Mutlaka, bir an gelmiştir ve bizim dilimizden buna benzer bir ifade işitilmiştir..

Mümkün müdür bu?. Sahiden., böyle bir şey olabilir mi?

Kimi zaman, o anın güzelliği ve sonlanmaması için, kimi zaman da yaşanılan bir üzüntü üzerine, bir mutlu andan bahisle, ‘Zaman keşke dursaydı o an!” demişizdir.

Üzüntüler gibi, bizleri mutlu eden anlarımız olacak daha.. Kimse, aksini düşünmesin. Zamanı durdurmaya gelince: Bu bir hayat gibi görülse de, bence sanki bu mümkün.

Bunun mümkün olabileceğine ilişkin, edindiğim bir bilgi üzerine söz edeceğim. Ne var ki, azıcık sabır..

 Günlerdir, gündem konusu.. Uyutulacak sokak canlıları.

Sosyal medyadan; öyle iç acıtan görsel ve videolar paylaşıyor ki bazıları, kaş yapayım der iken göz çıkartıyorsunuz.

İki arka bacağı olmayan, köpekler mi desem!..

San ki, yapay zeka ile hazırlamış bir çok görüntüleri, neden paylaşıyor bazılarımız?

İnsanın bakar iken içi cız eden o görüntüleri, neden paylaşır bir insan?

Amaç nedir? Sahi!?!..

Bu arada; Can dostlar üzerinden, siyaset yapanlara ne demeli?

Bir yavru kediyi sahiplenip, sokaktan kurtarmak bence mükemmel bir davranış şekli olur. ya da, yavru bir köpeği..

Dahası, herhangi bir nedenden dolayı, gözleri kör olmuş bir kediciğe açılamaz mı evlerimiz?

Eleştiri toplayan bir konu üzerine siyaseten sözler etmek yerine, sevgimizi başka tülü gösteremez miyiz sokak canlarına?

Siyasete ne den alet ediyoruz, sessiz kulları?

Bir tekme, ya da kaldırım üzerinde seyreden elektrikli bisikletin yaraladığı, bu nedenle de bir ayağını kaldırarak yürümek zorunda kalan bir kedi yavrusu var.

Aramızda var mı,  o cana evini açabilecek bir baba yiğit?

İç acıtan görüntüleri paylaşarak, sözde ‘sever’liği ve ‘seven’liği göstermek, kimseye bir arpa boyu yol aldırmaz azizim.

Boşa, vicdan yapıyor gibi yapmayın..

O yaralı canları, o hale getiren, içimizden birileri.

Dikkatsiz bir sürücü, ya da benzerleri…

Zamanı durdurabilsek keşke.. Durdurabilsek de, bizleri üzen olaylardan evccel yaşadığmıız,g üzel anlarda kalabilsek hepimiz..

Ne kadar güzel olmaz mıydı?

Bir tarif var elimde. Zamanı, durdurmak isteyenler, vereceğim adrese giderler ise, mümkün olacak istekleri..

Hazır mısınız?  İşte size o adres;

Yer biraz uzak ama, yapacak bir şey yok…

Bilir misiniz, Bering Boğazı’nı..

Orada, yüzenler olur hani.. Tarihe geçer o yüzenlerin isimleri.

İşte o boğazda bir nokta..

Küçük Diomede Adası ve Büyük Diomede Adası’nın, birbirine uzaklığı sadece 3,8 kilometreyken, aralarında 21 saat zaman farkı varmış..

Çünkü aralarında bir nokktada, Uluslararası Tarih Değiştirme Çizgisi geçermiş.

Bu nedenle “Dün ve Yarın Adaları” olarak da bilinirler imiş..

İki ada arasındaki, o çizginin bulunduğu noktada, zaman duruyor olabilir dedi bir bilen..

Benden söylemesi. Sonra, demedi demeyin.. Dedim işte..