Başkent gündeminden dün iki önemli başlık çıktı. Konu eğitim ve konu geleceğin güvencesi gençliğimiz için olunca, pür dikkat kesilmemek de elde değildi.
Haliyle bende pür dikkat kesildim…
TEOG kararı ardından dün Üniversiteli olma hedefinde olan gençlere de, ders kitaplarındaki konulara ilişkin de hayli önemli açıklamalar geldi.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi, YÖK başkanının da gündeminde eğitim üzerine dikkat kesilmeye yetecek türden açıklamalar geldi.
Önce 12. Cumhurbaşkanı sayın recep Tayyip Erdoğan’ ın dediklerine göz atalım. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreninde değiniyordu bu önemli konuya, eğitim sistemi ve ders kitapları başta olmak üzere tüm detaylara.
“Son günlerde şahsıma ders kitaplarının içerikleri konusunda giderek daha fazla şikayet gelmeye başladı" diyor ve eğitim sistemine ilişkin bir dizi konu başlığında değerlendirmede bulunuyordu sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan..
“Sınav sistemlerini defalarca değiştirdiğimiz halde hala öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi, velilerimizi memnun edecek bir sonuca ulaşamadık” sözü gibi,
“Yaptığımız son düzenlemeye rağmen müfredat ve ders kitapları hususunda da istediğimiz neticeyi elde edemediğimiz anlaşılıyor” şeklinde bir başka başlıkta duyum aldığı konulara değiniyordu.
“Daha sade, daha kolay ulaşılabilir, evlatlarımızın üzerinde daha az baskıya yol açan bir sistemi hep birlikte geliştirmeli ve biran önce hayata geçirmeliyiz” diyerek yapqtığı açıklaması, sanırım ben gibi tüm evlat sahiplerini ilgilendiriyor.
Geleceğimizin güvencesi, en değerli varlıklarımız üzerine edilen sözler olunca gündemin detyları, biliyorum ki herkes pür dikkat kesiliyor.
O halde, devam edelim Başkent gündeminde dün öne çıkan sözlerle.
12. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan; “Yükseköğretime geçiş sınavı konusunda da öğrencilerimizin işlerini kolaylaştıracak formüller geliştirmemizde fayda var” derken, sonrasında da bu konuda daha geniş açıklamayı YÖK başkanı bizzat yapıyordu.
Biz önce, sayın Cumhurbaşkanı’ nın dediği şu cümleyi de görelim istedim.
Hayli dikkat kesildiğim şu söz, biliyorum ki halen hain FETÖ’ ye kin kusan sözlerle çıkışan her vatandaşımızın dikkatini çekecek.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle diyordu; “FETÖ terör örgütü denilen ahlaksızlar bu ülkede kendilerinin dershanelerinin verdiği sorularla üniversite imtihanı yaptılar. O kitaplarla çocuklarımız belli istikametlere yönlendirildi”
Başkent gündeminde, dün öne çıkan eğitim konu baylıklı bu açıklamalardan birine de, bahsettim ya YÖK başkanı Saraç imza attı. Sayın Cumhurbaşkanı ile aynı çatı altında bulunduğu açılış töreninde konuştu YÖK başkanı.
Peki neler mi dedi? Az sabır. Aktaracağım.
YÖK Başkanı Yekta Saraç, üniversite geçiş sistemine işaret edip, “Bilindiği üzere şu an uygulanmakta olan giriş sistemi iki aşamalı olarak gerçekleştirilmekte.
Sınavların ilki mart, diğeri haziran ayında ve toplam 5 gün sürmekte.
Neredeyse 4 aya yayılan bu durum lise eğitimini olumsuz etkilemektedir.
Yeni düzenleme ile sınavı bir hafta sonunda başlayıp, bitirmeyi planlamaktayız” diyordu.
Ne yalan söyleyeyim bu habere bende çok sevindim. Gençler en azından bir stres yaşar. İkincisini, birincisi bitmeden yaşamaz.
Benden ziyade bu haber hedefi Üniversiteli olan gençleri de sevinecek mi diye de düşünmedim değil. Çünkü, sistem o kadar çok değişti ki, belki de değişenden öncekinden gençler memnundu.
Yetişmesi pek de kolay olmayan değişiklikleri, sanırım yaşımda ilerlediği için takip etmekte zorlandığımdan, şu iyi, bu kötü diyemiyorum. Çünkü bilmediğim konular.
Bilenler için, denilenleri aktarmakla yetineceğim. Benden o yüzden tek bir yorum beklemeyin.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi YÖK başkanının da gündeminde olan eğitim sistemi ve sınav süreçlerine ilişkin gelişmeleri, dün kurumumuzun Aboneliği bulunan İhlas Haber Ajansı’ nın servis ettiği haberlerden takip ettim.
Dün ki öğleden sonram, eğitim ve eğitime yönelik sözlerle geçti.
Hayli yoruldum. Eğitim ve sınav sözcükleri, oldum olası beni ürkütmüştür. Öğrenciliğimde pek de ders sevmezliğimden olacak, ne sınavı severdim, ne de lafının dahi edilmesini.
Yıllar geçince, bir çocuğunuz da olunca, onun eğitim süreci için ister istemez konularla ilgileniyorsunuz. Bu nedenle, zorunlu olarak eğitime ilişkin de denmiş gündemini takip etme telaşı yaşayanlardanım.
Kısa kesip döneyim konuya. YÖK başkanı Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde konuşuyor ve gençliğin kulak kabartacağı konuya değiniyor, Üniversite geçiş sistemine ilişkin önemli açıklamalar da denilebilecek sözler ediyordu.
Üniversitelerin giderek çoğalacağına işaret eden YÖK Başkanı Saraç;
“Üniversitelerimizin yeni eğitim yılına başladığı bugün” diyerek dünden bahsederken; “ üniversite giriş sınavlarına da kısaca temas etmek istiyorum.” Diyordu.
Tam da gününde, en önemli konu da denilebilecek sözler ediyordu kısacası.
Diyordu ki; “ Yüksek öğretim dünyanın her yerinde dinamiktir. Özellikle de son 10 yılda ülkemizde sürekli genişleyen ve büyüyen bir yapıdadır.
Dolayısıyla bu durum belli zaman aralıklarında, birtakım değişiklikleri de getirmektedir.”
Bu kadar değil di elbet sözleri. Zaten buraya kadarki bölümde, önemli denilebilecek bir değişim de söz konusu değildi. Sıkı durun, şimdi başlıyor önemli noktalar.
Hayli açık bir cümle içinde; “Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlarda bugün için sosyal adalet ve fırsat eşitliği bakımından üniversiteye sınavsız geçiş mümkün olmamakla birlikte, giriş sisteminde aksayan tarafları giderecek, sınav stresini azaltacak, karmaşıklıktan uzak, daha yalın ve gerekli düzenlemenin Türkiye’ye kazandırılmasının kaçınılmaz olduğu da bir gerçektir.
Eğitim öğretimin bütün kademelerinde öğrencilerimiz üzerinde sınav stresini azaltmamız icap etmektedir. Zira bunun eğitim öğretimin niteliği üzerinde olumsuz tesirlerini görüyoruz.
Bilindiği üzere şu an uygulanmakta olan giriş sistemi iki aşamalı olarak gerçekleştirilmekte. Sınavların ilki mart, diğeri haziran ayında ve toplam 5 gün sürmektedir. Neredeyse 4 aya yayılan bu durum lise eğitimini olumsuz etkilemektedir. Yeni düzenleme ile sınavı bir hafta sonunda başlayıp, bitirmeyi planlamaktayız” sözleri ile yeni sistemi anlatıyordu sayın
YÖK Başkanı.
Umarım, değişim konusunu anlatabilmişimdir. O halde ne mutlu bana.
Bu günlük de bu kadar. Haydin o halde, hoşça kalın..