göre, MYK’ da, oy oranlarının gerilediğine dikkat çeken Genel Başkan Erdoğan'ın, bunun temel sebebinin ise 10 ay önce AK Parti'ye oy veren seçmenlerin bu sefer sandığa gitmemesi olarak göstermiş.

Ulusal basında, sayın Cumhurbaşkanı ve Partisinin Genel Başkanı Erdoğan’ ın sözleri haylice yer buldu.

Sayın Erdoğan; ''Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz.'' ifadelerini kullanmış MYK’ da.,

Erdoğan, buna bir diğer faktör olarak da hayat pahalılığı ile enflasyonu göstermiş..

MYK'da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, özetle dediklerine göz atalım.

Yerel seçimdeki tabloya değinerek, AK Parti olarak oy oranlarının yüzde 44,3'ten yüzde 35,5'e, Cumhur İttifakı olarak ise yüzde 51,6'dan yüzde 40,5'e gerilediğine dikkati çeker iken sayın Erdoğan, bunun temel sebebinin ise 10 ay önce AK Parti'ye oy veren seçmenlerin bu sefer sandığa gitmemesi olduğuna dikkat çekmiş.

Bu son seçimlerin katılım oranının, 2019 seçimlerine kıyasla 6 puan geriye gittiğini, bu 6 puanlık düşüşün ezici çoğunluğunu AK Parti seçmeninin oluşturduğunu söylemiş ayrıca sayın Erdoğan.

AYIRMADAN KİMSEYİ, OKKALI BİR GENELLEME

31 Mart'ta yapılan seçimlerde AK Parti'ye gönül verenlerin sandığına gitmemesinde hem teşkilattan hem genel merkezden hem de adaylardan kaynaklandığını net bir şekilde dile getirmiş sayın Erdoğan.

Cumhurbaşkanı, aday belirleme süreci de dahil bunların üzerinde uzun uzun durulması gerektiğini, bu konuda gereken her türlü adımın atılacağının da altını çizmiş..

EN CAN ALICI VURGU; KİBİR HASTALIĞINA DİKKAT ÇEKMIŞ REİS.

AK Parti MYK’sında, ‘kibir hastalığı’na değinerek, olacakları sıralayan Cumhurbaşkanı; tam olarak şöyle demiş;

 "Buradan başlayarak; il, ilçe, belde teşkilatlarına, belediye başkanlarımıza, milletvekillerimize, hatta bürokrasiye uzanan bir sıkıntıyla karşı karşıyayız.”

YEKTEN TESPİT; “VATANDAŞLA ARASINA DUVAR… “

Cumhurbaşkanı’nın bu ifadesi, tabandan alkış toplar diye düşünüyorum. İşittiklerimiz hayli çoktu bu konuda, şikayetçi idi taban.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşı karşıya olunan sıkıntıya vurgu yaptığı o ifadesinin ardından, şöyle diyordu;

“Oysa milletin sinesinden doğmuş bir siyasi partinin en büyük düşmanı vatandaşla arasına duvarlar örmesidir.

HANGİ KONUMDA OLURSA OLSUN!....

Hangi konumda olursa olsun bu partide hiç kimsenin 'layüsel' olmadığını milletimize göstereceğiz.

Elbette bu özeleştiri sürecinde hem ittifak olarak girip kaybettiğimiz,  hem de Amasya, Kütahya, Kırıkkale gibi iki parti ayrı ayrı girerek özellikle CHP'ye kazandırdığımız il ve ilçelerin durumunu da masaya yatıracağız."

Bu sözleri ile mesajını açık açık veriyordu sayın Cumhurbaşkanı. Lakin, dahası dedikleri de vardı.

"ÖNCE KENDİMİZİ HESABA ÇEKECEĞİZ" sözü de hayli dikkat çekiciydi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun suçunu millete atmanın ancak acizlerin ve gafillerin yöntemi olabileceğini vurguluyor ve şöyle diyordu;

 "Hatayı, kusuru, yanlışı millette aramak, bizim geleneğimizde asla yoktur. Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde böyle bir yola başvurmadık, şimdi de başvurmayacağız.

“ŞAHSIM DAHİL, BU SONUCUN SORUMLULUĞUNDAN KİMSE KAÇAMAZ”

Açık söylüyorum, şahsım dahil bu masanın etrafında oturan hiçbir arkadaşım, 31 Mart seçim sonuçlarının sorumluluğundan kaçamaz.

KENDİMİZİ HESABA ÇEKECEĞİZ…

Başkalarını hesaba çekmeden önce kendimizi hesaba çekeceğiz.

İğneyi kendinize çuvaldızı başkasına batırmanızı istiyorum."

Cumhurbaşkanı açık açık vermiş mesajını. Kısacası azizim;  DENİLENLER HAYLİ AÇIK.

Bir fatura var ortada, kimler öder, kimler hesaba çekilir bilinmez.

Ne var ki, İktidar partiye gönül vermiş tabanın öfkesi göz ardı edilemez şu durumda. 

İstifalar mı gelir kendiliğinden, görevden almalar mı olur, o da elbet bilinmez…

Önümüzdeki günlerde gelir,  merak edilenlerin yanıtı..

Hoşça kalın, Sağlıkla kalın…