Bence de doğru bir düşünce. Şehirdeki ev’ de, köyde ki değil miydi!?!...

DASK’tan sonra, ZAS geliyor yani…

Afet, şehir ve köy diye de ayırmadığına göre, afet her yerde afet, öyle değil mi?...

Afet sigortası, zorunlu hale geliyor özetle. Bu konuda kaleme alınan haberleri okumayanlar için, kısa bir tekrar edeyim dedim. Netice itibariyle, Afet, her birimizi ilgilendiriyor..

Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, kısa sürede devreye alınacak Zorunlu Afet Sigortası (ZAS) kapsamına, ‘sel, heyelan, fırtına, dolu, çığ ve orman yangınları’ nın da sigorta teminatına dahil edilmesinin öngörüldüğünü dile getirmiş.

Ayrıca, "Deprem teminatı için binalar, diğer afetler için ise binalar ve taşınır mallar teminat altına alınıyor" diye de eklemiş.

Adı üzerinde doğal afet.. Bu konuda, tedbiri almalıyız ki, oluşacak hasarlar karşısında, giden malı yenide edinebilelim..  

Zorunlu deprem sigortasında,  yenilikler var kısacası. Bu konuda bilgilendirmede bulunan Sayın Bakan şimşek, zorunlu deprem sigortasının, 7,4 büyüklüğündeki 17 Ağustos 1999 tarihli Gölcük Depremi sonrasında bir kanun hükmünde kararnameyle getirildiğini hatırlattıktan sonra, bununla sivil konutların sigorta kapsamına alınması için zorunlu deprem sigortasının hayata geçtiğinin altını çizmiş.

Bilindi üzere, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) kuruldu ve bireyler olarak. Evlerimizi iş yerlerimizi, DASK ‘ lar olduk.

Bakan Şimşek, bu sigorta modelinin,  2012 yılında Afet Sigortaları Kanunu ile son halini aldığına dikkat çektiği sözlerini;

"Kurulduğu günden bugüne kadar zorunlu deprem sigortasıyla sivil konutlara deprem afeti için teminat sunulurken son olarak 6 Şubat 2023'te gerçekleşen depremler kapsamında zorunlu deprem sigortası olan yaklaşık 500 bin hasarlı konut için 35 milyar lira hasar ödemesi gerçekleştirildi. 1 Haziran 2024 itibarıyla DASK, 11,3 milyon poliçe kapsamında deprem afetine ilişkin teminat sunuyor." diyerek sürdürmüş.

“Ne anlama geliyor bu zorunluluk?” diye, sorulacak olur ise şayet, Sayın Bakan’ ın anlatımından hareketle, özetlemeye çalışayım herkes için.

Sayın Bakan, bununla birlikte, doğa kaynaklı afet sayısındaki artışın tüm dünya ile birlikte Türkiye'de de hasarları artırdığına dikkati çekip;  “Deprem afetinde bina üzerinde yıkıcı hasarlarla karşılaşılmakla birlikte diğer doğal afetlerde yapısı gereği konuttan ziyade konut içindeki taşınır mallarda hasar oluşuyor. “ hatırlatması yapmış.

Sonra da, detaylıca özetlemiş zorunluluğun nedenini..

Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Şimşek; “Depremin yanı sıra diğer doğa kaynaklı afetler bakımından da sigorta himayesinin zorunlu tutulmasını ve teminatın kapsamına konuta ek olarak konut içindeki taşınır malların da eklenmesini gündeme getirdi." İfadesini kullanmış.

SİGORTA KAPSAMINA, KÖY ALANLARI DA GİRMİŞ OLUYOR..

Sayın bakan Şimşek;  depremin ve yalnızca deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, dev dalga (tsunami) veya yer kaymasının sivil konutlarda yol açtığı maddi zararların zorunlu deprem sigortasıyla teminat altına alındığına vurgu yapıp;

"Kısa sürede devreye alınacak ZAS ile ek olarak sel, heyelan, fırtına, dolu, çığ ve orman yangınının da sigorta teminatına dahil edilmesi öngörülüyor. Deprem teminatı için binalar, diğer afetler için ise binalar ve taşınır mallar teminat altına alınıyor. Ayrıca, mevcut durumda zorunlu deprem sigortasıyla köy alanlarına teminat sunulmazken zorunlu afet sigortasıyla kapsama eklenen doğal afetlerin yapısı gereği köy alanları da kapsama alındı. Hedefimiz, ZAS'ın haziran sonu itibarıyla devreye alınmasıdır." diyerek, ZAS’ tan söz etmiş..

Naçizane bir temennim ve her gün ettiğim duam var.

 “Rabbim, bizlere ve sessiz kullarına, doğal afetler yaşatma.. (AMİN) ”