WhatsaAptan gelenleri, al-SAT yapınca, aşağıda iki ANLAMLI paylaşım oluşuyor da bu paylaşımdan yapılan özümseme ve çözümseme oluyor mu ? vebali size…
“Memleketin Birinde
Memleketin birinde bir töre varmış .
Her şey töreye uygun yapılırmış .
Buna göre elden ayaktan çekilip üretim dışı kalmış ihtiyarlar ücra bir köşede ölmeye bırakılıyormuş !..
Töreye uymayanlar ise ceza olarak öldürülüyormuş!..
Uygulama çok katıymış karşı çıkmak kimsenin aklının ucundan bile geçmiyormuş.
Bu ülkede bilge bir adam ve onu çok seven bir oğlu varmış.
Adam belirli yaşı aşınca, oğlu onu sırtlayıp, ormanın derinliklerinde bir yere getirip bırakmış.
Tam dönecekken
“Baba şimdi nasıl geri döneceğim, ormandan çıkışı nasıl bulacağım” diye sormuş.
Babası
“Oğlum demiş.” Sen beni sırtında taşırken, ağaçlardan kuru dalları koparıp, geçtiğimiz yerlere bıraktım. Onları izleyerek yolunu kolayca bulursun !..”
Oğul içinden
“Bu adama kötülük yapılır mı” diye geçirerek kuru dallar sayesinde kolayca evine ulaşmış .
Babasının ormanda açlık ve susuzluktan ölmesine gönlü razı gelmediğinden, töreye, yasaya aldırmaksızın yiyecek içecek götürmeye başlamış !..
Günler günleri kovalarken, oğul her gidişinde, babasını ülkede olup bitenlerden haberdar ediyormuş.
Bir gün tellallar yollara dökülüp
“Her kim tokmaksız davul çalmayı başarırsa, hükümdarımız onu vezir yapacak” diye bağırmaya başlamışlar.
Oğul bunu babasına iletince yaşlı adam
“Bundan kolay ne var oğlum” demiş. “Davulun içine arı doldur, hükümdarın huzuruna çıkınca, davulu yuvarla, yeter!..”
Oğul da bunu yapmış ve vezirliği kapmış !..
Doğal olarak bunu babasından öğrendiğini de kimseye söyleyememiş !
Günler geçmiş, devran dönmüş, tellallar yine yollara koyulup
“Her kim külden urgan yapmayı becerirse, padişahımız ona sadrazamlık verecek” diye duyurmuşlar.
Tabii oğul yine babasına koşmuş.
Bilge, “Oğlum! Urganı taşa koyar üzerine gazyağı döküp tutuşturursun. Al sana külden urgan !..” demiş .
Böylece oğul sadrazamlık mührünü bu kez de kimseye kaptırmamış !..
Bir süre sonra yeni bir duyuru yapılmış
“Her kim kağıtta ateş taşırsa, hükümdarımız kızını ona verecek !..
Koca ülkede hiç kimse çözüm bulamayınca oğul, soluğu babasının yanında almış .
Bilge ona da çözüm bulmuş
“Çok kolay oğlum! Kağıttan bir fener yapar, içinde de mum yakarsın. Al sana kâğıt içinde yanan ateş !..”
Oğul bu imtihanı da başarıyla geçince padişah
“Sen bunları kendi aklınla çözemezsin. Sırrını açıklarsan, hem kızımla evlendireceğim, hem de hiçbir ceza vermeyeceğim” demiş .
Babasını çok seven kadirbilir oğul da her şeyi açıkça anlatmış .
Padişah dikkatle dinledikten sonra
“Demek ki yaşlılarımızın beden güçlerinden değilse bile, akıl ve deneyimlerinden yararlanabilirmişiz” diyerek, töreyi kaldırmış !..
Değerli yazar Şadan Gökovalı'nın anlattığı masaldan çıkaracağımız payın açıklanması da, filozof Kant'tan gelsin
*Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir ...
Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır,
ama GÖRÜŞ AÇINIZ GENİŞLER.” Alıntı https://www.hizmetgazetesi.com.tr/yaslanmak-bir-daga-tirmanmak-gibidir-01-08-2022
İş Arayan Öğrenci ve !?
MUHTEŞEM BİR YAZI ...
Akademik açıdan mükemmel bir genç, büyük bir şirkette yönetici pozisyonuna başvurmaya gitti.
İlk görüşme iyi geçmişti.
Sonra üst düzey yönetici ile görüşmeye sıra geldiğinde, yönetici öz geçmişten gencin akademik başarılarının, orta okuldan lisansüstü araştırmaya kadar her bilginin mükemmel olduğunu görünce sordu.
- “Okulda burs aldınız mı?”
- “Hayır Efendim!”
- “Peki okul masraflarınızı babanız mı ödedi?”
- “Babam bir yaşındayken vefat etti, dedi genç adam.
Okul masraflarımı ödeyen annemdi”
- “Annen nerede çalıştı?”
- “Annem, çamaşırcılık ve ev temizliği yapar efendim", dedi genç.
- “Anladım dedi yönetici. Bana ellerini bir gösterir misin!”
Genç adam şaşkın düzgün ve kusursuz ellerini yöneticiye uzattı.
- Yönetici “Annene daha önce yaptığı işlerde hiç yardım ettin mi?” Diye sordu bu kez.
- “Hayır…
Annem her zaman daha fazla kitap okumamı ve iyi bir eğitim için çabalamamı istedi. Ayrıca annem benden çok daha hızlı çamaşır yıkayabilir. ”
Yönetici, “Bir isteğim var" dedi.
"Bugün evine geri döndüğünde, git ve annenin ellerine bak, sonra da yarın sabah gel beni gör."
Genç, işe alınma şansının yüksek olduğunu hissediyordu.
Geri döndüğünde, mutlu bir şekilde annesine sarıldı.
Kadın tam olarak ne oldu anlamamıştı ama, kendini bir garip ama çok mutlu hissetti.
Delikanlı annesinin ellerini avuçlarına aldı.
O eller ne kadar da kırışık, çatlak ve çürük içindeydi.
Bazı çürüklere dokunduğunda kadın elini geri çekiyordu, çünkü canı yanıyordu.
Bunu ilk kez fark ettiği için gencin gözleri doldu ve içi acıyla burkuldu.
Annesinin ellerini defalarca koklayarak sevgiyle öptü.
Bu ellerdeki morluklar onun mezuniyeti, akademik üstünlüğü ve geleceği için ödediği bedellerin karşılığıydı.
Sofrayı o gece kendisi hazırladı, uzun uzun annesi ile sohbet etti ve yatmasına yardım etti.
Ardından evi toparlayıp, kalan çamaşırların tamamını yıkadıktan sonra yorgun bir şekilde yattı.
Ertesi sabah, tekrar yöneticinin karşısındaydı.
Yönetici gencin gözlerindeki hüznü, acıyı hemen fark etmişti.
- “Dün evinde ne yaptığını ve ne öğrendiğini bana söyleyebilir misin?”
-“Annemi ne kadar ihmal ettiğimi gördüm.
Onunla uzun uzun sohbet ettim, sofrayı kurdum, evi temizledim ve kalan tüm kıyafetleri de yıkadım” dedi.
Yönetici; “Şimdi bana lütfen duygularını söyle” deyince;
Delikanlı başı öne eğik sıraladı.
1-Takdirin ne demek olduğunu şimdi biliyorum.
Annem olmasaydı bugün başarılı olamazdım.
2-Tek başına bir şeyler başarmanın ne kadar zor olduğunu, birlikten kuvvet doğacağını çok iyi anladım.
3- Aile ilişkisinin önemini, değerini ve takdir edilmesi gerektiğini anladım. ”
Yönetici,
“İşte bu, benim yöneticim olmak için aradığım kişi," dedi.
"Başkalarının yardımını takdir edebilecek, başkaları ile iş yaparken, onların çektiklerini de anlayabilecek ve hayattaki tek hedefi olarak parayı ortaya koymayacak birini işe almak istiyorum ve işe alındınız."
Kim ki, sevdiklerinin sağladığı rahatlığı, onların başarıları için harcadığı zorlukları anlamıyor, görmezden geliyorsa, hayattaki zorluğun mücadelenin ne olduğunu asla anlamayacak
ve çok da başarılı bir geleceği olamayacaktır.
Hepimizin yaşantısından bir kesit...
HUZURLU, SAĞLIKLI, DEĞER YARGISI BOL, MUTLU KALIN... https://www.google.com/search?q=MUHTE%C5%9EEM+B%C4%B0R+YAZI+.