Sizlere hem güncel hem kültürel alıntıları belli, iki ayrı paylaşımla MERHABA!..

Sizlere hem güncel hem kültürel alıntıları belli, iki ayrı paylaşımla MERHABA!..

 

Avusturya-Türkiye maçından sonra futbolcumuzun sevinçten yaptığı bir Bozkurt hareketi BATIYI bataklığa soktu, bu bataklıktan çıkmak için UEFA yol buldu, sporcumuza cezalı mükâfat verdi, dünya konuşuyor...

 

Merih Demiral hareketi, rahmetli  LEVENT KIRCA tarzı çekseydi; Batı mutlu, UEFA da kutlu olurdu

 

Demiral, IRKÇI Batı’nın, su arkını bulandırdı.

 

Batının ÇATISI olmaz, ÇATISI olmayan Batı’nın bacasında TİLKİLER dolaşır. Kurdu gören tilki ne yapar? ya kaçar, ya da altına-üstüne yapar…

 

Kurt gerçek ZEKÂ ile dolaşırken, tilki YAPAY zekâ ile merhaba der, ortaya da La Fontaine FABL çıkar !?..  


“Türk kültürü kendini savunur ve korur derim ben her zaman. Bozkurt da öyle oldu,
bize putperest diyenler savunma ve sahiplenme yarışına girdi.” (Umay Günay)

 

 KKTC’li akademisyen-yazar dostumuz da yukarıdaki değerlendirmeye aşağıdaki söylemle      katkı verdi.

 

“Kıbrıs’ın en önemli gazetelerinden birisi 26 Ekim 1951-9Aralık 1990 yılları arasında yayınlanan Bozkurt gazetesidir. TMT’ nin amblemi bozkurttur. Türkün simgesi bozkurttur. Bunu savunamayanlara söyleyecek sözüm yoktur…” (Ersan Berksel)

 

Paylaşım;

Bozkurt açıklaması Doğan Perinçek’ten:

 

“ Kurtuluş Savaşı dönemi, henüz ortada hiç bir siyasi parti yok. Ama Türklerin Bozkurt ongunu var! Bu da 1922 tarihli belgesi..

"Sancağımızın önünden bir Kurt geçti! dedik Zafer bizim inşallah!" (Gazi Mehmet Ali Soy)

Türklerin kutlu kitabı Oğuznâme'de, Oğuz Han'a yol gösteren "Gök tüylü, gök yeleli" bir erkek kurttan bahsedilir. "Kurt" hem Oğuz Destanında hem de diğer Türk destanlarında Türk'e rehber rolünde olup, mutluluğun ve zaferin sembolü anlamına gelmektedir.

Türk Kurtuluş Savaşı (1919 - 1923) gazisi Gazi Mehmet Ali Soy, 1975 yılında TRT ekranlarında, Büyük Taarruz'un başladığı 26 Ağustos günü yaşadıklarını ve Türklerin destanlarındaki bu inancını bakın nasıl anlatıyor:

"26 Ağustos gecesi biz cepheye yürürdük, hareket ettik. Akşehir Deresinek Köyü diye bir köyden.. Orda yerleşiyordu, malûm ya Alayımız 15. Fıkra 38. Alay... Bir ikindi günü bizi hareket ettirdiler. Köyü kurtulduk (kurtardık), 1 kilometre ileri önümüzü bir kurt geçti, tam solumuzda bir kurt geçti! Yani 20 metre aralıkla sancağımızın önünden geçti!
Dedik: Zafer bizim inşallah! Zafer bizim!..
Böyle tek bağırdık; Zafer Bizim!"

Gazi Mehmet Ali Soy, Kuva-i Milliye saflarında çarpışmıştır. Delibaş Mehmet ve Çerkez Ethem isyanlarının bastırılma harekatlarına katılmıştır. Garp Cephesi, İnönü Muharebesi, Sakarya ve Dumlupınar Meydan Muharebesi savaşlarında bulunmuştur. Kahraman gazimiz Kurtuluş Savaşı sırasında sağ kolunu bu millet için feda etmiştir. Gazimizin ruhu şâd olsun.

Şimdi gelelim asıl konuya..
Bozkurt bir siyasi parti sembolü değildir!
Din ile bir ilgisi yoktur!

Oğuz Han'dan bugüne, Kür Şad'tan Kül Teğin'e, Kağandan Uç Beğine Büyük Türk Milleti'nin sembolüdür. 500 milyonluk büyük Türk Ailesinin, binlerce yıldır ortak simgesidir..! Dün olduğu gibi bugün de Türkler; Batı Trakya’dan, Bakü’ye Gagauzya’dan Sibirya'ya Bozkurt işareti yapar.

Türkmeneli'nden Doğu Türkistan'a, Tebriz ve Altaylar’dan Kerkük’e kadar BOZKURT işareti ile birbirini tanırlar!

Tüm Turan Dünyası bu işaretle birbirlerini selâmlarlar. Macar, Kazak, Özbek, Türk, Azerbaycan Türkleri, Uygur (Doğu Türkistanlı), Kırgız, Başkır, Çuvaş, Bulgar, Tatar, Türkmen, Moğan, Buryat, Nogay, Gagavuz, Karaçay, Yakut ve Japonlar gibi.”

Derleyen: Sinan Acartürk Kaynak: TRT arşiv
Görsel; 1926 yılda Atatürk'ün bastırdığı Ergenekon temalı Bozkurt posta pulu https://www.facebook.com/groups/272346160149712/posts/1463310867719896/

https://www.mavididim.com.tr/bozkurt-simgesi

Paylaşım;

KÜRTLEŞEN TÜRKLER (Yaşar Kemal'in Ağzından)

Diyarbakır ovasını dolaşırken tuhaf bir olayla karşılaştım :
Diyarbakır'ın Köprü köyünde bir öğretmenle tanıştım.
Öğretmen 1920'lerde Balkanlardan göç etmiş, Köprü köyünü kurmuş, köyünün öğretmeniydi. Çok güzel Kürtçe konuşuyordu.
-- "Kürt müsün?" diye sordum.
-- "Yok, göçmenim" dedi.
Köye girdik, hep Kürtçe konuşuyorlardı.
Türkçe biliyorlardı da yarım yamalak.
1865 Kozanoğlu başkaldırısında, yenilgiden sonra Türkmenler, dediklerine göre binlerce çadır Diyarbakır'a sürülmüşlerdi.
-- "Nerede bunlar?" diye öğretmene sordum.
--"Var, dedi, istersen gidelim, bunlar sekiz köy hiç Kürtçe bilmezler."

Öğretmenle birlikte Büyük Kadıköyü'ne gittik. Gerçekten büyük bir köydü. Köylüler başımıza biriktiler. Bunlar Avşar Türkmenleriydi. Ağızları da tıpkı bizim Torosların Avşarlarının ağızlarıydı.

Sekiz köydüler, Kürtçe bilip bilmediklerini sordum, bilmiyorlardı.
Başkaldırıdan sonra binlerce Avşar sürülmüştü Diyarbakır'a.
"Bize Çukurova'da söylediklerine göre Otuz bin çadır gönderilmişti buralara.
Haydi, On bin çadır olsun, en aşağı yirmi köy eder, ötekiler nerede?" dedim.
Bir yaşlı adam,
-- "Onların hepsi Kürt oldu" dedi.
-- "Siz niçin olmadınız?" diye sordum.
-- "Bizler Aleviyiz" dedi yaşlı adam.
"Ne var bunda?" dedim.
-- "Şu var ki, dedi yaşlı adam, biz Sünni Kürtlerden kız alıp vermeyiz.
-- Öteki Kürt olan Avşarların hepsi Sünniydi. Kürtlerden kız alıp verdiler, şimdi sorarsan hiçbirisi Avşar olduğunu söyleyemez,
Türkçe de bilmezler.

-- "Bize söylediklerine göre Sünni Avşarlar büyük çoğunlukmuş, belki bizim on mislimiz kadar" dedi.
Ve sekiz Avşar köyünü öğretmenle dolaştık. Birkaç Avşar ağıdı derledim oralardan.
Tıpkı Toros Avşarlarının ağıtlarıydı.

XVI yüzyılın Osmanlı kayıtlarında TÜRKMEN olarak adı geçen ve bugün kendini

Kürt sanan bazı aşiretler:

Barzan Aşireti, Hörmekli Aşireti, Karaballı Aşireti, Pınarlı Aşireti, Kubatlı Aşireti, Delibudak Oymağı, Karagüne Aşireti, Şıhbızın Aşireti, Şarran Aşireti, Aykut Oymağı, Çemişgezeklü Aşireti, Kureyşan Aşireti, Beskan Aşireti, Milli Aşireti, Modanlı Aşireti, Şavak Aşireti,
Abbasan Aşireti, Ağuçan Aşireti, Bekiran Aşireti, Zerikan Aşireti,Karakeçili Aşireti,
Avşarlu Aşireti, Begdili Aşireti, Hınıslu Aşireti, Küresinli Aşireti, Lek Aşireti, Batıkan Aşireti,
Herkili Aşireti, Kılıçlı Aşireti Mukri Aşireti, Türkan Aşireti, Şadıllı Aşireti, Çapanoğlu Aşireti,
Ertuşi Aşireti, Rışvan Aşireti, Burukan Aşireti, Babat Aşireti, Dersimli Aşireti, Karaçoban Aşireti, Tanas Aşireti, İzzeddinli Aşireti. https://twitter.com/Allbaym/status/1739407001879204331

Sonuç olarak diyoruz ki :

Bilmeyenler, araştırmayanlar; Batı’nın pisliği içinde debelenenler, ATA’yı anlamakta zorlananlar, hem Türk milletin SİMGESİNİ hem devletin ALTIOK-unu da kavrayamadılar…
Okuyalım, anlayalım, kendimizi de partileri de SLOGAN zincirlerinden kurtaralım…


Geyikli sahillerinden selam ve SEVGİYLE…

 

 

                                                                                                               07.07.2024

                                                                                                               Dr. Hayrettin Parlakyıldız

                                                                                                            Akademisyen, Araştırmacı-Köşeyazarı