Nereden başlarız? Kimler bizim için ekol’ dür.ya da olmalı?
Bin Yıllık diye gireriz söze de, sonrasında ezber ettiklerimizin dışında sözler edemeyiz genelde.
Geçmişini bilmeli insan. Bilmeli ki, ayrı bir gururlanmalı.
Sosyal medyada, bu konu üzerine bir paylaşıma ilişti gözlerim. Denilenlere katıldıklarım da vardı, katılmadıklarım da.
Şöyle bir cümle geçiyordu ilk satırda; “Çocuklarınıza tarihi anlatırken Osmanlıdan başlamayın..”
Neden başlamayalım ki? Çıkarılacak dersler yok mu? Osmanlı tarihini de bilmeliyiz bence.
Sözünü ettiğim paylaşımda; “Teoman'dan, Mete Han'dan başlayın.” Şeklinde geliyordu bir çağrı.
Evet, öyle yapmalıyız aslınhda. Dahası, “Bilge Kağan'ı, Atilla'yı, Hülaguhan, Cengizhan ve Timur’ da olmalı..
Gurur duymamız gereken şanlı bir tarihimiz, tarih yazanlarımı var.
Paylaşımda ayrıca, şöyle de bir cümle;
“Kız çocuklarına dünyanın ilk kadın hükümdarı olan Tomris Katun'u ve onun kurduğu sadece kadınlardan oluşan orduları anlatın..”
Ne kadar doğru bir tespit. Ne de olsa, kadının yeri önemli. Tari boyunca da öneli oldu Türk kadını. Yalan mı?
Kadın hükümdar ve kadın ordularından bahsedilen o paylaşımda, atı çizilen özetle şuydu;
“Anlatın ki kendisini sarayda cariye olarak değil, devletin başına ulu kağan olarak hayal etsin..”
Tarih boyunca Türk, şanlı bir tarih yazmıştır. NOKTA…
Bu sözünü ettiğim paylaşımda, ayrıca erkek çocuklar için de geliyordu bir cümle.
Tam olarak şöyle idi; “Erkek çocuklarına Türklerde cinsiyet ayrımının olmadığını, Türk dilinde diğer dünya dillerinde olduğu gibi cinsiyet ifade eden kelimelerin bulunmadığını, Devletin Kağan ve Katun ile eşit yönetildiğini anlatın..”
Evet, bence de aynen. Biz bunları bilmeli, bilmiyorsak öğrenmeliyiz.
Eşsiz Şanlı Tarihimiz yazılmış, neden okumuyoruz ki?
Sosyal medyada yer alan, benzer birçok paylaşımda, ne kadar güzel cümleler kuruluyor.
İnsan, ayrı bir meraklanıyor. Şalı tarihimizden söz edilir iken.
Vakit yok, nasıl okuyayım ki diyenlerimiz, oysa kı geçmişini öğrenmek için bence yemek yemeyip, su içmeyerek, vakit yaratabilir olmalı ya neyse..
Sözünü ettiğim paylaşımda, hayli kibar bir ifade:
“Öğretin efendim..” diye geliyordu.
Sonrasında da; “Bu milletin yeniden dirilmesi buna bağlıdır..
Evlatlarımıza milli şuur aşılayalım.
Onları vatan ve millet sevgisi üzerine dosdoğru yetiştirelim..” şeklinde, “kimsenin hayır olmaz” diyemeyeceği bir çağrı da yer buluyordu.
Dahası, Sarı Saçlı, Mavi Gözlümün bir sözü;
Atatürk der ki; "Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendisinde kuvvet bulacaktır.."
Yüce önderim ATATÜRK’ ün, Askeri bir deha olarak doğduğu topraklarda, eşsiz bir Zafere imza attığı coğrafyada doğan bizler, ne kadar şanslıyız aslında. Öyle değil mi?
Yarın, çok özel bir gün. Yarın 10 Ağustos.. Anafartalar Zaferi Kutlu olsun..