Yoksun artık bu dünyada. Ruhlar alemindesin. Kaygı yok, tasa yok.

 

Elektrik faturası, kira, mutfak giderleri.. Yok artık….   

Bedeninde olduğu sürece, Ruhun var… Ruh çıktı mı, gam keder tasa kalmıyor.

Bitiveriyor dünyanın dertleri..

Bir yığınsın, toprağa teslim olacaksın…

Hani 3 günlük diyoruz ya; doya doya hayat, 3 gün ya da hiçbir gün belki de…

Ruh bedende varsa, sen varsın ruh çıktıktan sonra herkes gibi bir hiçsin..

Şiirlerde geçen bazı sözcükler, hayatın içinden özet gibidir…

 Hani diyorum, şöyle bakınca geçen yıllara,  ne de anılar biriktirmişiz biz bu fani dünyada.

Dünya misali gelip geçici her şey, 3 günlük hayat işte, sen üç kuruş kazansan da yaşam sürüyor 5 kuruş kazansan da.

Ruh varsa bedende, öyle ya da böyle yaşamaktasın vesselam..

Paran olsa da yaşıyorsun, olmasa da..

Anılar biriktirdiğimiz isimlerden, acı haberler aldık son iki günde.

Önce Ömer ağabey, sonra Hasan ağabey.. Dün de, Işık amca..

Ardı ardına, terki diyar eden isimlerin her biri ile, ben gibi, anılar biriktirdi bir çoğumuz.

Gazeteci olarak, takip ettiğim davalar için gittiğim Adliye koridorlarında,  sıkça rastlaştığımız DAYEN Avukat amcamız Işık İşgüden, yüzünden eksik olmayan tebessüm ile; “Çocuklar hayırdır, havadisler nasıl?” şeklinde sorardı. Gülüşmelere neden, hikayeleri çoktu Işık amcanın.. Nurlarda yatsın inşallah.

Ömer ağabey dedim ya. Az bahsedeyim. Şöyle 90‘ların sonralarına gidelim. Öncesinde, İl Emniyet Müdürlüğü binasının bulunduğu alanda, şimdi var olan Polis Evi’nin; en üst katına onayı veren isimdi Ömer ağabey. O yılarda, Edirne Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun Müdürüydü kendileri. Ömer Yörükoğlu, bir güzel eserin var olmasına katkı sunan ibir isimdi. Tonla anılarımız var, Yazmaya kalksam, sayfalar almaz.

Gelelim, Hasan ağabeye.. Hasan Avcıl, kalite av malzemeleri sattığı için, hep ziyaret etiğim mekanın sahibiydi. Sohbet konumuz avcılık ve atıcılık, özetle silahlar üzerineydi de, açık söyleyeyim, “ne yapacan onu beya. Yok mu senin tüfeğin?” diyerek,  yeni bir silah alma uğraşına girenleri ikna eder, elinde bulunan yeni ürünleri satmamaya gayret gösterirdi. Düşünüyorum şimdi, ne de haklıymış kendisi..

 IŞIK AMCA’NIN YERİ DOLDURULAMAZ

İddia ediyorum. Avukat Işık amca iki kelimede böyle anlatılır ancak.

Hukuk bürosunda hep var olan bir yazı. Görenleriniz olmuştur muhakkak.

İlan panosu görünümündeki bölümde, A4 kağıt üzerinde aynen şu yazıyor.

“DANIŞMA TEŞEKKÜRE TABİDİR”

Bilmem anlatabildim mi, panoda açık açık ilan edileni!...

Son üç gün içinde, isimleri bilindik, eşi dostu, tanıyanı çok, önemli değerleri kaybettik. Başın sağolsun Çanakkalem..