Haziran ayı, üniversitelerde KEP atma, PLÂKET ve BELGE alma ayıdır.

Haziran ayı, üniversitelerde KEP atma, PLÂKET ve BELGE alma ayıdır. Bu ay, üniversiteler için meşrulaştırılmıştır.

Burada önemli soru şu ?

Plâket verenler ve alanlar, meşrulaştırılmış mıdır (kabul edilebilmiş midir ) ? Bu soru ciddi anlamda karşılığını bulursa, ortada sorun görülmez ya değilse, şaibeler (lekeler) çoğalır, gider…

Günümüzde bu belge verimleri, gerçek bilgi verimlerininönünü kapatmadı mı ? Yerli-yersiz her şey için “Allah senden razı olsun” söyleminin kullanılıp bu anlamlı ve gerçek sözün içini boşaltmadık mı?

Katılım belgesi, sulandırılmadı mı, kapıdan her geçene,merhaba diyene, KONFERANSA katılan dinleyicilere-öğrencilere vermedik mi !?...

“Akademik değeri yüksek olan doktora payesinin ” hak etmeyenlere DOKTOR unvanının  verilmesi de ayrı tartışma konusudur.…

İnsanların hayatında bir dönüm noktası olarak sayılan günler, aylar, yıllar vardır. Bu dönüm noktalarından biri de, öğrencilik yılları içinde üniversiteden mezun olduğu gündür.  Üniversite öğretimini bitiren her öğrenci mezuniyetini kutlamak, mezun olduğunu kanıtlamak ister. Bunu da geçmişten gelen geleneksel bir kutlama anlayışı içinde kep atma ve cübbe giyme şekliyle sonlandırır ki, kendinin 15-16yıllık öğretim hayatına böylece nokta koyar…

“Kep fırlatma

Amerikan Deniz Harp Akademisi’nin. Amerikan Deniz Harp Akademisi’nin mezuniyetinde, 1912 yılından itibaren, seremoninin (törenin) sonunda kep fırlatma törenleri yapılmaya başlandı. Yeni göreve başlayacak olan mezunlara memur şapkaları verildiğinden, mezunların önceki 4 yılboyunca taktıkları keplerine ihtiyaçları kalmadığını simgeleyen bir törendi, bu.

Bizde mezuniyetler yaklaştıkça, anaokullarından tutun, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversiteler olmak üzere mezun olacak birçok genç cübbe giyip kep atmanın heyecanına giriyorlar.

Yıllarca verilen emeğin “bakın, görüldüğü üzere ben mezun oldum” deme şekli cübbe ve keple oluyor. Daha açıkçası mezuniyet alanında göğsünü gere gere salınmanın sözsüz bir eylemi… Üzerine giyildiği anda insana birçok duyguyu aynı anda yaşatan tarifsiz bir duygu karmaşasıdır, cübbe ve kep.

Kep ve cübbe bir semboldür. Kişinin ne olduğu konusunda bilgi verir. Birincisi, okulu bitirdiğinin kanıtı, ikincisi, rengi itibariyle hangi bölümden mezun olduğunun göstergesidir.Cübbe renkleri öğrencinin bölümüne göre değişir.

 

cübbe    Ar. cubbe 

Hukukçuların, üniversite öğretim üyelerinin, din adamlarının, mezuniyet törenlerinde öğrencilerin elbise üstüne giydikleri uzun, yanları geniş, düğmesiz, cepsiz giysi.

 

Plaket (ince okunur), Fransızca plaquette 1. isim > onurluk. 2. isim Metal, ağaç, cam vb.nden türlü biçimlerde yapılan, plaket duvara veya herhangi bir yere çakılan küçük, alçak kabartma levha. (TDK.Güncel Türkçe Sözlük) 

Cübbe giyme, üniversitelerimizde akademisyenlerin özel toplantı ve akademik törenlerde, hukukçuların adliyede, din adamlarının ibadet yerlerinde uyguladıkları giyimdir.

Bugün ise, maalesef sulandırıldı, yozlaştırıldı. Anaokuluna kadar düştü. Bu yozlaşmaya Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, neden karşı çıkmazlar, neden bir farklı bir törenmiş gibi duyarsız ve tutarsız tavır takınırlar da bu özel tören kıyafetini, üniversitelerden liselere, ortaokullara ve anaokullarına kadar düşmesine göz yumarlar, neden ?..

Önüne gelen yerli-yersiz cübbe giyer ve kep takar hale geldi ?.. Cübbeli akademisyenlerin yanına bir de cübbeli muhtarlar çıktı. Cübbe, bir din adamının ve akademisyenin özel giysidir  

CÜBBEDE düğme ve cep bulunmaz ? Çünkü, düğmesizdir,kimsenin önünde önünüzü düğmeleyemez, eğilemezsiniz; cep yoktur, kimseden rüşvet alamaz, kimseye karşı gebe kalamaz, yalakalık yapamazsınız.”  (gazetevitamin.com

Bunları gruplandırırsak:
1- Kamu kurumlarında verilen, ama çoğunlukla “beni-bizi unutma” anlamında olup alan kişinin memuriyet dosyasınazaman zaman işlenmeyen, görünüşte (genelde) havalı (argoda gaz verme-gaza getirme), maddi katkısı olmayıp takdir (teşekkür vs), özelde çok bir anlamı varmış gibi görünen, liyâkata etkisi olmayan, ahbap-çavuş ilişkisinin gerisinde kalan plâket ve belgeler…

2- Özel sektör belgeleri. Bunlar genelde çok verilmeyip özelde patronlar ve A.Ş-ler arası verilen, işçilere ZAM olarak yansıyan belgeler (bunlar da her zaman olmaz, olursa da kendilerine bağımlı özel kişiler için olanlar) …

Bazı Plâket ve belgeler (katılım adıyla) !..

1-Takdir (beğenme) adına;
İnsanın yaratılışında TEKDİR-den daha çok TAKDİRkelimesini duymak gibi bir ihtiyaç içerisindedir…
Bu iki kelime de aynı kökten gelir.

tekdir: isim, eskimiş, (tekdi:ri), Arapça tekdir .azarlamaBurada tenkit (eleştiri)de söz konusu olabilir.
takdir: takdi:ri), Arapça ta?dir 1. isim Beğenip belirtme, değer verme; beğeni. 2. isim Bir şeyin değerini, önemini, gerekliliğini anlama. 3. isim/takdirname. 4. isim Değer biçme. 

Sertifika ile Katılım Belgesi Arasındaki Fark Nedir?

Sertifika ve katılım belgesi, her ikisi de bir eğitim programına katılımı belgelemek için kullanılan resmi belgelerdir.

Sertifikalar, bir kişinin belirli bir beceri veya bilgi seviyesine sahip olduğunu belgeleyen daha kapsamlı bir belgedir. Bir sertifika, bir eğitim programını tamamlamanın yanı sıra, bir kişinin becerilerini ölçmek için yapılan bir sınavı da içerebilir.

Katılım belgeleri, bir kişinin bir eğitim programına katıldığını belgeleyen daha basit bir belgedir.https://egitim.psamer.com/sertifika-ile-katilim-belgesi-arasindaki-fark-nedir/

Çıkar çevreleri; bu belgeleri sulandırdığı gibi eskiden beri YAYGIN eğitim kurumları olan Halkevlerinin, sonra da Halk Eğitim ve Çıraklık Eğitim Merkezlerinin düzenlediği sertifikalara da göz dikip YÖK’ü yok sayarak, işi üniversalboyuta götüren üniversitelerin MYO eğitimine gölge düşürüpBELGE (kasaplık-terzilik belgesi) verdiği; bunu maalesef üniversitelerin fakültelerine bağlı olan bazı bölümlerinde de yaparak, bölümleri SERTİFİKAYLA basitleştirdikleri gerçeğini de görmekteyiz …

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunun III. Bölüm madde 40’ın ilgili maddelerine dikkatinizi çekeriz.

Kimliğiniz SERTİFİKA, kişiliğiniz BELGENİZ olursa, hocalığımız ve eğitimimiz de üniversal (evrensel) olur…

Çanakkale’den SEVGİLERLE !..?