Adı Maymun çiçeği..  ‘Dokunma bana, küserim sana’ diyeceğimiz günler sanırım yakında.

Pandemiyi atlattık. Ne zor günlerdi. Şimdi de bu çıktı başımıza yeni bela..

Sadece dokunarak mı bulaşıyor, belirtileri neler? -Tüm merak edilenleri, umanlar dile getirmiş..

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) alarm durumunda.  DSÖ'nün maymun çiçeği virüsü için acil durum çağrısında bulunduğunu işitmişinizdir. 

Dünya genelinde paniğe neden oldu DSÖ’nün bu çağrısı.

Nasıl panik yapmayalım ki?  Aylarca süren o Pandemi’ den sonra…

Uzmanlar, genelde 2 ila 4 haftada kendiliğinden geçmesi beklenen hastalığın belirtilerinden söz eder iken, ateş, baş ağrısı, yorgunluk, lenf bezlerinde şişlik ve cilt döküntüleri olduğundan söz etmişler.

Belki kısa sürede geçiyor lakin, can da alıyormuş bu illet.

Verilere göre; dünya genelinde 524 kişinin ölümüne yol açmış maymun çiçeği hastalığı.

Vaka sayısının her geçen gün artmasını dikkate alır isek şayet, ürkütücülüğü ortada.

Bu yıl bildirilen vaka sayısı 14 binden fazla diyor DSÖ.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaptığı son açıklamada, maymun çiçeği virüsünün uluslararası önem arz eden bir halk sağlığı acil durumu olduğunu önemle vurguladı.

Türkiye bu konuda, gerekli önlemlerini aldı, alıyor da.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu Başkent’ten; "Maymun çiçeği ve COVID-19 ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz.

Ancak şu anda herhangi bir alarm durumumuz söz konusu değil" diyerek, noktayı koydu aslında, halk arasında tedirginlik yarattığı gözlenen meseleye ilişkin.

DSÖ'nün uyarısı sonrası, dünyayı paniğe sürükleyen hastalıkla ilgili bilgilerden söz edecek olursak başlıklar halinde, şöyle özetlenebilir bilgiler.

Maymun çiçeği yeni bir hastalık değil.. Bunu belirtmek gerek öncelikle..

1958'de maymunlarda tespit edildikten sonra insanlarda ilk olgu 1970'te Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde görülmüş.

Şimdi yine, o bölgede etkili oluyor bu hastalık.

Bilim insanları, 1958'de araştırma laboratuvarındaki maymunlarda çiçek benzeri bir salgın yapınca farkına varmışlar.  Hastalık bu nedenle "maymun çiçeği" adını almış.

Nijerya başta, Kongo Demokratik Cumhuriyeti olmak üzere, Orta ve Batı Afrika'daki tropikal yağmur ormanlarının bulunduğu toplam 11 ülkede görülen bir hastalık bu.

Etkilerinden söz edecek olur isek; Afrika'da her yıl birkaç yüz vaka olduğu yönünde tahminler var.

Deniliyor ki; Afrika kıtasından zaman zaman, enfekte hayvanlar veya insanlar aracılığıyla diğer kıtalara taşınıyormuş bu hastalık.

Hep insanlar yayacak değil ya…

Maymun çiçeği, çiçek virüsüne akraba bir DNA virüsü imiş..

Batı Afrika ve Orta Afrika (Kongo Havzası) olmak üzere, iki alt tipi bulunuyormuş..

Bölgesel, tipe bürünmüş bu illet..

Batı Afrika, Kongo türüne göre, daha hafif seyirli imiş.

Bilim insanları, genetik analizleri tamamlamış olsa da Afrika dışında görülen vakaların Batı Afrika alt tipi olduğunu öngörüyorlarmış diye işittim.

Nasıl bulaştığına gelince; Adının aksine maymunlardan daha çok sincap, sıçan, fare gibi kemirgenlerde görülen ve onlardan insana geçen bir hastalık imiş..

Enfekte insan veya virüsle kirlenmiş giysi, havlu, çarşaf gibi eşyalarla yakın temas sonucunda bulaş oluyormuş.

Dokuma bana, küserim sana anlayışı ile hareket edilecek olur ise, korumak garanti bu anlamda.

Söylemesi benden. Tedbirli olacağız, o kadar..